Kalkmasını bil
Geçenlerde düşmek üzerine yazdığım yazımla ilgili çok olumlu telefon ve tebrikler aldım. Yazımı okuyanlar, düştükten sonra kalkmasını bilme noktasında ne yazacağımı merak ettiklerini söylediler. İnsanoğlu nefisli olduğu için, düşer de kalkar da!
Halk arasında söyleriz ya, Düşmez kalkmaz bir Allahtır.
İşte yazıyorum
Bir zamanlar Terminator isimli çok izlenen bir film vardı. İnsan benzeri robot, bir hedefi yok etmek üzere programlanmış. Kurşun yağdırıyorlar, düşüyor, yine kalkıyor hedefini arıyor. Yılmıyor, yanıyor, yine ateşlerin içinden kalkıp hedefine koşuyor. En son geriye kopan bir kolu kalıyor, fakat yine durmuyor, parmakları üzerinde sürünüp hedefine ulaşmaya çalışıyor. Vücudunun her zerresi, her hücresi, adeta hedefine ulaşması için kilitlenmiş gibi, hayat ışığı sönene kadar; düştükçe daha bir hışımla kalkan, hedefe varma mücadelesiyle müthiş bir çaba ve gayret gösteriyor.
İnsanoğlu; İnanırsa neler yapmaz ki? Yeter ki inandığı bir hedefi, yönü, sağlam bir kıblesi olsun. Hangi düşme, hangi kötü niyetli düşürme onu durdurabilir?
Hayatta bir hedefi olmayan ve olanlarla uğraşanlar hiç kalkmasınlar zaten.
Sözüm, insanlığın, işin, aşın, özün, sözün, iyiliğin, güzelliğin, kardeşliğin, hayrın, hayatın, selametin ve kemiyetin mükemmelin mükemmelini arayanlara
Onlar ne kadar düşerlerse düşsünler, yine kalkarlar, mutlaka kalkmalılar. Onların dünyanın huzuru, barışı ve kardeşliği devamı noktasında yapacak çok işleri, bitmemiş yolculukları vardır.
O zaman diyoruz ki; ey yolcu! Kalk! Hedefe giden yoluna yılmadan, yorulmadan devam et. Yıldırmasın seni yüksek dağlar, yıldırmasın seni hasetçiler, korkunç tehlikeler ve düşmeler
Yolun insanlık ve hak yolu, hedefin de mükemmelin mükemmeline ulaşmaksa.
YAZIYA YORUM KAT