1. HABERLER

  2. YURT VE DÜNYA

  3. Kurtlar Vadisi'nin Kılıç'ı karıştırdı
Kurtlar Vadisi'nin Kılıç'ı karıştırdı

Kurtlar Vadisi'nin Kılıç'ı karıştırdı

Kurtlar Vadisi’ndeki "Kılıç" karakteriyle tanınan 45 yıllık tiyatro sanatçısı Atilla Olgaç'ın açıklamaları ortalığı karıştırdı.

A+A-

Kurtlar Vadisi'ndeki "Kılıç" karakteriyle tanınan 45 yıllık tiyatro sanatçısı Atilla Olgaç'ın, Kanaltürk'te yayınlanan "Orada Neler Oluyor" programında, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda 19 yaşındaki esir bir Rum askeri başından vurduğunu ve bunun dışında 9 kişiyi daha öldürdüğünü söylemesi gündeme bomba gibi düştü.

Köşe yazarları "esir öldürmek savaş suçudur ve bunun hapis cezası vardır" diye konunun üzerine giderken Atilla Olgaç'ın bir gün sonra Radikal Gazetesi'ne verdiği demeçte "Sana hakaret edene ne yapacaksın, savaş bu. Onu alıp götürecek halimiz yok" diyerek konuşmalarının arkasında durması, tepkilerin de büyümesine neden oldu...

Başta Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki TV kanalları olmak üzere birçok kanal, Atilla Olgaç'ın bu açıklamalarının yer aldığı program görüntülerinin peşine düştü. Ancak Kanaltürk yönetimine, "görüntü vermeyin" emrinin geldiği ve kanalın bu emri yerine getirerek hiçbir yere görüntü vermediği öğrenildi...

Rumlar: Sarsıldık

Atilla Olgaç'ın, açıklamaları Atina ve Lefkoşa'da bomba etkisi yarattı. Rum Yönetimi, Olgaç'ın anlattıklarını araştırıp inceleyeceklerini ardından da gereken her şeyi yapacaklarını açıkladı. Rum Yönetimi Sözcüsü Stefanos Stefanu "Sarsıldık. Türk sanatçı 1974'deki vahşet ve barbarlığı ortaya çıkardı. Ayrıca Türkiye'nin uluslararası hukuk ve özellikle insan hakları için Cenevre sözleşmesini ihlal ettiğini kanıtladı" dedi.

Olgaç'ın Rum esirlerin öldürülmesi ile ilgili anlattıklarının Türkiye'nin İnsan Hakları Mahkemesi'nin Rum başvuruları ile ilgili kararlarını uygulama yükümlülüğünü gündeme getirdiğini söyleyen Stefanu "Daha önce de işlenen cinayetler için bir tanığın ifadesi vardı. Ancak şimdi ilk kez bu trajedide yer alan birinin itirafı var" diye konuştu.

Tarihi bir belge

Rum Yönetimi eski başsavcısı Alekos Markidis ise "Tarihi bir belge sözkonusu. İlk kez bir kişi işlenen cinayetler için suçlu olduğunu itiraf ediyor" dedi. Markidis, Olgaç'ın vicdan azabı çektiğinden yeni ifşaatta da bulunabileceğini ve hatta Rum askerlerini isimlerini bile açıklayabileceğini ileri sürdü. Yunan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yorgos Kumuçakos, Olgaç hakkında "Sarsıcı bir itiraf sözkonusu. Daha sonra söylenenler, bilinen bir şeyi değiştirmez. Bilinen şey de Kıbrıs'taki yasadışı Türk istilası sırasında uluslararası ve insan hakları hukukunun ayaklar altında çiğnendiğidir. AİHM kararları uygulanmalı ve Türkiye istila sırasında tüm kayıp vakalarının aydınlatılması için işbirliği yapmalıdır" dedi.

Gerçekle bir ilgisi yoktur

Dün telefonlarını kapatıp derin bir sessizliğe gömülen sanatçı, öğleden sonra yayın kuruluşlarına gönderdiği yazılı açıklamayla o anda senaryo uydurduğunu söyledi.

Olgaç, "22 Ocak tarihinde yayınlanan 'Orada Neler Oluyor' programında söylemiş olduğum 'Bir esiri ve 10 kişiyi öldürdüm' cümlesi tamamen savaşın kötü /_np/9176/7209176.jpgortamını, acımasızlığını, vahşetini, insanları şok ederek anlatmak adına tarafımdan yazılmış bir senaryodur. Bütün bunların bir senaryo olduğunu açıklamak isterken, reklam dönüşü program bitmiştir. Gerçekle bir ilgisi yoktur. Kamuoyunun bilgisine" açıklamasını yaptı.

Mutfakta patates soymuş

DOĞU
Akdeniz Üniversitesi öğretim görevlilerinden Hilmi Özen, Atilla Olgaç'ın yalan söylediğinin canlı tanığı olduğunu belirtti. KKTC eski cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın da danışmanlığını yapan Hilmi Özen, yaptığı açıklamada, "Savaştan çok korkuyordu. Bırakın çatışmaya girmeyi, eline silah bile vermediler. Keza Ağustos 1974'te daha birinci harekat yeni yapıldığında askerliğini Lefkoşa'daki Kıbıs Türk alayında yapıyordu. Bu alay harekat boyunca hiç çatışmaya girmedi, sadece bölgesini korudu" dedi. Hilmi Özen, Atilla Olgaç'a nasıl torpil yaparak mutfağa alınmasını sağladığını da şöyle anlattı: "20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı olduğunda ben Kıbrıs Devlet Tiyatroları Müdürü'ydüm. Ağustos ayında Atilla Olgaç'ın ailesi beni aradı ve Atilla'nın 1963 anlaşmalarıyla kurulan Lefkoşa'da konuşlu Kıbrıs Türk Alayı'nda askerlik yaptığını ve çok korktuğunu belirtip, yardımcı olmamı istedi. Atilla adaya yeni gelmişti. Alaya gidip komutanlarıyla görüştüm. Komutanları bana, Atilla'nın korku içinde olduğunu ve sinirlerinin zayıfladığını söyledi. Nöbet bile tutturamıyorlarmış, yani eline silah bile almamış. Rica ettim, kollayın dedim. İsteğimi kırmadılar ve mutfağa aldılar. 20 gün sonra Türkiye'ye geri gönderdiler."


Atina'da manşet
Olgaç'ın açıklamaları Atina'da da gazetelerde manşet oldu. TaNea gazetesi, “Şok eden itiraf” başlığını attı. Elefterotipiya, “Türkün itirafı, işgalde 10 esir öldürdüm” başlıklı haberinde “Türk sanatçı, TV'ye itirafında esirlerin infaz edildiğini ortaya çıkardı” dedi.
Elefteros Tipos da “Türk sanatçı, Kıbrıs'da savaş esirlerini öldürdüğünü itiraf etti” başlıklı manşet haberinde “Olgaç'ın kamuoyu önünde itirafı için 35 yıl geçmesi gerekti” yorumunu yaptı.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
2 Yorum