1. YAZARLAR

  2. D. Ali TAŞÇI

  3. Okullarda mescit niçin gereklidir?
D. Ali TAŞÇI

D. Ali TAŞÇI

Yazarın Tüm Yazıları >

Okullarda mescit niçin gereklidir?

A+A-

Milli Eğitim Bakanlığı’nın, ibadet etmek isteyen öğrencilerle ilgili olarak 13.12.1977 tarihli yazısı.

9 Ocak 1978  tarihli Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi’nin  11 inci sayfasında bir genelge yayınladı. Talim Terbiye Kurulu’nda 13 Aralık 1977 tarihinde 18029 sayılı kararla, karara bağlanan genelgeye göre, okullarda okul yöneticileri, ibadet etmek isteyen öğrencilere bu konuda yardımcı olmakla yükümlü. Süleyman Demirel başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin Milli Eğitim Bakanı Nahit Menteşe zamanında bütün valiliklere dönemin müsteşarı Abdurrahman Demirtaş imzasıyla gönderilen emirde şöyle deniliyor:


"Bazı öğrenci velileri bakanlığımıza zaman zaman yaptıkları müracaatlarında ibadet etmek isteyen çocukları için okul müdürlüklerince gereken kolaylıkların gösterilmesini talep etmektedirler. Bilindiği gibi din ve vicdan hürriyeti Anayasamızın 19. maddesi ile teminat altına alınmıştır. Bu itibarla bakanlığımıza bağlı okullarda ders saatleri dışında ibadetlerini yerine getirmek isteyen öğrencilere okul idarelerince mümkün olan kolaylıkların gösterilmesi gerekmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.”

Bu genelgenin ilginç bir serüveni vardır. Genelge, Tebliğler Dergisi’nde “9 Ocak 1978” tarihinde yayınlandı, ama Süleyman Demirel’in başbakanlığında, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş koalisyonuyla kurulan 41. “İkinci Milli Cephe Hükümeti” 5 Ocak 1978 tarihinde son buldu. Hemen ardından (aynı gün, 5 Ocak 1978) Bülent Ecevit’in başbakanlığında kurulan ve Milli Eğitim Bakanlığı’nı M. Necdet Uğur’un yaptığı 42. Hükümet nezdinde genelge hayat bulamadı. Fakat genelgenin yürürlükten kalktığına dair bir emare de mevcut değil. O halde bu genelge halen yürürlüktedir ve uygulanabilir.

Halkı Müslüman olan bir ülkenin çocuklarının gittiği okullarda mescidin bulunmasından daha doğal ne olabilir? Özellikle çocuklarımızın erginlik çağını yaşadığı okullarımızda mescidin açılması bir zorunluluktur. Neden?

Bir inanç, erginlik çağına gelmiş bulunan insanlara bir yükümlülük yüklüyorsa, o inancın mensuplarının bunu hafife alma durumu olamaz. Birilerinin bu inancı paylaşıp paylaşmaması burada söz konusu değildir. Namaz günde beş vakit farzdır. Öğle ve ikindiyi okulda geçiren ve namazla yükümlü olan Müslüman gençler bu ibadetlerini nerede gerçekleştireceklerdir? “Çalışmak ibadettir!” masallarıyla, toplumunu tanımayan veya bilinçli hurafe üreten tiplerin gümbürtüleri arasında geçen bunca yılın hesabını Allah katında kimse veremez.

Okullarda kantinler vardır, oralarda yenilir, içilir ve beden gelişimi sağlanır. İnsan sadece beden midir? İnanmayan inanmasın, ama inananlar için ebedi hayatın besin kaynağı da ibadetlerdir ve bunların en başında namaz gelir. Namaz, ruhun gıdasıdır ve ruh onunla ayakta durur. Onu geliştirmemek, gelişimine ayak bağı olmak, insana yapılacak olan en büyük zulümdür.

Kaldı ki, inancını yaşamakta zorlanan veya yaşayamayan insan eğitilmiş de olamaz. Çünkü eğitim, kişilik geliştirme süreci olduğu kadar, fıtratın da gelişim sürecidir. Kişiliği gelişmemiş insan okumuş olabilir, ne var ki eğitilmiş olamaz. Para için veya başka nedenlerle hastasını kesen doktor, binayı sakat yapan mühendis… eğitilmiş midir? Unutulmasın ki, dünyayı kana bulayanlar çobanlar değil, üniversite mezunlarıdır. Egosunu ilahlaştırmış ve ruhunu hapsetmiş insanların bilgiyi ele geçirmelerinden daha tehlikeli bir durum olabilir mi insanlık katında?

Geçmiş dönemlerde gördük, kameralar, liseli birkaç çocuğumuzun peşine takılarak, okulun çatı katlarında gizlice ve korkarak namaz kılan, hüzünlü yüreklerle Rablerine secde eden çocuklarımızı zumlayarak neredeyse vatan haini ilan edeceklerdi! Bu çocuklar esrar-eroin içmiyorlardı, Yaratıcılarına secde ederek insanlığın huzuru için ibadet ediyor, dua ediyorlardı. Söylenecek o kadar çok şey var ki!

Uzun yıllar Fransa’da öğretmenlik yapmış biri olarak şunu diyebilirim:  Fransa’da özel okulların % 80’ine yakını kiliseye bağlıdır. Her okulun  “din sınıfı” vardır ve buraya, ders vermek için rahip veya rahibeler gelir. Ayrıca her sınıfta sadece İsa’nın ikonu asılı durur. Bunlar garipsenecek şeyler değildir. İnançlarını hayatına katmayan toplum mu vardır ki, bunlar tuhaf şeyler olsun?

Acaba diyorum, Türkiye’deki aydınlar din düşmanı değil de, İslam düşmanı mıdır ki, İslam denilince; namaz, oruç, hac… denilince burun delikleri şişiyor?

Türkiye, “Kürt sorunu”nu emin adımlarla çözmeye çalışırken, Türklerin de, Kürtlerin de, Lazların, Çerkezlerin ve bu topraklarda yaşayan topyekün Müslümanların en önemli sorununu, okul çağındaki gençlerinin ibadet sorununu da çözmelidir. Söyleyecek olduğum söz iddialı değildir; okullarımızda gerçek manada bir eğitim gerçekleşsin, işte o zaman tek yürek bir ülke olarak izzet-ü ikbal ile ve emin adımlarla geleceğe yürürüz.

Çocuklarımız okullarda hâla “Din, iman, namaz..” gibi kavramları kullanırken bir çekingenlik, bir ezilmişlik hissediyorlar. Bu ezilmişlik ve “öteki” konumuna düşme hissiyatı, ömür boyu onların peşini bırakmıyor ve adeta onlarda pasif bir kimlik oluşturuyor. Gelecek zamanı yoğuracak olan bu gençler hayata yenik başlıyor ve aksiyon oluşturmaktan mahrum kalıyorlar.

Genç, Farsça bir kelime ve “hazine” demektir. Hazinelerimizi en verimli çağlarında, birilerinin doymaz şeytani iştihaları yüzünden, israf etmek kimin yararına olabilir?

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
7 Yorum
  • Gündüz / 07 Mart 2013 Perşembe 20:09

    HERKES BASAINDAN TAKIP ETTİ;

    Diyanet İşleri eski Başkanı Ali Bardakoğlu Akşam Gazetesinden Nebahat Koç’a verdiği mülakatta ‘dindar nesil’ tartışmasına, Türkiye’de giderek artan görsel dindarlığı işaret ederek katılmıştı.

    Bardakoğlu ‘Görsel dindarlık artıyor’ demiş, dini ritüeller, (Âdet hâline gelmiş) gösteriş artıyor ama gerçekten dinin özü olan ahlak, insan hakları, yetim hakkı yememe, temizlik, üretme, gıybet etmeme açısından bakarsak Türkiye'nin dindarlaştığını söylemeyiz.



    Türkiye’de yıllardır türban/siyasi simge üzerinden yürütülen ideolojik kavga sürrecinin sonucunda batılı gözlemcilerin ısrarla söylediği “İslamcı” iktidar kendi iktidarını/vesayetini kurdu ama gelinen noktada gerçekten “dindar/ahlaklı” bir toplum olma yolunda sınıfta kaldı Türkiye!

    12 Yaşındaki kızını senet imzalayıp satan baba muhafazakâr! Anadolu’da ‘küçük gelinler’ olarak kamuoyu gündeminde yer tutan çocukların küçük yaşta evlendirilmesine olanak yaratan egemen iklim muhafazakâr!

    Annesini, nişanlısını “cennete gideceğine şahitlik etsin” diye sözde tarikat liderine sunan yurdum insanın muhafazakâr!



    Örnekleri çoğaltabiliriz kuşkusuz. Sorun nerede diye araştırıp sorgulamak, çözüm ortaya koymak gerekir. Ama kimse kusura bakmasın “din istismarı” üzerinden kolay politika yapmak varken problemlere aklın ve bilimin işaret ettiği çözümleri ortaya koyup uygulamak bizim kasaba politikacılarının işine gelmez!



    Yazar da bunlardan biridir tepkiye gerek yok ki, başka ne bekliyordunuz?

    Yanıtla (0) (0)
  • hayLAZ / 05 Mart 2013 Salı 09:17

    İlk önce sorduğunuz soruyla başlayalım, bilindiği üzere ülkemizdede her yerde olduğu gibi namaz saatleri belirtilmiş (bkz:diyanet işleri başkanlığı sitesi o kadar yeneteğiniz yoksa basit bir takvim yaprağı) ve bu saatlerde nedense hep okulların öğle aralarına denk geliyor ne tesadüf dimi ALLAH ALLAH bak sen şu işe demekki derslerden kaytarmak isteyen öğrenci için bir kaçış aracı olamamaktadır adınıza üzüldüm şimdi bakın. Kaytarmak isteyen birşey almak istemeyen öğrenci derste olsada alamaz zaten böyle saçma bahaneler sunmayın gülünç duruma düşüyorsunuz. İkindi namazı zaten evde oluyor onu düşünecek kapasiteniz olduğunuzu düşünüyorum.Gelelim her yere bir cami projenize aslında bu proje güzelmiş uygulanabilir eleştireyim derken ortaya çok güzel bir proje attınız tebrik ediyorum sizi ALLAH bu namazı farz kıldımı kılınacak dedimi EVET öyleyse konu bitmiştir gerekirse minibüslerede mescit koyulur hem özgürlükten bahsediyorsunuz hemde insanları namaz kılacaksa camiye gitsin diyorsunuz.Lütfen biraz mantıklı olalım. Şeriat getirmek için bahaneler hazırlanıyor diyorsunuz Şeriatın kelime anlamını öğrenin ondan sonra atıp tutun lütfen. Bu ülkeyi evet düzlükte bulmadık ama o başı örtülü ayşe nine ve namaza duran ahmet amcalarla bu ülke kazanıldı. Zamanında binlerce insan dini inançları için öldürüldü ona karşı cıkmıyorsunuz ama NAMAZ söz konusu olunca maşallah...Kimsenin bu ülkeyi gerilemeye çalıştığı yok osmanlı döneminde özgürlük vardı ama bilim ve ilimdede bir numaraydı sen hala çıkmış yok mescit olursa öğrenci dersten kaçar bilmem ne...
    saygılarımla

    Yanıtla (0) (0)
  • vatandaş7 / 04 Mart 2013 Pazartesi 21:26

    din tuccarlığı yapiyorlar" diyen tacirlere...onların beyinleri yıkanmış... ama siz ve sizin gibi tacirlerin ölüsünun yıkandığını düşünüyorum.ben sosyalit bir görevliyim.görevim:beni şüphelendireni şüphelendirmeyene terk etmek.yorumcuların yorumlarını saygıyla karşılıyorum.saygısızlığa terk etmiyorum.mescit ce camı konusunu eleştirenlere soruyorum .mescit ve cami yapmak isteyenler hiristiyanmı yahudimi budistmi ateistmi?????bu konuda onlar hakkında görüşünüzü bildirmediniz.sadece anti mescit anti cami niyetinizi ima ettiniz.tanrının ibadet mekanlarına karşı olanları ,tanrı affetmiyeceğini bildirdi.tanrı sizi affetsin diyemiyorum.çünkü tanrı af edeceğim demiyor.anaların hür doğurduklarını ne zaman köleleştirdiniz.h.ömer.

    Yanıtla (0) (0)
  • Mehmet SAHIN / 04 Mart 2013 Pazartesi 19:34

    Allah razi olsun diger yorumculari gorunce bende cesaretlendim yazmaya, cunku korkuyordum DINSIZ damgasi yemeye.Artik sozun bittigi yer denir ya iste ordayiz.Okula cami, AVM'ye cami ellerinden gelse ucaklardaki bir miktar koltuklari sokup orayida cami yaptiracaklar.Allah insani boyle DIN TUCCARI yapmasin.Yasini basini almis insanlar , muslumanligi bu kadar ayaklar altina almaktan ne umuyorlar acaba.Ben Bay Yazara cok basit bir soru sorayim ,cevaplamayacak ama sormus olayim.Okullarda ogretmenler cok onemli dersler verirken, o derslerden kaytarmak isteyen ogrenciler, BEN NAMAZA GIDIYORUM diye dersten kaytarmak isterse kim ne yapacak? Ogretmenler onemli seyleri ogretmek istediginde diyelim kendini zorlamak istemeyen, veya kaytarmak isteyene en kolay bahane hazir, ben namaza gidiyorum.Ve bu durumda ogretmenlerin eli kolu baglanacak, sikiysa o ogrenciye dusuk not versin, o zamanda Din Dusmani ogretmen diye damgalanma riski var.

    Devir din tuccarlarinin devri, SERIAT'i getirmek icin bahaneler hazirlaniyor.Ama o kadar kolay degil, biz bu memleketi duzde bulmadik, din tuccarlarina birakmayiz. Ve unutma , sizin gibi insanlarin yuzunden insanlar gelmis gecmis en mukemmel din olan ISLAMIYET'ten soguyorlar, cunku siz sogutuyorsunuz.

    Yanıtla (0) (0)
  • Vatan sever / 04 Mart 2013 Pazartesi 15:49

    Ya şu karanlık zihniyete bak . Senin eğitim yerin okul değil mi. İbadet yapacaksan git camiye. Kimseye neden namaz kılıyorsun diye soran var mi taşçı hoca. Okuldaki kantinle mescidi bir tutuyorsun. Unutmayın bu vatanın eğitilmiş insana daha çok ihtiyacı vardır. Kimse dine karşı değil ama her şey yerinde yapılırsa güzel olur. Eğitim şartttttt

    Yanıtla (0) (0)