AKP iktidarı son zamanlarda iktidar olduğu günden beri uygulamakta olduğu bütün politikalarını ve geçmişini reddi miras edercesine çok ciddi bir iç sorgulama yaşıyor. İktidar sözcülerine kulak verdiğimiz zaman birbirleriyle çelişen yorumlara gitmeden edemiyoruz. Olup bitenleri iktidarın yeni bir oyunu olarak görenler olduğu kadar, devletin iktidara yön verdiği bir noktaya gelindiğini ileri sürenler de var. Millet çoğunluğuyla iktidara gelen AKP iktidarı aradan geçen on bir yıllık süre içerisinde devlete ve millete yeni bir format atmayı yeğledi. İç ve dış siyasetten alın da geçmişin her zerresini sorgulamaya gidecek kadar har vurup harman savurdular. Yıllarca seslendirilemeyen aykırı sesler bu dönemde ayyuka çıktı. Cumhuriyeti kuran iradeden başlayan sorgulamalara gelip geçmiş bütün iktidarları tu kak etmek bir yana devletin yapısı ve devlete yön veren rejimin bütün kalelerine karşı adeta bir düşman saldırısı mantığıyla saldırıldı ve bütün bu densizlikler millete özgürlük ve demokrasi diye yutturuldu. Devlet tepeden tırnağa kuşatıldı, yandaş kadrolarla devletin kimyası bozuldu. Yalan ve uydurma belgelerle veya şeytanı telkinlerle Türk Ordunsun kaburgaları kırıldı. Hukuk tamamen siyasallaştı ve devletin çivisi yerinden hoplatıldı. Milli birlik sözleşmemiz delinerek milli devlet resmen hedef alındı. Atatürk ve silah arkadaşları hakaretlere uğradı, millet evlatları bizden olanlar veya olmayanlar şeklinde tasnife tabi tutuldu. Kültür kalelerimiz tamamen tahrip edilerek eğitim politikalarımız küresel odakların emrine verildi. Medya milletin sesi olmaktan çıkarılarak iktidarın borazanı haline getirildi. Para el değiştirdi ve yandaş sınıf peyda edildi. Çöpçü kadrolarına varıncaya kadar yandaşlarla dolduruldu. Milletin en büyük güç kaynağı olan gençlerimiz asgari ücretle karın tokluğuna üç beş aylık işlerle meşgul edilerek hayat projelerinin önleri kesildi. Bütün bunları da işsizliği azalttık diye de millete yutturdular. Kumar bu dönemde zirve yaptı, ucuzundan para kazanmanın yollarında sonuna kadar açık tutuldu. Yandaşlar şiştikçe şişti ve yolsuzluk olayları ayyuka çıktı ve para transferleri bankalardan ayakkabı kutularına kadar uzandı. Tehdit ve şantajlarla insanlar korkutuldu ve iktidara köle edildi. Yeterli bir muhalefet olmadığından adamlar uçtukça uçtu ve şimdi uçağın benzini bitince AKP uçağı inişe geçti. Her akli selim insanın şimdiki tek kaygısı AKP uçağının piste verecek olduğu zararın ne olacağıdır. Elbette AKP uçağı ile yolculuğa çıkanların selametleri de başka bir kaygıdır. Uygulanan radikal politikalar ve kullanılan frensiz siyaset dili sayesinde millet evlatların da edep ve haya freni de kalmadı. Herkes ağzından değil de burnundan üflerken iktidar çevreleri her türlü güç bendedir diyerek tersinden soluk alma kibrine yenik düştü. Her türlü had bilmezlik, şımarıklık asap bozucu noktalara tırmandı. Kısaca bu dönemde her iş çığırından çıktı ve şimdi gelinen noktada pardon, bizi kullandılar, bize kumpas kurulmuştu denmeye başlandı. Allah aşkına, biz olup bitenleri ta başta Anadolu’nun dağından gördük de Ankara parkı bundan böyle bizden sorulur diyen şımarıklar göremediler mi? On bir yıl uyuyanlar ne de geç uyandılar. Şimdi devlet burnunu gösterince ve uçak inişe geçince birbirinize girdiniz. Yoksa derdiniz şimdi düşeceğiniz veya çakılmak üzere olduğunuz pisti paylaşamamak mı? Artık bundan böyle birer siyası mevtasınız. Mezarlık yeri kavganız bizleri çok fazla ilgilendirmese de inşallah bundan öteye son kavganız memlekete zarar vermez. Sağlığınız zarar, hastalığınız zarar bir de mevtanız zarar. Nedir bu milletin çektiği sizden arkadaş.