Maçın hakemi Deniz Çoban, daha doğrusu yardımcısı Fahri Aksoy, karşılaşmanın henüz 2. dakikasında Riberio’nun atmış olduğu golü ofsayt gerekçesiyle saymadı.
Bu yanlış bir karardı.
Nizami gol verilseydi hem Rizespor rahatlardı hem de karşılaşma renklenirdi.
Maçın başında verilmeyen bu gol yeşil-mavili takımın oyununu etkiledi.
Karşılaşmanın ilk bölümü orta alan mücadelesinde biraz Sakaryaspor’un yakalamış olduğu pozisyonlarla geçti.
İlerleyen bölümde ağırlığını koymaya başlayan Rizespor etkili ataklarla rakibinin üstüne gitti.
Şadi, Erman ve Riberio ile yakalamış olduğu pozisyonlar sonuçsuz kaldı. Bol paslı oynamaya çalıştı.
Bereketli gol pozisyonları üretildi ama son vuruşlar bezen beceriksizlik, bazen de kalecilerin müdahaleleri ile golle sonuçlanmadı.
Pozisyon bereketliliği Sakaryaspor için de geçerliydi. Konuk takım belki kendisinin dahi beklemediği pozisyonlar yakaladı.
Rizespor maçın 41. dakikasında yaptığı gol girişiminden sonuç alamayıp pozisyondan dolayı hakeme itiraz ettiği sırada harekete geçen Sakaryaspor, defansı az adamla yakalayıp hatayı da yaptırınca golü buldu ve devreyi önde kapattı.
Metin Diyadin ikinci yarıya Uğur’un yerine Murat Uluç’u sol tarafa alarak başladı.
Uluç’un oyuna girmesi Rizespor’a hareketlilik, oyuna da büyük katkı sağladı.
Uluç, aldığı her topla sol taraftan Sakarya kalesine ciddi pozisyonlar üretti.
Ama yaptığı ortalar kale önünde eridi gitti. Uluç baktı ki yaptığım ortalara kimse vuramıyor, golü de ben atayım dedi.
Yine sol taraftan ceza alanına girdi ve şık bir golle takımına beraberlik sayısını getirdi.
Beraberlik golü Rizespor’u iyice coşturdu. Üst üste iki gol daha geldi ama bunlar biri ofsayt diğeri de topun dışarıdan çevrildiği kararıyla geçerli sayılmadı.
Maçın yan hakemleri, bayraklarını yere indirmediler.
Sağ taraftan Serdar sol taraftan Murat’ın bindirmeleri ile rakibini ablukaya alan Rizespor bitime az bir zaman kala, Murat Uluç’un ortasında Riberio’nun klasik kafa gollerinden birini daha attı ve takımını öne geçirdi. Bu golle birlikte gelen galibiyet Rizespor’u ipten alan hayat öpücüğü oldu.
Düne kadar kendi sahasında kazanamamanın stresini ve baskısını yaşayan Rizespor, 2. dakikada attığı nizami gol sayılsaydı çok daha rahat bir galibiyet alırdı.
Son haftalardaki seri beraberliklerin ardından gelen bu galibiyetle Rizespor, rahat bir nefes aldı ve zirveye merhaba dedi.
Ligde son sırada bulunan bir rakip karşısında mağlup duruma düşmesine rağmen maçı çevirmek, kazanma arzusunun ne kadar çok üst düzeyde olduğunun da göstergesidir.
Son olarak şunu söyleyeyim; maç berabere giderken bir gurup tribünlerin Metin Diyadin ve futbolcularla uğraşmaya başlaması ayıbın ve bilinçsizliğin önde gideniydi.
Sanki bu uğraşma maç içinde sonuç getirecek. Aksine, hem kulübenin hem de futbolcuların her şeyini alt üst ediyor.
Bu tepki saçmalıktan başka bir şey değildir.
Sonuç olarak Rizespor kazanması gereken bir maçı kazanıp çök önemli bir galibiyet aldı. Bu üç puan üst sıradakilerin puan kaybetmesiyle çok daha anlamlı oldu. Şimdi sıra bunun devamını getirmekte.