Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, İsrail'in Filistin'e saldırısı ile ilgili olarak, ''Buna karşı çıkmayan kim varsa, bunlar tarihin sayfalarında kendi defterlerine çok büyük kara leke olarak düşmüştür'' dedi.

Kurtulmuş, Rize'deki bir restoranda sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile bir araya geldi. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, İsrail'in saldırılarının son bombalama ile ortaya çıkmadığını ifade ederek, ''İsrail son 2 yıldır Gazze'yi açık kapı haline getirdi. Zaman zaman Filistin köylerinin elektriğini kesiyor, köylerin etrafını tel örgü ile çevirdi'' dedi.

Ülkelerin, İsrail saldırılarına seyirci kaldığını ifade eden Kurtulmuş, ''Bu saldırı karşısında azıcık insan onuru taşıyan, hangi dine, hangi millete mensup olursa olsun, karşı çıkması insanlık görevidir. Ama öyle görünüyor ki, etnik temizliğe varan bu ileri derecede İsrail vahşetine seyirci kalınıyor. Buna karşı çıkmayan kim varsa, bunlar tarihin sayfalarında kendi defterlerine çok büyük kara leke olarak düşmüştür'' diye konuştu.

Kurtulmuş, daha sonra partisiyle ilgili gelişmelere değindi. Saadet Partisi'nin kongreden sonra yeni bir atılım ve açılım sürecine girdiğini dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti: ''Son olarak 4 günden bu yana Doğu Karadeniz'e gezi düzenledik. Bundan sonra Anadolu'nun 13 merkezine programlarımızı yaparak bu gezileri tamamlayacağız. Böylece Saadet Partisi Türkiye'de yeniden iktidarın tek ve en doğru alternatifi olarak Türk siyasetinde kendini ortaya çıkaracaktır.''

Yerel seçimlerin kendileri için yükseliş fırsatı olacağını, bundan sonraki genel seçimlerde de Türkiye'nin iktidar alternatifi olacaklarını belirten Kurtulmuş, ''Anadolu'nun dört bir tarafında toplantılar yaptık. Bu toplantılarda Saadet Partisi'ne olan destek, ilginin artarak devam ettiğini görüyoruz. Bu yerel seçimlerde de ciddi biçimle ortaya çıkacaktır. Bu seçimler, Saadet Partisi'nin yükselişe geçtiği seçimler olacaktır'' şeklinde konuştu.

Küresel ekonomik krizi de değinen Numan Kurtulmuş, Başbakan Erdoğan'ın krizin ''psikolojik'' olduğunu söylediğini hatırlatarak, şunları ifade etti: ''Türkiye ekonomisi maalesef sağlam kazığa bağlanmış değil. En önemli psikolojik kriz, krizi anlamamaktır. Bunun, Türkiye'nin en büyük riski olduğu kanaatindeyim. Aslında Türkiye henüz ekonomik ve finansal krizin etkileri ile karşılaşmadı. Yurt dışındaki gelişmeler henüz Türkiye'yi vurmuş değil. Şu ana kadar olan husus, zaten son 8 yıldır Türkiye'yi yöneten iktidarların Türkiye'nin ekonomik yapısını getirdikleri sonuçtur. Türkiye bütünüyle krize hassas konuma geldi.''

Türkiye'de alım gücünün azaldığını, işsizliğin büyüdüğünü, son 1 yılda kapanan iş yeri sayısının yüzde 50 arttığını, açılan iş yeri sayısının ise yüzde 25 azaldığını öne süren Kurtulmuş, bütün bunların Türkiye'nin ciddi bir ekonomik kriz ortamına girdiğini gösterdiğini savundu.

Türkiye'de tarımın yok edildiğini, tarım ürünleri ve alanlarının para etmez hale getirildiğini de iddia eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı: ''Bu yıl 3.5 YTL'ye mal edilen fındık, Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından 2.5 YTL'ye, başka yerlerde ise daha da düşük fiyata alınıyor. Bir başka sıkıntı çayda yaşanmaktadır. ÇAYKUR'un özelleştirilmesi planları içinde, çayın iyileştirilmesi için bütün programlar raflara kaldırılmıştır. ÇAYKUR'un özelleştirilmesi, fındıkta yaşananların çayda da yaşanmasına neden olacaktır.''

Kurtulmuş, daha sonra partisinin Rize il başkanlığınca Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde düzenlenen programa katıldı.