Kaleli Orhan’ın ardından...
Rize gerçek bir sevdalısını yitirdi
“Öyle çal ki tulumcu inlesin dağlar taşlar
Çal ki benim için de oynasın arkadaşlar,
İster yol havası çal, istersen gelin çıkar
Düşün ki gözyaşlarım ahım Hemşin’i yıkar”
Bu güzel şiiri kaleme alan Rize Sevdalısı, Hemşin Sevdalısı Orhan Bayramoğlu’nu bu gün Karacaahmet Şakir’in Camii’nden çok sevdiği Pazar’ın topraklarına uğurladık. Onu anlatmak için söylenebilecek en güzel ve en özet söz bence “Adam gibi adamdı” demek olur.
Parasal yokluk, manevi tokluk vardı
Doğum tarihini soranlara şu kıssayı anlatırdı: “Haşıllar’ın Sefiye Ana dermiş ki; ben Yılmaz’umi kırmağayının irimi ikisinde doğurmişim, Fevziye da Orhanını kırk gün soğa doğurmuş, cüzdandaki doğum tarihim ise 20 Mart 1936’dır”. Pazar Ortaokulu’nu bitirdiği zaman liseye devam etmek için tek şartı, girdiği “parasız yatılı imtihanı” kazanmaktı. Çünkü yokluk vardı. Kıtlık vardı ve ailesinin onu okutacak durumu yoktu. Bu hayâlını gerçekleştirerek kendisini İzmir Atatürk Lisesi’nde buldu. Yoksul ama derin bir sevgi ortamından ayrılmıştı ve her anı büyük bir sıla hasretiyle geçiyordu. Posta parası buldukça evine mektup yazıyor ve babasından cesaret verici cevaplar alıyordu. Artık tek tesellim bu mektuplardı.
Adam gibi adam olmak
Anasını çok zor şartlar altında bırakmıştı ve okuyup, adam olup onu bu hayattan kurtaracaktı. Bu duygularla yazdığı “Belki” adlı şiirini bir mektuba ek olarak annesine göndermişti.
“Söyle ne olur ana, kurudular mı bari
Pazar’da ayrılırken döktüğün gözyaşları
O yaşlar ki gönlüme akacak ilelebet
Şu ölümlü dünyada başımda iken gurbet
Belki boş bir hayalle çektin o çileleri
Belki bir silen olur alnından akan teri
Belki “hayırsız evlat” deyip ağlayacaksın
Belki kara yerine allar bağlayacaksın”
Şirine yüreğini, hasretini eklemişti Kaleli Orhan. Sonra bu şiiri 1965 yılında neşrettiği Sen ve Tulum adlı kitabına da koydu.
Bizi ağlattı
2002-03 yıllarında Hemşin Akyamaç köyünden Şair Ziya Küçük ile tanıştı. Aralarında bir arkadaşlık bağı, sarsılmaz bir güven, sevgi ve saygı oluştu. Şair Ziya Küçük’ü şiirlerini kitap yapmaya ikna etti ve “Güz Yeşili” adlı muhteşem şiir kitabını kültür dünyamıza kazandırdı. Orhan Bayramoğlu’nun Şair Ziya Küçük’a hediye ettiği Sen ve Tulum kitabında yer alan “Belki” şiiri arkadaşını çok etkilendi. Kaleli Orhan’ın merhum annesinin ağzından “Belki” şiirine cevap niteliğinde “İnildim” isimli şiiri kaleme aldı. Bayramoğlu bu durumu “ her okuduğumda beni ağlatmak başarısını göstermiştir” diyerek anlatırdı.
“Mezarımı yaptırıp mermerin iyisinden
Çekip gitti Orhan’ım, ağladım gerisinden
Hayalimi hatır et, kulak ver, beni dinle
Bil ki bu anacığın gurur duyar seninle
Hasretinle inliyor mezarım, inim inim
Gelir Fatiha okur, Orhan’ımdan eminim
Mezarımın başında bekler seni hayalim
Gözden ırak olsak da, gönülden olmayalım
Benim için ayrılık çekilmeyen çiledir
Her zaman dualarım, yavrum, sizin iledir”
Seni unutmayacağız Kaleli Orhan
Orhan Bayramoğlu, ömrünü Hemşin’e Hemşin Kültürüne vakfetmişti. Uzun yıllar başkanlığını yaptığı Hemşinliler Derneği’nin Onursal Başkanlığını yürütüyordu. Hemşin ve bölge kültürüne önemli katkılarda bulmuştu. İstanbul Haydarpaşa Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini 1962’de tamamladı. 1964’den itibaren serbest avukatlık yapmaya başladı. Hemşinliler Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı. 1965’de Kaleli Orhan mahlasıyla “Sen ve Tulum” adlı şiir kitabı yayınladı. Yöre üzerine yapılan bütün çalışmalara destek olan Bayramoğlu, Hemşinli halk şairi Ziya Küçük’ün şiirlerini “Güz Yeşili” adlı kitapta toplayarak 2008 yılında yayınladı. Daha sonra aynı şairin diğer şiirlerini “Sessizliğin Sesi” adlı kitapta derleyerek 2012 yılında yayına verdi.
Orhan Bayramoğlu ve kitaplarının basılmasını sağladığı Hemşinli halk şairi Ziya Küçük
YAZIYA YORUM KAT