Rize’nin Pazar İlçesi’nde eğitim veren TOKİ İlk ve Ortaokulu’nda sınıflar öğrencilerin konforu için ev gibi hazırlandı.

Ayakkabı ile girilmeyen sınıflarda zevkle ders işleyen öğrenciler rahatlıkla yerde yatıp film de izleyebiliyor. Kitap okumak için önce kaydıraktan kaymak zorunda kalan öğrenciler sınıfında bir köşesinde bulunan alanda oyun oynamanın tadını çıkartıyor. Sınıfa kurulan ranzada dinlenen minikler aynı zamanda ranzanın altında da boyama yaparak el becerilerini yükseltiyor. 

Kütüphanesinden müzik odasına kadar koridorları bile öğrencilere ders işlemeyi özleten okulda yanı zamanda öğrencilere özel yapılan kilitli dolaplarla öğrenciler ağır sırt çantasını taşımaktan da kurtuluyor. Kitapları dolaplarda bulunduran öğrenciler evlerine sadece ödevlerini yanına alarak hafif bir klasör ile gidiyor. Kısacası miniklerin okulu evlerini aratmıyor. 

Pazar TOKİ İlk ve Ortaokulunda öğretmenlik yapan Sınıf Öğretmeni Hale Ertemoğlu öğrencilerin öğrenimi için sınıfları sevdirmeleri gerektiğini ve sevdirmek için de sınıfa bir ev edası katmak istediklerini söyledi.

Ertemoğlu “Bir anda bir kıvılcımla sınıfı bu şekilde dizayn etme kararı aldık. Dedik ki sadece derslik mantığında olmasın sınıflarımız. Çünkü çocuklarımız günün çoğunu burada geçiriyorlar ve hayat boyu öğrenmeden bahsediyoruz. Dolayısıyla sınıflarını da hem öğrenecekleri, hem eğlenecekleri bir alan haline getirmeye çalıştık. Çeşitli etkinliklerle bu rahatlığı sağlayalım istedik. 3. Yılımız bu, çocuklar kendilerini çok daha rahat hissediyorlar. Sınıf içerisinde kendilerini evde gibi hissediyorlar. Aslında bu şekilde yaparak yaşayarak öğrenmiş oluyorlar. Aslında çocuğa dünyanın döndüğünü küre ile gösterebiliyoruz ama bu şekilde olunca çocuk eliyle dokunarak hissederek dünyanın döndüğünü görüp, gerçekten yaşamış oluyor” şeklinde konuştu. 

Bir diğer öğretmen Okay Ertemoğlu ise hayalinin farklı olmak ve farklı öğrenciler yetiştirmek olduğunu ifade ederek “Parolam zaten farklı olmaktı. Farklı bir sınıf olması, farklı öğrenciler yetiştirmekti benim amacım. Bunu gerçekleştirmek için ise araştırmalar yaptım, makaleler okudum. İnternetten çeşitli ülkeler; İsviçre olsun, Avusturya olsun buranın örnek sınıflarına baktım. Onların eğitimde farklı modeller kullandıklarını gördük. Oralardan esinlenerek böyle bir sınıf kurduk” dedi. 

Öğrenciler için tüm zorlukları kaldırdıklarını, herşeyi kolay hale getirdiklerini dile getiren Ertemoğlu, öğrencilerin kendilerini evlerinde hissetmeleri için sınıfa laminat parke döşettiklerini ve ayakkabılarını çıkartarak sınıfa girdiklerini dile getirdi.

Ertemoğlu “Çocuklar artık yaşları küçük olarak 1. sınıfa geliyorlar. Sınıfa ürkmeden girmelerini, o büyük kaba sıralar yerine daha küçük, fiziklerine daha uygun sıralarda ders görmelerini amaçladım. Her çocuğun zeka alanı farklı. Biri sözel, biri sayısal, birinin matematik zekası fazladır, birinin sanat yönü ağırdır. Bizde onu açığa çıkarmak için bu yolu denedik. İlk geldiklerinde büyük sıralar vardı. Zorlanıyorlardı sırayı çekmekte, eğilip yazmakta. Sınıfa geldiklerinde sınıf renksizdi, normal beyaz duvarlar vardı. Bu beni bile iterken çocukları itmesi normal. Bizde bunun önüne geçmek için sınıfı kendim boyadım. Deniz içi akvaryum tarzı bir konsept oluşturduk. Dolap yaptırdık ve çocukların kitapları dolapta. Asla eve kitap göndermiyoruz. Ağır sırt çantası yükünden de çocukları kurtarıp evde yapacakları etkinlikleri biz onlara veriyoruz ve klasörle okula eve gidip geliyorlar. Laminat döşedik yerleri, evlerinde nasıl yalın ayak dolaşabiliyorlarsa burada da öyle dolaşabiliyorlar” şeklinde konuştu. 

Okul müdürü Mehmet Şahin Yazıcı ise genç ve azimli öğretmenlerin gayretleriyle okulun bu hale dile getirerek “Öğrenci odaklı çalışmaya uğraşıyoruz. Bunda emeği geçen genç öğretmenlerimiz var, azimli öğretmenlerimiz var. Ben onlara teşekkür etmek istiyorum. Yapılan mücadeleler bizzat öğretmenlerimizin şahsi gayretidir. Okul idaresi olarak yardımcı oluyoruz ama ağırlık öğretmenlerimizin düşünceleridir” ifadelerini kullandı.