KATİL AYILAR ÖLDÜRTÜLSÜN!
Son günlerde ayıların insan canına bile kıymaya başlaması akademisyenleri de isyan ettirdi. İşte KTÜ'den yapılan açıklama:
Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şağdan Başkaya, Erzurum’un İspir ilçesi kırsalında 2 kişinin canına mal olan ayı saldırılarının insan ölümüne yol açan ilk saldırılar olmadıkları gibi son saldırı olmayacağını söyledi.
Ayıların ülkemizde artık sadece maddi kayıplara yol açan zararlar vermekle kalmadığını, artan bir şekilde insan ölümlerine neden olduklarını kaydeden Başkaya “Ayılar, öldürüyorlar, yaralıyorlar veya sakat bırakıyorlar. Ayı saldırılarıyla insanların uğradıkları can ve mal kayıpları bir yana, esasen çektikleri korkunun kendilerinde yol açtığı travma kendilerine yeterde artar bile. Saldırıya uğrayan insanlar, ayıların yol açtığı terör karşısında ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Umutsuz bir ruh haliyle soruna bir çare arıyorlar. İlgili Bakanlık ise, yıllardır yaptığı gibi, ‘suya sabuna dokunmamaya’ devam ediyor. İspir’de iki vatandaşımızın canına mal olan bu saldırılar, insan ölümüne yol açan ilk saldırılar olmadıkları gibi, son saldırı olmayacakları da aşikardır. Ancak ne var ki, mağdur olan kesim, Ankara Kızılay’da veya İstanbul Taksim’de insan ölümüne neden olan bir ayı saldırısı olmadığı müddetçe, ilgililerin bu konuya el atmayacağı inancındadırlar. Bunun doğal bir sonucu olarak da, genelde kaçak av olan kendi çözüm yöntemleriyle bu soruna bir çare aramaktadırlar” dedi.
Konunun birinci derecede Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve ilgili taşra birimlerini ilgilendirdiğine dikkat çeken Başkaya “Üniversitelerin Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümleri, Orman Mühendisliği Bölümleri ve Biyoloji Bölümleri ile sivil toplum örgütlerini de yakından ilgilendirmektedir. Yetkililerin artık bu konuları es geçmeyip, kalıcı çözümlere yönelmeleri, detaylı inceleme ve araştırmalara girişmeleri gerekmektedir” diye konuştu.
“Sorunun çözümünde kısa vadede; insanlara saldıran veya insan ölümüne sebebiyet veren ‘katil ayılar’ın, bizzat hangi birey olduğu diyen belirlendikten sonra, kontrollü bir biçimde avlattırılması veya öldürülmesi gereklidir” diyen Doç. Dr. Şağdan Başkaya, uzun vadede ise şu önerilerde bulundu: “Yerine göre, çok özel çözüm yollarının geliştirilebileceği unutulmadan, öncelikle insan-ayı çatışmasının yoğun olarak yaşandığı bölgelerde, eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık verilmeli, uyulması gereken kurallar belirlenmeli ve insanların bunlara uymasına çalışılmalı, ayılara karşı fiziksel ve diğer engeller kullanılmalı, ayıların yaşam alanlarındaki azalan ve hatta çoğu yerde yok olmuş olan, ayıların en sevdiği doğal bitkilerin ekim ve dikimi yapılmalı, insan-ayı çatışmasında alınması gereken bütün tedbirleri alırken, yasal çerçevesi düzenlenmiş olan tazminat uygulamalarına da yer verilmeli, ayı zararına karşı önlem alan ve çatışmayı azaltıcı çalışmalara destek olan insanlar ödüllendirilmeli, ayı popülasyonlarında, taşıma kapasitesinin üzerindeki ayılar, planlı ve kontrollü yani yasal bir biçimde avlattırılmalıdır. Bunun uygulanabilmesi için ayıların popülasyon durumlarının bilimsel yöntemlerle, sayım (envanter) çalışmaları ile tespit edilmesi gereklidir. Taşıma kapasitesinin üzerindeki hayvanların avlattırılmasının yanı sıra, sürekli sorun çıkardığı tespit edilen, sorunlu bireylerin yakalanarak uzak bir alana yerleştirilmesi, bakım merkezleri veya hayvanat bahçelerinde esaret altına alınması yoluna gidilebilir. Sürekli bir izleme programı yürütülmelidir. Ayıların biyoloji ve ekolojileri ile zarara uğrayan insanların yaşam ve davranış biçimlerine yönelik bilimsel araştırmalara destek olunmalı ve bu konularda araştırma yapılması için çaba sarf edilmelidir.”
HABERE YORUM KAT