Tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığıyla mücadele eylem planını açıklayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sigara kaçakçılığının terör örgütüyle bağlantısının ortaya konulduğunu söyledi. Açıkladığı eylem planının, terör örgütünün finansman kaynağının kurutulması ve terörle mücadelenin bir parçası olduğunu vurgulayan Şimşek, tiryakiden de bu konuda dikkat etmesini istedi.

TERÖRLE MÜCADELENİN BİR PARÇASI

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dün açıkladığı Tütün ve Tütün Mamulleri Kaçakçılığı ile Mücadele Eylem Planı'nın sadece kamu sağlığını koruma ve vergi kayıp ve kaçağını önleme amaçlı hazırlanmadığını vurguladı. Emniyet birimlerinin operasyonları neticesinde elde etmiş olduğu sonuçların, sigara kaçakçılığın terör örgütüyle bağlantılı olduğunu açık bir şekilde ortaya koyduğunu dile getiren Şimşek, "Dolayısıyla eylem planı terör örgütünün finansman kaynağının kurutulması ve terörle mücadelenin bir parçası olarak görmek gerekir" dedi. Şimşek, vatandaştan da hem sağlık hem de hem de terör örgütüne destek vermemek için kaçak sigara içmemelerini istedi.

2010'DAN İTİBAREN ÖNEMLİ BİR ARTIŞ VAR

Mehmet Şimşek, kaçakçılıkla ilgili olarak bazı verilere dikkat çekerek, şunları anlattı: "Emniyet Genel Müdürlüğümüz tarafından yakalanan kaçak sigara miktarında 2010 yılından itibaren önemli artışlar görülmektedir. 2009 yılında yakalanan kaçak sigara miktarı 10 milyon paket iken, 2011 yılının ilk 9 ayında 50 milyon pakete ulaşmıştır. Ülkemiz açısından büyük önem arz eden bu sorunun çözümü tüm kurum ve kuruluşların eşgüdüm halinde çalışmasını zorunlu kılmaktadır. Eylem planımızın en önemli özelliği de bu eşgüdümü sağlıyor olmasıdır."

Bir soru üzerine Şimşek, PKK'nın sigara kaçakçılığından ne kadar gelir elde ettiğini tahmin etmenin çok zor olduğunu söyledi. Şimşek, Türkiye'nin geleceği açısından terör örgütüne kaynak olan sigara kaçakçılığının en aza düşürülmesinin her vatandaşın hassas olacağı bir husus olduğunu düşündüğünü dile getirdi.

Sigara satışlarındaki yüzde 13.3'lük azalmanın vergi artışından mı kaynaklandığının sorulması üzerine Şimşek, şu açıklamalarda bulundu: "2009'dan 2010'a geçerken paket satış anlamında yüzde 13.3'lük bir azalma söz konusu demiştik. Bunu ne kadarı kaçakçılıktan, ne kadarı Sağlık Bakanlığı'mızın güzel reklamlarından, ne kadarı ise bu vergi artışlarından kaynaklanıyor bunu kesin olarak ifade etmek zor."

'SİGARA FİRMALARINA SORARSANIZ HEPSİ KAÇAK'

Bu noktada "Sigara firmalarına sorarsanız hepsi kaçak" diyen Şimşek, sözlerine devam etti: "Çünkü onlar tabii ki vergi artışlarını istemedikleri için böyle bir argümanla karşımıza çıkıyorlar. Ama muhtemelen bu 3 faktöründe bir miktar etkisi vardır. Ama bizim için önemli olan bu kaçakçılığın minimize edilmesidir. Eğer gerçekten vatandaşımız etkili reklamlar, kamuoyu duyarlılığını artıran kampanyalar veya sağlık Bakanlığımızın verdiği destekle veya vergi artışları nedeniyle azalıyorsa bir tereddüdümüz olmaz."

TERÖR VE ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTLERİ BUNDAN FAYDALANIYOR'

Sigara kaçakçılığına ilişkin önlemleri anlatırken, "Sigara tüketicilerine de seslenmek istiyorum" diyen Şimşek, şöyle konuştu: "Hakikaten kaçak sigara daha zararlıdır, ama bunun da ötesinde terör ve organize suç örgütlerinin de bundan faydalandığı dikkate alınırsa, kaçak sigara kullanımına mutlaka tüketiciler tarafından da dikkat edilmesi lazım."

Kayıtdışı tüketilen sigara miktarında önümüzdeki bir yıl veya 2 yılda 3-4 puanlık bir azalış olursa ki bunu öngördüklerini belirten Mehmet Şimşek, "3-4 puanlık azalış öngörüyoruz. Zaten 1 puanlık azalış, 200 milyon liraya denk geldiği için burada yaklaşık 800 milyon liralık gelir söz konusu olabilir" dedi. Bu arada "Bütçe konusunda en ufak bir tereddüt olmasın" diyen Şimşek, "Kaçak satışlarda bir azalış olmazsa, bütçe hedeflerini tutturma konusundaki irademizi siz biliyorsunuz. Küresel kriz yılı hariç, AK Parti hükümetleri her yıl hedeflerini tutturdu ve hedeflerinin de ötesinde iyi bir performans ortaya koydu" diye konuştu.

KAÇAKÇILIKTAKİ ARTIŞIN EN ÖNEMLİ NEDENİ

Kaçakçılıktaki artışın önemli bir nedenini, komşu ülkelerdeki sigara fiyatlarının Türkiye'deki fiyatların çok altında olması olarak gösteren Şimşek, Türkiye'de alt segment sigara fiyatları 3 dolar iken bu rakamın bazı komşu ülkelerde 1 dolar civarında olduğunu kaydetti.

BİR YILLIK ERTELEME

Mehmet Şimşek, tütün ve tütün mamüllerinde yüzde 69 olarak uygulanan ÖTV'nin yüzde 65'e indirilmesinin de bütçedeki gelir tahminlerini olumsuz etkilemesi söz konusu olmadığını belirtirken, "Öngörülerimizin üzerindeki sektör zammı nedeniyle bu geçici oran indirimi yapıldı" dedi. Yüzde 65 nispi ve 2.90 lira asgari maktu vergiye göre, paket başına ortalama 4 lira vergi alınacağını kaydeden Şimşek, yapılan düzenlemenen bir 'indirim' değil, uygulamanın 'bir yıllık ertelenmesi' olduğunu vurguladı. Şimşek, "Tespit edilen vergi oranıyla hükümet olarak beklentimiz olan ek 2.7 milyar TL'lik ÖTV geliri rahatlıkla sağlanacaktır" dedi.

SİGARADAN BEKLENEN ÖTV 16.5 MİLYAR LİRA

Türkiye'de sigara tüketimi üzerinden önemli tutarda vergi alındığını belirten Mehmet Şimşek, Dünya Sağlık Örgütü tarafından yürütülen uluslararası tütün kontrolü çerçeve sözleşmesine göre vergi politikasıyla sigara tüketiminin kontrolünde Türkiye'nin 4 öncü ülkeden biri olduğunu söyledi. Şimşek, "2009'da tüketilen 5.3 milyar paket sigaradan 11.5 milyar lira, 2010 yılında 4.6 milyar paket sigaradan 14.7 milyar lira ÖTV tahsil edildi. 2011 yılında tahmini 4.7 milyar paket sigara tüketiminden 16.5 milyar lira, 2012 yılında ise tahmini 4.8 milyar paket sigara tüketiminden 19.2 milyar lira ÖTV tahsil etmeyi öngörüyoruz" dedi.

Türkiye'de 2009 yılında 5.3 milyar paket olan sigara tüketiminin 2010 yılında yüzde 13.3 azalarak 4.6 milyar paket olarak gerçekleştiğine işaret eden Şimşek, bu azalışta, yapılan vergi artışlarının tüketimi azaltıcı etkisinin yanında hükümetçe uygulamaya konulan Ulusal Tütün Kontrolü Eylem Planı ve Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen sigarayı bıraktırma kampanyalarının etkili olduğunu, ayrıca sigara kaçakçılığındaki artışın da resmi tüketim rakamlarını azaltıcı etkisi bulunduğunu söyledi.

DEPREM VERGİLERİ DUBLE YOLLARA GİDİYOR

Van'da yaşanan depremden sonra tartışılmaya başlanan, deprem vergisi olarak 12 yıldır toplanan paraların nereye harcandığı konusu Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in düzenlediği toplantıda da gündeme geldi. Toplandığı söylenen 46-48 milyar liranın nereye gittiği ve depremle ilgili ortaya çıkan vergilerden biri olan Özel iletişim Vergisi'nin (ÖİV) devam edip etmeyeceği yönündeki sorular üzerine deprem vergisinin AK Parti Hükümeti'nden önce kalıcı hale geldiğini ancak, mali disiplini sağlamak için kendilerinin de kalıcı niteliğe kavuşturulmuş vergileri devam ettirdiğini vurguladı. Şimşek, deprem vergilerinden toplanan paraların nereye gittiğini ise şöyle açıkladı:

AFET DURUMUNDA DEVLET BÜTÜN İMKANLARIYLA DEVREYE GİRİYOR

Gelinen noktada Türkiye'nin herhangi bir yerinde afet olması durumunda, devlet bütün imkanlarıyla devreye geçiyor. TOKİ'yi bütçeden bağımsız düşünemeyiz ki, TOKİ'nin yapacağı konutlar için başka yerlerde kendilerine arsalar tahsis ediyoruz. Bu arsalardan elde edilen gelirle bunlar yapılıyor. Sonuçta bunlar 74 milyonun servetidir. Onun için ülkenin herhangi bir yerinde sorun varsa tabii ki o sorunu çözmek bizim görevimiz.

Bu sorunu çözerken, şu vergiyi şuradan almıştık sadece şuraya kullanalım yaklaşımı zaten geçmişte de yoktu. 1990'da, 2000'de, 2001'de, 2002'de de olmamış. Olsaydı 1999 depreminin yaraları bir yıl içinde sarılırdı. Vergide, şu vergiyi alıyoruz, sadece şu harcama için aslında uluslararası bütçe mantığına da aykırıdır.

BU VERGİLER SAĞLIĞA GİDİYOR

Deprem vergisi adı altında bir vergiden çok sürekli hale gelmiş değişik mal ve hizmetler üzerindeki ÖTV, KDV ve diğer vergiler bulunuyor. Bu vergiler, sağlığımıza gidiyor. 44 milyar liralık bir sağlık harcamamız var. Sadece bir yıllık vatandaşın sağlığı için yapılan harcama 44 milyar lira. Eğitime 56 milyar TL'den fazla gitti

Bu duble yollara, demir yollarına, hava yollarına, çiftçimize, eğitime gidiyor. 2002 yılında eğitime, üniversiteler dahil olmak üzere yaklaşık 10 milyar lira harcanırken, bugün 56 milyar liradan fazla para harcıyoruz.

'PARALARI HAZİNEYE VERDİK'

Zaman zaman bize şunu da söylüyorlar, şu kadar özelleştirme yaptınız ne yaptınız bu paraları, çok açık Hazine'ye verdik. Hazine bunları borç ödemede kullandı. IMF'ye olan borç neredeydi bugün nereye geldi.

'DEPREM YARALARINI HEP BİRLİKTE SARACAĞIZ'

Yani bütün bu hususlar ortada, bu ülkede çok güzel hizmetler yapılıyor. Deprem yaralarını da hep beraber saracağız. Devlet olarak biz bu işin sorumluluğunu biliyoruz ve bu sorumluluğu yerine getirmek içinde de gereken her türlü çabayı göstereceğiz.