Mesut Yılmaz’ın doğum günü
Sevgili okurlarım, yolun yarısı 35 ise, biz kalan yarısının yarısını de bitirdik. Bu yaşta Yüksek Lisansı tamamladım. Doktora’ya başladım.
Yakın dostum, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zakir Avşar ”Mesut bey ile olan anılarını toparlarsan en az üç kitap çıkar, neden bunu yapmıyorsun?” dedi.
Anıların yakın tarihi anlamak, özellikle tarihi şahsiyetleri hak ettikleri yere doğru bir şekilde yerleştirebilmek; biz gazeteciler için önemli bir görev olduğunu düşünüyorum. Üstelik Mesut Yılmaz gibi, insanların pek çoğunun birçok yönüyle eksik tanıdığı mühim bir kişi ile ilgili bildiklerimi, gördüklerimi, yaşadıklarımı bir şekilde kamuoyuna aktarmak, en azından kendime bir görev sayıyorum.
25 yıldan beri tuttuğum notlarımı çıkardım, gözden geçiriyorum. Güncelleyip, ilginç olanlardan güzel bir kitaba dönüştürmeyi düşünüyorum. Mesut bey kabul ederse, profesyonel bir ekiple,”Mesut Yılmaz Belgeseli’ni hazırlamayı planlıyoruz. Doktora Tezimi de bu kapsamda yapmayı planlıyorum. Mesut bey izin vermesi halinde.”Anavatanlı yılların perde arkası” veya “Mesut Yılmaz anlatıyor” başlıklı belgesel, yakın tarihimize ışık tutar.
Bu konuda; Anavatan hükümetlerinin ve de, özellikle, eski Başbakan Mesut Yılmaz’ın “Kara Kutusu”, dostluğuna çok itibar ettiğim eski bakanım Cavit Kavak’ın büyük desteğine ihtiyaç vardır. Bu vesile ile kendilerine en iyi dileklerimi, saygılarımı iletiyorum.
Bugün Mesut Yılmaz’ın doğum günüdür. Eşi Berna hanımla birlikte, nice mutlu, sağlıklı yıllar diliyorum.6 Kasım Mesut beyin,7 Kasım eşim Meliha’nın doğum günü olduğu için unutmam mümkün değildir.
**
Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz’ı 1983 yılından beri ailece tanırım. Gazeteci-Bürokrat ve siyasetçi olarak ilişkilerimiz hep devam etmiştir. Onunla geçen yıllarım, taze duyulan bir heyecanla daima muhafaza ediyorum. İyiliklerini asla unutmam.
Mesut bey hayatında bana danışmamıştır. “Danışılan danışman” hiç olmadım. Hep kendi kendime vazife çıkarırdım. Buna rağmen, Anavatan kadroları; başta olmak üzere, bürokraside ve siyasette beni tanıyan herkes; beni Mesut beye en yakın danışman olarak bildi ve biliyor. Bundan da büyük onur duydum
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlık döneminde, ilk karşılaştığımda bana ilk sorusu ”Patronunla görüşüyor musun?” olmuştu. Bende ”Görüşüyorum efendim “cevabını vermiştim.
Başbakan müşavirliği ve Tekel Tuz İşletmeleri ve Anadolu Ajansı Görüntü Hizmetleri (ARG) Genel Müdürlükleri başta olmak üzere, bürokrasideki tüm görevlerime, onun döneminde atandım. Bunun için samimi şükranlarımı ve teşekkürlerimi her seferinde tekrar etmekten onur duyuyorum.
**
Yılmaz, bu ülkede 3 kez Başbakanlık yapmış, 12 yıl önemli bakanlıklarda bulunmuş,
1991-2002 yılları arasında Anavatan Partisi Genel başkanlığı yapmış; onurlu, dürüst, önemli devlet, siyaset adamıdır. Böylesine önemli devlet ve siyaset adamını tanımaktan, emrinde çalışmaktan onur duyduğumu belirtmekten ayrıca mutluluk duyuyorum.
Bana göre Mesut Yılmaz, Türkiye’ye en az 50 yıl öncesinden gelmiştir. Kıymeti bilinmemiştir Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti devletinin onurlu Başbakanı, bakanı ve siyaset adamı olmuştur. Söz konusu Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve bekası olunca, kişisel beklentilerini ve ikballerini elinin tersi ile iten, taviz vermeyen, sözde ABD ve Avrupa’daki dostlarımıza gerekli dersi veren, bunun bedelini de ödeyen ciddi bir devlet adamıdır. Bugünkü siyasetçiler, Sayın Yılmaz’dan doktora tezi nitelikte ders almaları gerektiğini düşünüyorum.
1988 yılında, Avrupa Topluluğu Dönem Başkanı ve Alman Dışişleri Bakanı Genscher, Türkiye’yi hafife alıp, diplomaside ayak oyunları yapmayı deneyince, dönemin Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz’ın hışmına uğradı ve koltuğunda on metre zıplamak zorunda kaldığının belgeleri devletin kayıtlarında mevcuttur. Türkiye’den taviz isteyen diğer ülkelerin devlet adamlarına verdiği dersler de ortadadır.
**
Mesut Yılmaz, Rize’den bağımsız milletvekili seçildikten sonra Ankara’da Serender Pastanesi’nde bir yemek yemiştik(Bazı hemşerilerimizle birlikte) O gün, bize bugün yaşanan ve 2015 yılına kadarki süreci, tek anlatmıştı.
Bugün ve dün yaşananları, yarın olacakları 2003 yılında Mesut beyden dinlemiştim. Olanlara hiç şaşırmıyorum, Hiçbir yeni gelişme beni hayrete düşürmüyor. Çünkü Mesut beyin dediklerinin aynısı çıkıyor-oluyor. Bunların arkası de gelecek. 2015’e şurada ne kaldı ki?
Ankara’dan sevgiler.
YAZIYA YORUM KAT