Örtülü ve örtüsüz kadınlar.
Örtü sadece kadınlara mahsus bir hal olmadığı gibi erkekler için de ölçüleri var olan bir öğe olup bedenlerinin belirli bölümlerini örtmek şartı vardır. İnananlar için işi esastan ele alacak olursak sadece başörtüsü ile sınırlı kalmamak gerekiyor.
Kadınlar için eller, yüz ve ayaklar hariç bütün bedenin şeffaf ve endamını belli etmeyecek şekilde giysi giyme mecburiyeti vardır.
Örtü sadece saçları örtmek anlamında olmadığı gibi fitneye de sebebiyet vermeyecek giysilerden oluşması şartı dâhilindedir.
Bu iş ne Hasan’ın ne de Mehmet’in keyfine göre uygulanmaz.
Örtülü sayılmak için yukarıda belirttiğimiz şartları yerine getirmekle ve inanç gereği olarak kabul etmekle mümkündür.
Fitneye sebebiyet verecek giysi ve yüz hatlarındaki çekicilik tesettür sayılmamaktadır.
Dikkat çekiciliğin ortadan kalkması amacıyla yapılan bir işlevdir.
Buna karşı çıkanlar olabilir.
Örtünmek isteyenler, istemeyenler olabilir.
Bunun da iki ayrı yönü vardır.
Birinci yönü inanmıyorum, böyle bir şey yoktur deyip inkâr ederek İslam dışı olmaktır.
İkinci yönü ise inanıyorum ama örtemiyorum deyip suç işlemektir.
Bu insanların kendi öz iradeleriyle ilgilidir.
Bu konuda da insanlar özgürdür.
Ancak başörtüsüne karşı çıkanlar sokaklara neden inerler bilinmez.
Birileri başlarını örtmek için onlara eşarp mı dağıttı.
Bazı liderlerin seçim meydanlarında dağıttığı başörtülerinden mi etkilendiler de sokaklara bağırmaya çıktılar?
Başı açılanların mücadele vermekte hakları var.
Başlarının örtüsü ellerinden alındığı ve en tabi hakları olan eğitim hakları ellerinden alındığı için uğraş veriyorlar.
Başı açık olanlar, istediği gibi giyinip sokaklarda arzu endam edenler niye bağırıyorlar anlamak mümkün değil.
Lüzumsuz yere bağıranları çok gördük.
Karın ağrıları hep başka yerlerde belli oldu.
Sonradan çıktı ortaya durumları bilmem ne “-konlarda”.
İşte bir kısım zavallı insanımızın hali bu merkezde.
Kimse gocunmasın.
Er veya geç bütün olaylar gerçek yönleriyle ortaya çıkacaktır.
Sayın Gül, Çankaya’da güller açacak bir imza daha attı.
Temennimiz insanımızın gönlüne bu imza güller açar.
Bundan sonra da mağdur olan kızlarımız eğitim ve öğretim haklarını geri alır, geriye dönük haksızlıklar telafi edilmiş olur.
İnananlar her zaman zorlukları seçer ve mücadele vererek güzelliklere ulaşır.
Bu onların hayat tarzı ve hayat zevkidir.
Özgürlükler için atılan bu adım milletimize hayırlı olsun dileklerimle.