1. YAZARLAR

  2. Seyfullah FIRAT

  3. MODERN PUTPERESTLER
Seyfullah FIRAT

Seyfullah FIRAT

Yazarın Tüm Yazıları >

MODERN PUTPERESTLER

A+A-

            Kibirli insanlardan ömrüm boyunca hiçbir zaman haz etmedim. İnsanların olduğu gibi görünmelerini arzuladım hep. Kendi geçmişini unutup başkalarının aile ağacını incelemeye alanları hiçbir zaman dürüst insanlar olarak değerlendirmedim. Kendi sırtı kamburdan patates tarlasına dönenlerin, başkalarının yüz sivilceleriyle uğraşmasını asla doğru bulmam. Yandaş veya müstemlekeci zihniyetlerce büyük bir ekseriyeti ele geçirilmiş olan veya parsellenmiş bulunan, görsel veya yazılı medyamıza baktığımız zaman çok tuhaf tiplerin bu alanlarda at binip kılıç kuşandığına şahit oluruz. Geçmişi kirliliklerde dopdolu olan veya bugünü makyajlı olan bir takım devşirmelerin ona buna dil uzatma cüretlerini kendilerinde bulmalarına şaşmamak elde değildir.

          İki kuruş çıkar karşılığında başkalarının borazanlığını yapmayı adamlık zanneden zavallıları gördükçe midem ağzıma geliyor. Erdemli geçinen insanlarda her şeyden önce kızaracak bir yüz, utanmaya yetecek kadar bir edep duygusunun olması şarttır. Her türlü hayadan yoksun, her çeşit dalkavuklukta oldukça rütbeli kimselerin başkalarına diyebilecekleri tek sözleri bile olamaz.   

           Ancak bizim dünyamız da işler bu yörüngede seyretmez. Yeri gelir en katmerli fahişe size namus dersi vermeye kalkar, yeri gelir siyasette her türlü manevrayı yapan bir takım zavallılar topluma ahlak öğretmenliğine soyunurlar. Biz yıllardan beri bu tip insanlara, konduğunuz makamların veya sahip olduğunuz diğer dünya nimetlerinin hepsinin geçici olduklarını söyleyip dururuz. Biz bu sebeplerle hak etmeden veya çapını bilmeden, yüksek mevkilere talip olanlara hep şaşırmışımdır. Yapamayacağın, hakkını veremeyeceğin işe veya makama talip olmanın vebalinin ağır olacağına inanırım. 

             Çağımız insanı her ne kadar medeni ve uygar olduğunu iddia etse de, ben şahsen insanoğlunun geçen bunca zaman içerisinde ilkelliği ciddi manada aştığına kendimi bir türlü ikna edemedim. İnsanoğlunun ilk çağlarda ki gibi bencillikten, acımasız oluşundan, kibir denizinde yüzmekten veya batıl sapkınlığından halen kurtulamadığını düşünenlerdenim. 

              İlkel yaşantının sürdüğü çağlarda, insanlar kendi yaptıkları putlara taparlardı ve o putların gölgesinde her türlü fenalığı yapmaktan da uzak durmazlardı. Ben merkezli bir dünyanın yolcuları olarak o zaman diliminde hayat koşusuna çıkanlar, aradan uzun yıllar veya asırlar geçmesine ve ilahi dinlerin gelmesine rağmen söz konusu illetlerden maalesef günümüzde de kurtulabilmiş değillerdir. 

               İlahi dinler gelmeden önce putlara tapan insanoğlu, maalesef ki bugün de modern putperestliğe boğulmuş durumdadır. Helvadan put yapıp, daha sonra da acıkınca putunu yiyen ve daha sonrada karnında ki dışkısını tuvalete gidip bırakan ilkel insanlarla, bugün parasına veya kendi şaşaasına tapınan zavallılar arasında hiçbir fark yoktur. Günümüzün insanı, özellikle çağdaş geçinen sözde modern çevreler ile sözde dindar çevreler binlerce çıkar putunun önünde iki büklüm olmuş durumdadırlar. Öylesine bir hırs çağı yaşanıyor ki, en sade gönüllerin terazileri bile kendilerine tartıyor, en sade gözler bile kendi çıkarı söz konusu olduğunda etrafını bulanık görebiliyor. 

              İlahi mesajla henüz müşerref olamamış insanların o günlerde kendi yaptıkları putlara tapınma günahları; ilahi mesajla buluşmuş veya ondan nasiplenmiş olan günümüz putperestlerinin günahlarının bedelleri sanırım aynı olmayacak. Para hırsının kör ettiği gözlerin, şöhret veya şanın isyana taşıdığı kulların içinde kıvrandıkları ruhsuzluk, günümüz insanının en şifa bulmaz sancısıdır. Gönüller sevgi pınarı olması gerekirken, kalplerin gereksiz sevgilerin çöp kutusuna dönüşmüş olması çağımız insanının en utandırıcı fotoğrafı olsa gerek.

               İnsanın gönlü veya kalbi; tıpkı midesi acıkan bir insanın yeterli gıda almaya mecbur olduğu veya ihtiyaç duyduğu gibi insanların kalpleri de belli manevi gıdalarla beslenir. Siz nasıl ki, ekmek yerine siz midenize saman talaşı dolduramazsanız, kalbinize de elbette uygunsuz sevgi veya ihtirasları dolduramazsınız. Günümüz insanların, söz konusu rahatsızlıklar sebebiyle, kalp kapasiteleri de bir hayli küçülmüş bulunuyor. Dünyevi istek ve arzular çoğaldıkça, gerçek sevginin barınağı olması gereken insan gönüllerinde gerçek sevgiye ayrılabilecek ufacık odacıklar bile kalmıyor. Paranın verdiği kibir, daha çok kazanma hırsı, eşine veya çocuğuna ifrat derecesinde bağlanma eğilimleri günümüz insanını gerçek ve istendik olmayan bir takım şeytanı adreslere yönlendirmiş bulunuyor. 

            Öyle zavallı insanlar var ki; bıraktığı sakalına sünnet olmanın ötesinde anlam yüklemiş, giydiği renkli elbisenin kamburlarını gizlemiş düşüncesine kapılarak kibrin de resmen ötelerine geçerek kendileriyle övünmeyi adamlık zannederler. Bu insanlar asrımızın yalancı melekleridirler. Her işlerinde riya, her bakışların da bir aşağılama, her davranışların da kendilerine oynama söz konusudur. Üç kuruşluk şahsi çıkarları için hiç çekinmeden milyonların haklarına tırpan vurular. Çağımızın putperestleri çok da insafsız ve acımasıdırlar. Bütün bunlara rağmen kendilerini peşin cennetlik kullar olarak ilan etmekten de geri durmazlar. Kendilerince kendilerini kurtarmışlar, işin sırasını İslami kurtarmaya kadar da vardırmışlar.  Bu tipler, devlette iki maaş almayı kendilerine hak olarak görürler. Asgari ücretle geçinen garibanları ellerinden gelse bir kaşık sudan bile mahrum etmek isterler. Lafa sıra gelince dini ve dindarlığı asla başkalarıyla paylaşmaya yanaşmazlar. Allah fırsat vermesin, güçleri yetse, kendilerine muhalif olanları camilerden bile kovacaklar. 

         İşte, biz bu tiplere çağın modern putperestleri diyoruz. Bunların her türlü istek ve arzuları kendilerinin bir nevi putu gibidir. Onlardan zerre kadar fedakarlık etmeye gönüllerini asla razı edemezler. Bütün dünyaları, hayat misyonları, meselelere bakış tarzları hep “ben” merkezlidir. Biz demekten, birlikte yaşamanın hakkını teslim etmekten uzak yaşarlar. Dünya yalnız kendileri için vardır. Kazanma hırsları, insanlarda olması gereken kanaat ve şükretme melekelerini iflas ettirtmiştir. Allah bunların şerrinden bütün Müslümanları korur inşallah. Öylesine bir hırs çağı yaşanıyor ki, en sade gönüllerin terazileri bile kendilerine tartıyor, en sade gözler bile kendi çıkarı söz konusu olduğunda başkalarının en doğal haklarına bulanık bakabiliyorlar. Bütün bu çelişkiler insanoğlunun modern bir putperestlik yaşadığı gerçeğini hepimizin yüzüne haykırıyor. Hoş olmayan bu manzara karşısında herksin kendisini sorgulaması, özellikle peşin cennetlik olarak kendilerini zannedenlerin tepeden tırnağa kendilerini yeniden rehabilite etmeleri şarttır.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
3 Yorum