1. HABERLER

  2. YURT VE DÜNYA

  3. ONLARDAN BİRİ İTİRAF ETTİ
ONLARDAN BİRİ İTİRAF ETTİ

ONLARDAN BİRİ İTİRAF ETTİ

"Allah huzurunda yemin ediyorum ki; PKK da Hizbullah ta Devyol da Ergenekon'dur"

A+A-

Susurluk skandalının kilit isimlerinden, eski Özel Harekat Polisi Ayhan Çarkın'ın Ergenekon-PKK ilişkisi, faili meçhul cinayetler ve Susurluk'la ilgili çarpıcı açıklamaları gündeme bomba gibi düştü.

Çarkın, kendisi ve Abdullah Çatlı gibi vatanseverlerin kullanıldıktan sonra bir kenara atıldığını ileri sü-rerek faili meçhul olarak kayıtlara geçen bir çok suikastin emrinin siyasiler tarafından verildiğini söyledi. Ergenekon'un ahtapot gibi kolları olduğunu belirten Çarkın 'Hizbullah da, PKK da örgütün içinde' dedi.
PKK DA HİZBULLAH DA ERGENEKON

Önceki gün Uğur Dündar'ın Star TV'de yayınlanan 'Arena' programına konuk olan Çarkın, kendisinin de yargılanarak mahkum olduğu Susurluk skandalının Ergenekon örgütüne ışık tuttuğunu söyledi.

Çarkın'ın en çarpıcı açıklamaları ise Ergenekon ve diğer terör örgütleri arasındaki işbirliğine yönelik itiraflarıydı. İşte o sözleri:

"Devlet adına yaptık diyorlar. Hangi devlet adına yaptı Veli Küçük bunları. Devlet adına yaptıysa benim de onların yanında olmam lazım. Devlet adına, millet adına başlayıp ta menfaat için yapılan çok şeyler var ve bunlar ortada. Ne yapmışlar devlet adına? PKK'yla işbirliği. Ahtapot gibi bir kolu PKK'dır. Bunlar iddia değil. Ben iddia ediyorum ki doğru. Allah huzurunda yemin ediyorum ki doğru. Bu işin terörü merörü yok. Hepsi Ergenekon olmuş bunların. PKK bir kolu, Hizbullah bir kolu, Dev yol bir kolu Devsol bir kolu"

ÇATLI'NIN HESABINI ERGENEKON KESTİ

Çarkın, 'Ergenekon operasyonu başlayınca kendimi konuşmak zorunda hissettim. Eğer konuşmasaydım kendimi vatan haini gibi hissedecektim' diye konuştu. Susurluk kazasının tamamen bir Ergenekon operasyonu olduğunu ileri süren Ayhan Çarkın şöyle konuştu:

BİZLERİ KULLANDILAR

'Kazaya neden olduğu ileri sürülen kamyon da, şoför de düzmeceydi. Hem Çatlı'dan hem de onunla birlikte hareket eden bizlerden kurtulmak isti-yorlardı. Çatlı'nın dürüst, namuslu, mert, adam olduğunu anladılar. Baktılar ki başlarına bela olacak. Onun ve Hüseyin Kocadağ'ın ipini çektiler. O kamyonun altına girmese başka bir kamyonun altına mutlaka girecektiler. Bizleri kullandılar attılar. Kazadan sonra yeraltı dünyasının ünlü ismi Tarık Ümit'in öldüğü iddia edildi. Ancak ölüsünü kimse görmedi. Ben Ümit'in ölmediğini biliyorum. Gerekirse ispatlarım.'

DÜNDAR EMRİ SİYASİDEN

Ergenekon örgütünün, gazeteci Uğur Dündar için de ölüm emri çıkardığını ileri süren Çarkın, Abdullah Çatlı'nın buna karşı çıktığını anlattı. 'Uğur Dündar'ı ipten Çatlı aldı' diyen Çarkın, emri dönemin siyasilerinden birinin verdiğini iddia etti. Çarkın o dönemde kayıtlara faili meçhul olarak geçen Adapazarı-Sapanca-Kocaeli üçgeninde işlenen cinayetler gibi bir birçok suikast emrinin de siyasilerden geldiğini ima etti.

DEVLET İÇİN TETİK ÇEKTİK

Görevde olduğu dönemde devlet adına tetik çektiğini söyleyen Çarkın 'Ben suçluysam devlet bunu açıklasın. İçişleri Bakanlığı arşivlerinden benim ne yaptığımı, kim olduğumu açıklasın. Cinayetlerin emrini siyasiler verdi. Biz de devlet adına tetiği çektik. Kafamıza göre tetik çekmedik. Emirleri veren siyasiler yargılanmadı” dedi.

Çarkın 'Neden Susurluk'ta adı geçen siz Ergenekon değilsiniz de onlar Ergenekon' sorusuna 'Onlar olacak tabi. Eğer ben Ergenekon olsaydım onun yanında olmam gerekmez miydi. Ergenekon hangi devlet adına iş yapmış. Devlet adına başlayıp da menfaat adına devam eden birçok şey var. Ergenekon ne yapmış devlet adına? Ahtapot gibi oturmuş bir kolu PKK'da, bir kolu Hizbullah'ta. Bir kolu o örgütte, bir kolu bu örgütte' şeklinde cevap verdi.


O siyasetçi Çiller mi?

Aykan Çarkın'ın Uğur Dündar'ın öldürülmesi için bir siyasetçinin Susurluk çetesine talimat verdiğini, ancak Abdullah Çatlı'nın buna karşı çıktığını açıklaması, 1996'daki Susurluk skandalının ardından Başbakan olan Tansu Çiller'in ismini yeniden gündeme getirdi. Dündar'ın Susurluk hükümlüsü ve Ergenekon tutuklusu Sami Hoştan ile iddiaları konuştuğu telefon kayıtları Ergenekon iddianemesine girmişti. Kayıtlara göre, Hoştan, Dündar'ın Susurluk çetesine yönelik iddialarından gazeteci Mehmet Şehirlioğlu aracılığıyla haberdar oldu. Hoştan daha sonra Dündar'ı arayarak Çiller'in böyle bir talimatının bulunmadığına ikna etmeye çalıştı. 16 Kasım 2007'de başlayan görüşmeler şöyle:

HOŞTAN-DÜNDAR GÖRÜŞMESİ


Sami Hoştan: Dedim ki şeyle ilgili bi dedim arayayım bu Mehmet demişti ki Ayhan Çarkın'la bi görüşmüştü biliyor.

Ugur Dündar: He he he

S: Var mıydı sizin haberiniz.

U: Var valla o konuşmak isterse ben de konuşurum.

S: Ya konuşmak isterse değil konuşur yani biz desek ki git konuş ona

U: Tamam

S: Git konuş ama ben bi de bi şey üzüldüm çok. Sözde çetenin içinde ben de varım. Sizle ilgili ilgili yanlış bi düşünce falan diye böyle bi beyan okudum üzüldüm. Çünkü o arkadaşların hiç birisinde öyle bir şey yoktu.

U: Ya onun içinde bi konuşayım da bi netlik kazandıralım şu şeylere.
ÇİLLER'LE GÖRÜŞMEYİ AKTARIYOR


S: İnanın ben kendim de görmüştüm Tansu Çiller'le.

U: Ha ha ha

S: Ama sizle ilgili hiç bir öyle mevzu bile olmadı. Ben bu insanlarla beraber tam 15 sene beraberim. Hala bu insanlar benim yanımdalar mesela Ayhan (Çarkın).

U:Biliyorum, biliyorum

S: Sizin isminiz zikredilmedi. Siz sadece elinizdeki belgeye göre hareket ettiniz yani araştırdınız, onu yazdınız.

Söyledikleri doğru Susurluk Ergenekon işi

Emniyet Genel Müdürlüğü eski İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu Çarkın'ın Susurluk'la ilgili açıklamalarının doğru olduğunu söyledi. Orakoğlu, 'Susurluk ve 28 Şubat gibi olaylar, Ergenekon'un eseri olarak karşımıza çıkıyor. O süreç içinde Susurluk'ta Ayhan Çarkın'ın anlattığı gibi bu olayların üzerine tam gidilebilseydi Ergenekon'a 10 sene önce ulaşılırdı. Ayhan Çarkın'ın (bin kişiyi öldürdüm) demesi çok afaki geldi. Ama bir kişi çıkıp böyle bir şeyler söylüyorsa Türkiye'de hakimler savcılar var çağırıp sormalılar” şeklinde konuştu.


Çarkın'ın sözleri araştırılmalı

Ayhan Çarkın'ın açıklamalarını değerlendiren eski Susurluk Komisyonu Başkanı Fikri Sağlar, 'Susurlukla ilgili biz ne söylemişsek bunlar şimdi bizi doğruluyor. Kendi ağızlarından da ortaya çıkıyor. Dolayısıyla önemli bir gelişme. Bundan önce söylenenler sadece yorumdu. Şimdi gerçeklerle Türkiye karşılaşıyor. Bu anlamda Ayhan Çarkın'ın bu itiraflarını çok dikkatle incelemek gerekiyor' dedi. Komisyonun üyelerinden Mehmet Elkatmış ise Çarkın'ın açıklamalarıyla ilgili savcıların devreye girmesi gerektiğini belirterek 'Susurluk olaylarında onun ismi ön plana çıkmıştı. Ama bu söylediklerinin derinlemesine araştırılması gerekiyor. Ama ben açıklamalarını çok da inandırıcı bulmuyorum. Yine de bir kısımında doğruluk payı var” şeklinde konuştu.


Bakırköy savcılığı soruşturma açtı

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı,Star TV'de yaptığı açıklamalar nedeniyle Susurluk davası hükümlüsü eski özel timci Ayhan Çarkın hakkında soruşturma başlattı. Savcılık, Çarkın'ın, “geçmişte terörle mücadele adı altında çok sayıda insanın öldürülmesine” ilişkin açıklamaları konusunda soruşturma açtı. Basınla ilgili suçlara bakan savcının yürüttüğü soruşturma çerçevesinde, programın bant kayıtlarının temin edilmesi amacıyla Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'na yazı gönderildi. Bant kayıtlarının incelenmesi sonucunda, söz konusu iddialarla ilgili Çarkın ile kendisini televizyon programına konuk eden gazeteci Uğur Dündar'ın ifadelerine başvurulabileceği belirtildi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız