Giresun Ziraat Odası Başkanı (GZO) Özer Akbaşlı, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde her geçen yıl artan kivi dikim alanları ve üretim miktarının belirlenecek politikayla kontrol altına alınması gerektiğini savundu.
Akbaşlı, yaptığı açıklamada, çay ve fındığın yanında ek gelir sağlamak amacıyla Doğu Karadeniz Bölgesi'nde 1996 yılında kivi üretimine başlanıldığını hatırlattı. İlklim ve coğrafi yapısından dolayı kivinin bölgeye uyum sağladığını ifade eden Akbaşlı, kivi üretim ve dikim alanlarının bölgede halen tarım müdürlüklerinin destekleriyle hızla arttığına dikkat çekti.
Doğu Karadeniz Bölgesi'nde kivi,  çay ve fındığın yanında ek gelir getirici ürünler arasında önemli bir yeri aldığını vurgulayan Akbaşlı, 10 yıl önce sadece deneme amaçlı yapılan üretim alanları bugün binlerce dönüm alana yayıldığını aktardı. Akbaşlı, kivinin dikim ve üretiminde yaşanan bu hızlı ivme bir politika altında gerçekleşmediğini anlatarak, bu durumun gelecek yıllarda dikim alanları ve üretimde önemli sorunların ortaya çıkmasına neden olacağını savundu.
Doğu Karadeniz Bölgesi'nde her geçen yıl artan kivi dikim alanları ve üretim miktarının belirlenecek politikayla kontrol altına alınması gerektiğini vurgulayan Akbaşlı, "Mutlaka kivide arz-talep dengesi sağlanmalıdır. Türkiye'nin kivi tüketim miktarı belirlenerek, çiftçilerin üretimlerini bu düzeyde gerçekleştirmeleri sağlanmalıdır. Kivi üretimi ve dikim alanları kayıt altına alınmalıdır. Bunlar mutlaka belirlenecek bir politikayla gerçekleştirilmelidir. Aksi takdirde kivide gelecek yıllarda bizi önemli dikim ve üretim sorunları bekleyecektir" dedi.
Kivide en büyük sorunlardan birisinin de depolama, paketleme ve pazarlama olduğunu söyleyen Akbaşlı, bu sorunların çözümü için mutlaka devlet desteğinin sağlanması gerektiğini savundu.
Akbaşlı, kivi ithalinin Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki kivi üreticilerini mağdur ettiğini belirterek şunları söyledi:
"Türkiye'nin yıllık kivi tüketimi 17 bin ton civarındadır. Son yıllarda Doğu Karadeniz'de kivi üretiminin hızla yayılması nedeniyle, Türkiye'de 10 bin tonu aşkın kivi üretilir hale gelindi. Böylece yıllık tüketimin büyük kısmını karşılıyoruz. Ancak tarımda sürdürülen yanlış politikalar nedeniyle, halen kivi ithali yapılıyor. Pazarlarda, manavlarda yerli kivi yerine ithal kivi satılırken, yerli üreticinin ürünü elinde kalıyor. Yerli kivi üreticisinin korunması için mutlaka ithali önlemeliyiz."