
O vekil ve Sütlüoğlu'nu Bakan'a şikayet etti!
Pazar'da bile 4 bin kişinin karşıladığı Başbakan Rize'de 2 bin kişiyle karşılanabildi! İl teşkilatı ve Rize'deki idarecilerin halini özetleyen olay:
Başbakan Erdoğan’ın son Rize gezisinde yaşanan fiyaskolar, AK Parti’yi Rize’de idare edenleri tartışmalı bir noktaya getirdi. Önceki dönem AK Parti Rize İl Yönetim Kurulu Üyesi ve AK Parti Kendirli Belediye Başkan Aday Adayı İsmail Serdar’ın Bakan Hayati Yazıcı’ya yaptığı açıklamalar Rize’de şok etkisine neden oldu.
Özellikle Rektör Arif Yılmaz’ın bir kumpas ile görevinden istifaya sürüklenmesi ile Rize’de gizli gizli sürdürülen bir ergenekonvari yapılanma da su yüzüne çıktı.
Son olarak Başbakan Erdoğan’ın Rize gezisinde üst üste yaşanan fiyaskolar dikkat çekti.
Başbakan Erdoğan’a daha önce açılışı yapılmış yerleri yeniden açtıran, stokları çayla dolu Çaykur’da ‘güzel işler oluyor’ yalanıyla Erdoğan’ı aldatmaya kalkanlar; hem Rize merkez hem de Çayeli ve Ardeşen ziyaretlerinde yeterli kalabalığı yakalayamayarak tuş oldular!
Başbakan Erdoğan’ın yaşanan olayları mercek altına aldırarak bir Rize dosyası hazırlatmaya başladığı öğrenilirken, özellikle belediye seçimlerinin ardından Rize’de büyük bir operasyon olacağı konuşuluyor. BAZI ÇEVRELER İSE, BU OPERASYONUN SEÇİMLERE KALMADAN DA GERÇEKLEŞEBİLECEĞİNİN ALTINI ÇİZİYOR!
Tüm yaşananlara, bir de önceki dönem AK Parti Rize İl Yönetim Kurulu Üyesi ve AK Parti Kendirli Belediye Başkan Aday Adayı İsmail Serdar’ın Bakan Hayati Yazıcı’ya yaptığı açıklamalar damgasını vurdu.
İsmail Serdar'ın Rize'deki günlük yayınlanan Nabız Gazetesi'ne yaptığı o açıklamaları yorumsuz yayınlıyoruz:
İŞTE İSMAİL SERDAR’IN RİZE’DE TAŞLARI YERİNDEN OYNATACAK O AÇIKLAMALARI:
“Şu gerçeği tüm partili ve sendikacı dostlarımın bilmesini istiyorum. Sayın başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın son Rize ziyareti sırasında kamuoyunda şahsımla ilgili tartışılan bazı konuları AK Parti’de uzunca bir süreden beri hizmet veren ve il yönetim kurulu üyeliği yapmış sorumlu bir partili olarak sayın bakanımız Hayati Yazıcı’ya aktardım.
BAKAN YAZICI’YA GERÇEKLERİ AKTARDIM
Değerli bakanımız Hayati Yazıcı ile Rize Kültür Merkezinde bir araya gelerek parti içerisinde yaşanan ve şahsımla alakalı bilmesi gerektiği bazı konuları kendisine objektif bir şekilde aktardım. Kendisine, başbakanımızın ismi verilerek şahsımın Öz Gıda İş Sendikasındaki görevimden etik dişi bir şekilde nasıl uzaklaştırıldığımı söyledim. Sayın Yazıcı bana “Hayır, bir görev değişikliği olduğu şeklinde bilgilerim vardı ancak sizin bu yöntemle işinize son verildiğinden haberim yok. Şimdi duydum; hayretler içerisinde kaldım” dedi. Karşılaştığım bu haksız durumu sayın bakanımız Yazıcı şaşkınlıkla öğrenmiştir. İnanıyorum ki sayın bakanımız öğrendiği gerçekler karşısında gerekenleri yapacaktır."
TESADÜFEN BAKAN OLAN SÜTLÜOĞLU RİZE’Yİ 3’E BÖLDÜ!
"Benim bulunduğum konumuma müdahaleci bir rol alan Çaykur genel müdürü İmdat Sütlüoğlu’dur. Kendisi bakanlık yapmış biri olarak İsmail Serdar’ın işine son vermek için çaba içerisine girebiliyorsa bunun etik kurallarına ne kadar uygun olduğunu sanırım tartışmak gerekir. Bu durum karşısında bu kişi tesadüfen bakan olmuştur demekten başka bir söz bulamıyorum. Bu tarz bir davranış bakanlık yapmış bir kişiye asla yakışmaz. Sütlüoğlu ortaya koyduğu bu davranış biçimiyle gerçek dişi beyanlarıyla Rize’yi 2’ye hatta 3’e bölmüş durumdadır. İmdat Sütlüoğlu efendinin bununla ne amaçladığını kamuoyunun bilgisine ve vicdanına sunuyorum. Benim işten çıkarılmamın karşılığında Öz Gıda İş’e açıktan destek vereceğini taahhüt eden İmdat efendi acaba bu işin karşılığında her hangi birilerinden her hangi bir menfaat elde etmiş midir? Bunu kamuoyuna ben değil kendisi açıklamak zorundadır. Çünkü zaman gösterdi ki sendikal mücadele konularında Öz Gıda yetkilileri değil bu konuda asla taraf olmaması gereken imdat efendi açıklama yapmıştır. Basında yer alan açıklamalardan gördüğümüz sendikal konularda açıklamaları yapıyor olması benim bu iddialarımı da doğrular niteliktedir. Eğer ben yanılıyorsam o zaman İmdat efendi hangi sendikanın ne kadar üyesi olduğunu hangi sendika ne zaman çoğunluğu alacak şeklinde açıklama yapmasının bir anlamı olmalıdır. Kurumun müdürlerine talimatlar vererek işçilerin şu ve ya bu sendikaya geçmesi gerektiği şeklindeki talimatlarına ne demeliyiz? Bu konuda saz arkadaşlarını da yanına alarak benim bu süreçte işten çıkarılmama karşı o kurumda görev yapan Süleyman Pınarbaş olmuştur. Onu da bazı siyasiler baskı altına alarak susturulmuştur. Bu siyasilerin kim olduğunu söylememde sakınca yok. Biri AK Parti İl Başkan yardımcısı amcam Aleattin Serdar diğeri de bir milletvekilidir. Bunun da kim olduğunu zaten kamuoyu yakinen biliyor."
İMDAT, OTURDUĞU KOLTUĞUN, ALTINDAN ALINACAĞINI ANLADI!
"İmdat efendi şunu çok iyi bilmelidir ki ben kendisinden daha çok Öz Gıda'nın Çaykur'da örgütlenmesini isteyen bir kişiyim. Benim Öz Gıda ile aramda bir sorun yoktur ancak, benim yerime o sendikanın yöneticiliğine kimi getireceğini kimi kapı kulu ettireceğini çok iyi biliyorum. Çay üreticilerinin fabrika yıkımı ve çay alım politikalarına karşı ne yapacağını şaşıran İmdat Efendi oturduğu koltuğun altından alınacağını anlayınca beni malzeme ederek saz arkadaşlarıyla beraber hayata geçirdiği ayak oyunlarıyla o koltuğu bugüne kadar korumuştur. Şu gerçeği İmdat Efendi de çok iyi bilmelidir ki ben kendisinden daha çok AK Partili bir kişiyim. Bu konuda bir çok bedel ödemiş ödemeye de hazır bir partiliyim. Peki, siz bu güne kadar hangi bedeli ödediniz İmdat Efendi? Senin bir hesabın varsa Allah’ın da hesabı var İmdat Efendi. Bu dünyada ve ahrette iki elim de yakanda olduğunu asla unutma!"
TÜM AYAK OYUNLARINI AÇIKLAYACAĞIM
"Partimin selameti ve geleceği açısından önümüzdeki süreçte parti içerisinde ve bürokraside ne tür ayak oyunlarıyla partimize zarar verildiğini bilgi ve belgeleriyle gerekirse açıklayacağım. Dün başbakanımızı bu meydanlarda hemşerilerinin karşısında zor durumda bırakanların partimize zarar vermemesi için bu gerçekleri açıklamak bir partili olma sorumluluğunun gereğidir. İşte bunların bir bir ortaya çıkması için sayın başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a da konularla ilgili bilgi notunu iletmiş bulunuyorum. Şuna içtenlikle İnanıyorum ki sayın bakanımız Hayati Yazıcı ve Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, kendi ilindeki bu önemli sorunlara ciddiyetle eğilecektir."
HABERE YORUM KAT