![Müsteşar Kasırga’nın ilk konuğu Yazıcı oldu](https://d.pazar53.com/news/46190.jpg)
Müsteşar Kasırga’nın ilk konuğu Yazıcı oldu
Başbakanlık müsteşarlığına atanan Fahri Kasırga'nın ilk konuğu, yazarımız Osman yazıcı oldu. İşte o özel söyleşiden özel notlar:
OSMAN YAZICI / ANKARA
BAŞBAKAN BİLGİYE, BİRİKİME VE DENEYİME “EVET” DEDİ
Mevlana gibi Müsteşar.
Türkiye’nin ‘onur’ Müsteşarı.
Karadeniz’in yiğit evladı..
1-Başbakanlık Müsteşarı Fahri Kasırga, bürokraside bilinen, tanınan, itibar gören, olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olan; yiğit Karadeniz evladıdır..
2-Bürokrasinin imbiğinden geçmiş, bilgisini, birikimi, deneyimini zirveye çıkarmış; damıtmış, hayatının her anını devlet ve millete adayarak geçirmiş bir insan. Zarif, beyefendi kişiliği, dostluğu ise türlü takdirin üzerindedir.
3-Müsteşar Kasırga, yaptığı görevler itibarıyla bir faniye nasip olacak her makamı, mevkii görmüştür. Yaptığı her görevi en nitelikli şekilde ifa etmiştir. Şahsiyeti çalışkanlığı, başarısı dolaysıyla Başbakan Erdoğan’ın en fazla takdir ettiği isimler arasındadır.
FAHRİ KASIRGA KİMDİR ?
1977 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Kasırga, 1978 yılında Rize Hakim adayı olarak staja başlamış, 1979 Aralık ayında vatani görevini ifa etmek üzere ayrılmış, 1981 yılında Erzurum-Olur Cumhuriyet savcı yardımcısı olarak yeniden göreve dönmüş, sırayla Trabzon-Çaykara, Sakarya-Karasu Cumhuriyet Savcılığı ve Ordu-Fatsa, Diyarbakır, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı görevlerinde bulunmuştur. 26.11.2001 tarihinden beri Ankara Cumhuriyet Başsavcısı olarak hizmet vermekte iken 3 Ekim 2003 günü Adalet Bakanlığı Müsteşarlığına getirilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 114 üncü maddesi gereğince 22 Temmuz 2007 Türkiye genel seçimleri öncesi tarafsız Adalet Bakanı olarak görev yapmıştır. Bakanlık görevinin ardından döndüğü müsteşarlık makamında Temmuz 2008′e kadar görevini sürdürmüş ardından Adalet Bakanlığı Yüksek Müşaviri, sonrasında da Başbakanlık Başdanışmanı olmuştur. Kasırga, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Tarafından Başbakanlık Müsteşarlığı görevine layık bulunmuştur.
Bürokraside sigortadır
Sevgili okurlarım, Başbakanlık Müsteşarı Fahri Kasırga ‘nın güzel özelliklerini bu sütunlarda değişik vesilelerle çok yazdım.
Ayrıca, geçmişte Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı, Bakanlığı yaptığı için de tüm vatandaşlarımızın sevgi ve sempati ile hatırladığı bir isim.
Başbakanlık Müsteşarlığı görevine atanmadan birkaç gün öncesinde de birlikteydik.
En son yazılarımda; Fahri Kasırga’nın, engin bilgi birikimi ve devlet deneyimi dolayısıyla mutlaka bürokraside bir numara olması gerektiğini yazdım ve ısrar etmiştim.
Her zaman olduğu gibi, yine ne yazdıksa o oldu.
Eski Adalet Bakanı, Adalet müsteşarı, Başbakan Başdanışmanı.
Şimdi de Başbakanlık Müsteşarı… Bürokrasinin tepesinde, yani bürokraside( bir) numaralı koltukta oturuyor...
Geçen hafta, ortak dostlarımızdan THK(Türk Hava Kurumu) Rektörü Prof.Dr. Ünsal Ban, Sümer Holding Genel Müdürü Sezai Ensari, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Zakir Avşar ile birlikte hayırlı olsun ziyaretine uğradık.
Çok yoğun olmasına rağmen, bize zaman ayırdı, sohbet ettik, konuştuk. Basın mensubu olarak ilk ziyaret eden kişiyim. Kendisine çok teşekkür ediyoruz.
Karadedeniz’in yiğit evladı.
Müsteşar Kasırga, Bürokraside bilinen, tanınan, itibar gören, olduğu gibi olan, göründüğü gibi görünen yiğit Karadenizlidir.
Malumdur ki, yaptığı görevler itibariyle bir faniye nasip olacak her makamı mevkii görmüştür. En genç yaştan itibaren itibarlı işlerle uğraşmış; yaptığı işlere de itibar kazandırmıştır.
Düşünün ki, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı, Adalet Bakanlığı, Başbakanlık Başdanışmanlığı yapmış bir isim olarak şimdi de yeniden bilgisi, birikimi ve deneyimi ile devlet hizmetine devam etmesi Başbakanlık Müsteşarı olarak, bizzat Başbakan Erdoğan tarafından istenmiştir.
Bürokrasinin imbiğinden geçmiş, bilgisini, birikimini, deneyimini zirveye çıkarmış; damıtmış, hayatının her anını devlet ve millete amade geçirmiş bir insan…
Zarif, beyefendi kişiliği, dostluğu her türlü takdirin üzerindedir.
Her yargı mensubu çok iyi bilir ve takdir eder ki, O’nun döneminde adalet yozlaşmadı, siyasallaşmadı, ikiye bölünmedi.
Fahri bey, adalette dengeydi. Hukukun üstünlüğüne gönül vermiş, hayat vermiş bir insandır.
Yaptığı her görevi en nitelikli şekilde ifa etmiştir. Şahsiyeti, çalışkanlığı, başarısı dolayısıyla Başbakan Erdoğan’ın en fazla takdir ettiği isimler arasındadır. Kendisi de elbette ki, Başbakan’a son derece bağlıdır.
Başbakanlık müsteşarlığı için adı geçince, taş koymak isteyenler olduysa da, Başbakan Erdoğan, tavız vermedi, Kasırga konusunda ısrarlı oldu.
Bürokrasinin tepesinde Fahri Kasırga ‘nın olması büyük bir şanstır, dengedir, sigortadır.
Bu dönemde, müsteşarlık makamında Fahri Kasırga Bey’in bulunması, ülkemiz açısından da, bürokrasi açısından da çok önemlidir.
Kısacası isabetlidir.
Hüner ve Marifet..
Bir hedefe ulaşmanın, başarılı olmanın, halkın gönlünde sürekli olarak taht kurmanın, ilkeli ve tutarlı olmanın, hizmet etmenin, dimdik ayakta durmanın önemli öğeleri vardır.
Bu başarı için hepsinin bir arada bulunması gerekiyor ki, bu da öyle kolay herkese göre bir iş değildir.
Örneğin aklın en isabetli değerlendirmeler, duyguların en hassas örneğine, kadar bütün öğeleri sıralayabiliriz.
Ama yinede hedefe ulaşmak, farklı, özel olmak için; ona ulaşan kişinin” hünerine” bağlıdır.
“Hüner” Farsçada ustalık-uzmanlık becerikli olma üstünlüğü demektir.
Mutluluğu bir değer gibi sunar. İnsana varlığın ispatini verir.
Mükemmelliği tanımlar ve onu simgeler.
Marifet, Hünerin Arapça karşılığıdır. Eylemlerin, nitelikli tarifine bakarsan ”Hüner” ile “ Marifet” benzer anlamlar taşır.
Hüner, hayatin fizik değerlerine, hâkim olan ustalıktır.
Marifet ise, hünere kazandırılmış tasavvuf idrakiyle tezahür eder.
Bir hikmet ve İrfan hadisesidir.
Tanrının isim ve sıfatlarının bir hayat tecellisi vardır.
Bu tecellinin günlük yaşama hüviyet kazandıran maharetine “Marifet” diyoruz.
Bu marifet manasıyla, Başbakanlık Müsteşarı Fahri Kasırga,etkileyici başarıları, üstün nitelikler, bilgisi, donanımı, mütevazılığı, açık sözlülüğü, kıvrak zekâsı ülkesine ve millete hizmet etmesiyle az rastlanır örnek teşkil ediyor.
Müsteşar Kasırga’ın Memleket sevgisi, nezaketi, başarıları, güven veren sağlam ve dik duruşu vatandaşlarla uyumu, içindeki insan sevgisi, ülkeye olan hizmeti, örnek aile yapısı, örnek teşkil eden üstün özellikleri, değer katan örnek davranışları, marifet beklenen iltifatı kısa sürede gördü ve Başbakan Erdoğan onu bürokrasinin tepesine atadı.
Sözel Zeka.
Koşullara egemen bir zekâ seyrinin keyfini verir.
Diploması dilini kullanan, eleştirirken bile incitmeyen, saygınlığını elden bırakmayan çok saygın siyaset bürokratları vardır.
En hızlı çalışan ve en kapsamlı ölçekte mana yaratan niteliğimiz zekâ imiş.
Zekânın en güçlü türüne “Sözel zekâ” diyoruz. Üstelik bu zekâ türü, bize en tanıdık gelen ve bizim en iyi bildiğimiz türdür.
Çağdaş zekâ anlayışında ‘Sözel zekâ’ en güzel örneklerini siyasetçilerden çok, başarısını kanıtlamış bürokratlarda vardır.
Bu niteliklerde sözel Zekayi doruklarda kullanan üstün yetenekli kişiler daima dikkat çeker saygı görür.
Türk bürokrasisinde da benzer üstünlükleri sergileyen çok değerli kişiler görüldü. Sözel zekâ ustaları arasında Müsteşar Fahri Kasırga dikkat çeker.
Müsteşar Kasırga, düşünce derinliklerinde bütün değerlerin kavrandığı zihnin olgunluğun timsali olarak, sözel Zekayi, soğukkanlı, kendinden emin, eleştirilere açık, demokrasiyi özümsemiş, yüz ifadesindeki gülümsemeyi eksik etmeden, dikkatli olarak içten ve samimi ustalığında sergiler.
Müsteşar Kasırga ,,”tenkit” sanatının omurgasından çok, eleştirilere, saygılı, ölçülü, diploması dilini kullanarak, nezaket sınırlarını aşmadan, bilgi ve belgelere dayalı kullanır. Akıl ve mantığı, doğru düşünmenin yöntemi olarak zirveye taşır.. Bu tutumu çevresi tarafından takdirle karşılanıyor.
Hazır cevaplığı, pratik düşünce ve zekâ birleşimi içinde, yeri ve zamanında soğukkanlı bir şekilde ”Tenkit” sanatının omurgası olarak kullanır(Bu arada halkla olan samimi diyalogu doktora tezi niteliğindedir.)
Yazarın yorumu
Sevgili Okurlar, Müsteşar Fahri Kasırga, Bakanlık, Müsteşarlık ve Başsavcılık görevinin yerine getirilmesindeki dirayet ve ciddiyeti, ulusumuza ve ülkemize hizmet etmekteki samimi gayret ve muvaffakiyeti, her türlü takdirin üzerinde, çok saygın bir bürokrat ciddiyetinin ve mesuliyetinin örneği olmuştur.
Gerek Başbakan müşaviri, gerekse Tekel Tuz İşletmeleri Genel Müdürü olarak görev yaptığım dönemlerde ve diğer memuriyet hayatımda, bilgi, tecrübe ve cesaretiyle bana önemli katkılarda bulundu Desteğini hep arkamda hissettim.. Bunlar için samimi duygularımı ve teşekkürlerimi ifade ediyorum.
Başbakanlık müsteşarlığı, kamu kurumları arasında dolayısıyla devlet çatısı altında büyük bir uyum ve ahengi temin eden mercidir. Dolayısıyla bulunan kişi, fevkalade seçkin ve saygın, en önemli mevkii doldurmaktadır. Böylesine önemli kurumun sizin gibi değerli ve yetenekli bir müsteşar tarafından yönetilmekte olduğunu görmekten ülkem, ulusum ve şahsım adına büyük mutluluk duyuyorum. Bu gurur verici niteliklerinize olan hayranlığımı belirtmekten ayrıca onur duyuyorum.
İyi ki varsın Fahri abi..
HABERE YORUM KAT