Usta oyuncu Murat-Ayşe Atak çifttini,1986 yıllarında yılında; Trabzon Devlet Tiyatrosu’nda tanımıştım. Başarılı oyuncu, yönetmen, yapımcı, rejisör ve örnek aile…

Oynanmış, yazılmış, yönetilmiş yüzlerce başarı var arkalarında. Ankara “Sahne Sanatları Merkezi’nde yüzlerce oyuncu yetiştiriyorlar..

Ankara Devlet Tiyatrosu’nun ödüllü sanatçılarından, Mehmet Ali Toklu’yu yakından tanıdığımız üstün niteliklere sahip bir yetenek. Birçok oyunda olduğu gibi “Lüküs Hayat’ta da ”Fıstık” rolünde coşturuyor ve olağanüstü bir oyun sergiliyor.

*

Yazar Ekrem Reşit Bey’in  kaleme aleme aldığı, eserdeki besteleri Cemal Reşit Bey tarafından yapılan "Lüküs Hayat" müzikali, Ankara Devlet Tiyatrosunca, Çayyolu Cüneyt Gökçer Sahnesi'nde  rekor üstüne rekor kırıyor..

Usta tiyatro sanatçısı Murat Atak'ın rejisörlüğünü üstlendiği eser, renkli kostümleri, dönemi yansıtan yalılar, köşkler ve balo salonlarının yer aldığı dönebilen dekoru ile büyük beğenisi ile, her akşam 600 kişi ile kapalı gişe oynuyor. Seyirciler 3 saat süren oyunu dakikalarca ayakta alkışlıyor

Lüküs Hayat’ı izlerken;100 kişinin görev aldığı, 60 sanatçının görev yaptığı, orkestrasıyla, müziğiyle, tasarımcısıyla, danslarıyla keyifli bir akşam oldu

*

Mizahi dilin hâkim olduğu eserde, oyuncalara 20 kişilik bir orkestra eşlik ediyor.

Lüküs Hayat, küçük hırsızlıklarla geçinen Rıza ile Fıstık'ın, zengin bir eve girince kendilerini kıyafet balosunda bulmasıyla başlıyor.

İkilinin içine düştüğü bu yeni ortam, batılılaşma özentisinin ortasına düşmüş halktan insanların durumunu yansıtıyor. Çelişkilerin iyice keskinleştiği yaşam biçimleri, oyunda komik olaylara neden oluyor ve müzik ve dansın iç içe geçtiği zengin bir içerikle sunuluyor.

Ekrem Reşit Rey'in yazdığı, sahnede seslendirilen besteleri Cemal Reşit Rey tarafından yapılan Lüküs Hayat'ın rejisörlüğünü Murat Atak, rejisör yardımcılığını ise Ayşe Atak yapıyor.

Koreografisi Ömür Uyanık, müzik düzenlemeleri Aytuğ Ülgen, müzik çalıştırıcılığı Malahat İsmayılova'ya ait olan eserin, kostüm tasarımını İnci Kangal Özgür, dekor tasarımını ise Sertel Çetiner üstleniyor.

Oyunda Levent Çelmen, Rengin Samurçay, Mehmet Ali Toklu Pelin Dikmenoğlu, Alev Buharalı, Şahap Sayılgan, Berrin Demir, Serkan Ekşioğlu,

Çağrı Turan, Özge Mirzali, Akın Erozan, Süheyla Gürkan, Can Öztopçu, Engin Özsayın, Gönül Orbey, Ayşe Akınsal, Buket İnger, Bülent Çiftçi, Bahadır Karasu, Umut Karadağ ve Güven Besimoğlu gibi bir çok oyuncu rol alıyor..

*

LÜKÜS HAYAT’ın uzun yıllar sahnede kalmasının sırrı ne?
Üstat,Eleştirmen,Gazeteci ve Yazar  Doğan Hızlan’nın yorumunu aktaralım istedik..

Konusu ve müziği. Batılılaşmayı yanlış yorumlayan ve algılayan, yaşamlarına yüzeysel biçimde bunu sızdıran insanların gülünçlüğü. Düşündürücü yanını unutmamalı.

Haldun Dormen; ‘Aslında Lüküs Hayat, Cemal Bey’in kendi hayatıdır’ diyor.

Her yenilik gibi birtakım kişiler de zamanında onun gibi bir bestecinin operet bestelemesini epey eleştirdiler, dergilerde aleyhte yazılar çıktı. Kimilerine göre, gerek Üç Saat, gerekse Lüküs Hayat’ta Názım Hikmet’in de emeği var. Hüsamettin Bozok, o sıralarda Názım Hikmet’in Şair Nigár’daki konağa gidip geldiğini söylüyor.

Lüküs Hayat daha kelimeyi Lüks değil Lüküs olarak yazmakla, eserin havasına bizi hazırlıyor.

Zamanın eleştirilerine, hafif bir eser oluşuna karşı Ekrem Reşit Rey’in verdiği yanıt bence bugün için de geçerlidir:

‘Niçin bir operet yazdım? Bilhassa halkı neşelendirmek için. Niçin operet yazdım? Darülbedayi operet oynadığında hiddetlenenler olduğu için. Bunlar sahneyi bir kürsü, koltukları da mektep sıraları addedenlerdir. Niçin sanatı daima ciddi ve can sıkıcı bir şey kabul edelim?’

Niçin yıllardır  oynuyor, seyrediliyor, müziği dillerde?

Onun da yanıtını; yazımda yararlandığım, Evin İlyasoğlu’nun Cemal Reşit Rey kitabında buldum:

‘Lüküs Hayat’ın ilk melodilerini bir türlü Ekrem Reşit’e beğendiremez. Yine bir gün erken saatlerde Ses Tiyatrosu’ndaki odasında çalışırken bulduğu bir melodiyi birkaç kez yineleyip piyanosuyla çalar. Bir de bakar ki oda kapısının önündeki çaycı da tekrarlıyor onunla. Demek tutacak!’

* * *

LÜKÜS HAYAT’ın hálá sahnede olmasının sırrı burada. Konusu ve müziğiyle eskimiyor.