1. YAZARLAR

  2. Yusuf KAMBUR

  3. RAHMET İKLİMİ (ÜÇ AYLAR)
Yusuf KAMBUR

Yusuf KAMBUR

Yazarın Tüm Yazıları >

RAHMET İKLİMİ (ÜÇ AYLAR)

A+A-

 

 

“Bizim için bu dünyada da tarifsiz güzellikler yaz, ahirette de. İşte biz, pişmanlık içinde Sana sığındık!” (Allah) buyurdu ki:

“İstediğim kimseyi azabıma hedef kılabilirim, fakat rahmetim her şeyi kuşatmıştır.

En sonunda o (rahmetimi, kişilerin mensubiyetine değil davranışına bakarak), sorumlu davranan ve arınıp yücelmek için ödenmesi gereken bedeli/Zekâtı ödeyen kimselerin -ki onlar ayetlerimize inanan kişilerdir- namı hesabına yazacağım.”(Araf: 7/157)

Cuma Günü itibariyle mübarek “üç aylara” ve bu ayların ilki olan “Recep ayına” girmiş olacağız. 7 Mart 2019 Perşembe akşamı da “Regaip Kandili” dir.

Müslüman Türk Milleti olarak gönlümüzde, zıhın koordinatlarımızda üç ayların ve kandil gecelerinin apayrı bir önemi ve değeri vardır.

“Üç ayların” Kur’an ve Sünnetteki değeri, konumu; bu aylar içinde kendine yer bulmuş kandil gecelerinin özellikleri, bu gecelere has ibadetlerin bulunup bulunmayışı hepsi bir yana farklı bir bakış açısı sunmak istiyorum sizlere.

Müslümanların elbette her namaz vaktinde, özellikle de Cuma günü Cuma namazı kılmak için Mescide gitmeleri, mescitleri ve yüreklerini imar, ihya ve inşa etmeleri önemlidir ve gereklidir de.

“Cuma namazı Farz, vakit namazlar Sünnet-i Müekkede’dir.”

Ancak bunu yapmıyorlar diye, “bir şeyin bir kısmını terk etmek bütününü terk etmeyi gerektirmez” anlayışıyla Kandil gecelerinde Mescitlere koşmalarını anlamsız bulabilir miyiz?

“Mescitler, Camiler Allah’ın yeryüzünde en çok sevdiği yerlerdir. Oraları, manen birer cennet bahçeleridir. Zikir meclisleri (mescitlerdeki vaaz, dersler, zikirler, Kur’an okumaları) Allah’ın rahmetinin oluk oluk aktığı, müminlerin yüreğine “huzur ve sekinetin indiği yerlerdir.”

Müminlerin ibadet, zikir, tefekkür, ders, birlik beraberlik ve sevgi etrafında herhangi bir geceyi ihya etmek Allah’ın rızasını celbetmez mi?

“Rahmetim her şeyi kuşatmıştır.”

Kâinatın ayakta durması, dengesi rahmet ve merhamet üzerine kurulmuştur. Sınırsız rahmet ve merhamet sahibi olan Allah değil mi ki, “Rahmeti kendine ilke edinmiştir.”(En’am: 6/54)

“Eğer Allah insanları yapıp ettikleri yüzünden (hemen) enseleyecek olsaydı, yer üzerinde (insanı andıran) bir tek canlı bırakmazdı…”(Fatır: 35/45)

İnsan olmak Allah’ın insana bahşettiği en büyük rahmettir. O rahmet sayesindedir ki, insanı yaratmakla kalmamış “onu kat be kat mükerrem, muhterem kılmıştır.”

İman, hayat nimetinden sonra insanın sahip olduğu en büyük imkân ve ikramdır.

İman etmek, bir değerler sistemine, Allah’ın ortaya koyduğu bir değerler sistemine sahip olmak, sahip çıkmaktır. “Çünkü Allah’tan gelen değerler sistemine sahip olmayan kimsenin bir değeri olmaz.”

Bu değerler sisteminin en üst basamağında “verilen nimet, izzet ve şerefin farkında olmak” yer alır. Nimete nankörlük etmemek yer alır.

“Onları biçilmiş ekin haline getirdik!”(Fil: 105/5) Allah ve Rasulü’nün ortaya koyduğu zaman ve mekân, istikamet bilincini kaybedip, İslâmi değerleri tarumar edenler aynen Ebrehe ve ordusu gibi çölün ortasında biçilmiş ekinlere/delik deşik olmuş yapraklara dönerler.

Öyleyse insanoğlu bu gün ve geceleri, bereketli kılınan zaman ve mekânları arınmak, yücelmek ve insan kalabilmek için fırsat olarak görmelidir. Kendisi için açılan rahmet ve merhamet kapılarına yönelmelidir.

“(Haydi ey İnsan!) Dön de bir bak Allah’ın rahmetinin eserlerine/sonuçlarına. Ölü toprağa nasıl da can veriyor…”(Rum: 30/50)

Allah ve Rasulü’nden gelen rahmet esintileri ölü toprağı göz diriltiyor da senin maneviyatını diriltmez mi? Saymakla bitiremeyeceğimiz rahmet ve merhamet eserleri nelermiş bir göz atalım:

-“Can boğaza dayanıncaya kadar tevbe kapısının ardına kadar açık olması” Allah’ın kullarına merhametinden başka nedir?

-İşlenen hangi günah, ne kadar büyük günah olursa olsun “tevbe imkânı verilmesi” sınırsız bir merhamet değil midir?

-İnsanın yaptığı iyiliklerle “kötülüklerinin silinmesi” merhamet değil midir? “Muhakkak iyilikler kötülükleri yok eder.”(Hud: 11/114)

-Bir daha geri dönmemek üzere yapılan bir tevbenin sonucu olarak “Kötülüklerinin iyiliğe/sevaba” çevrilmesi nasıl bir rahmetin eseridir. “Allah onların kötülüklerini iyiliğe çevirecektir.”(Furkan: 25/70)

-İnsanın kendi hataları sebebiyle dâhi olsa başına gelen her bir sıkıntının “günahlarına kefaret, derecesinin yükselmesine vesile kılınması” merhametten başka nedir?

-Günahlarımızın yüzümüze vurulmaması, biz gizli tuttuğumuz müddetçe Allah’ın onları örtmesi eşsiz bir rahmet değil midir? “Siz büyük günahlardan sakınırsanız küçük günahlarınızı örteriz.”(Nisa: 4/31)

-İşlenen bir günahı misliyle cezalandırmasına rağmen işlenen bir iyiliği “en az bire on olmak üzere bire yüz, bire yedi yüz ve hatta sınırsız bir mükâfat vermesi”(Zümer: 39/10) merhametten başka ne olabilir?

-İşlenen günahların cezasının, cehennemin ve azabın bu dünyada açıklanması, “iş işten geçmeden önlem alınması bakımından” bir rahmet değil de nedir?

-“Kalbinden geçen bir iyilik yapma fikrinin fiiliyata dökülmemesine rağmen amel defterine iyilik olarak yazılması ve daha da önemlisi, “kalbinden geçen kötü bir iş yapma düşüncesinden vaz geçmenin tam bir iyilik olarak kayda geçirilmesi”(Buhari, Müslim) merhametten başka nedir?

Açık olan bunca rahmet, merhamet, af ve mağfiret, bağışlanma, bereket kapılarından birinden dahi istifade etmekten geri duran bir kimse, bunca kurtuluş yollarını heba ederse “biçilmiş ekin/sap gibi ortada kalmayı hak etmez mi?”

İşte tam da bu sebeple, üç aylar, kandil geceleri, mübarek gün ve geceler hakkında “laf ebeliği” yapmayı bir kenara bırakarak, onları “Allah’a manen yaklaşma vesilesi olarak görmeli ve değerlendirmeliyiz.”

“Yönelişimiz, rağbetimiz hep Allah’a ve Allah’tan gelen can kurtarıcı değerlere”(İnşirah: 94/8) olsun inşallah.

Regaip kandilimiz ve üç aylar yeni ve temiz bir hayat sayfası açmamıza vesile olsun inşallah…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
21 Yorum
  • Musa Hatırnaz / 18 Mart 2019 20:59

    Yazımdaki bir hatayı düzeltmeye çalışıyorum.
    “Bir başkasının düşüncesinin tamamen yanlış olduğunu düşünmek de yanlış olabilir” kastettiğim Burdur. Tanrı nın verdiği akılın önemli değerdir.İyi günler. Musa. Hatırnaz

    Yanıtla (0) (0)
  • Yusuf KAMBUR / 30 Mart 2019 09:46

    Teşekkür ediyorum değerli kardeşim. Makalemi yazmadan bir kaç gün düşünür kafa yorar, olgunlaştırmaya çalışırım. Bilgi dağarcığımın yettiğince "ifrat ve tefritten uzak", belki çoğu zaman söylemek istediğimin bir kısmını kenarda tutarak, "orta ümmet" olma gereği her Müslüman kardeşimin faydalanabileceği şekilde yazarım.

    Öncelikle ben "dini konularda toplumu doğru bilgilendirme" vazifesini ifa etmekteyim. İmam, Hatip ve İlahiyatçı bir Yazarım. Rahmet iklimine halel getirmeyecek güzellikte bir makalemdeki bir cümleden hareketle "Çağın Ebrehesine" benzetilmek bir Müslümanın bir Müslümana reva göreceği bir niteleme midir? Maalesef bilmeden, tanımadan, kafa yormadan ve karşısındaki bir müminin rencide ettiğini bile bile bizi bir yerlere yama etmeye, birilerinin adamı olmaya çalışıyorlar.

    "Ben Müslümanım" demek bunları kesmiyor. Sonra acayip hakaretler, rencide edici söz ve tavırlar. Düzeltme yaptıktan sonra bile saldırmalar. Böyle fütursuz eleştiriler gelince "etki tepki" nin doğal sonucu ortaya çıkıyor. İnsanlar ve özellikle Müslümanlar yüz yüze geldiklerinde söylemekten utanacakları sözleri sosyal medyada hiç sıkılmadan sarf ediyorlar. Bunun da Allah katında hesabının olacağını düşünmüyorlar. Ne diyelim, eleştiriye elbette sonuna kadar açığız, "Allah her birimizi özel ve Nev'i sahsına münhasır" yaratmış, farklı düşünceleri SİZİN GİBİ yapıcı bir üslupla dile getirseler birbirimizin eksikliğini tamamlayan bir vücudun azaları gibi oluruz. İlgi ve alakanıza sonsuz teşekkürler....

    Yanıtla (0) (0)
  • Musa Hatırnaz / 18 Mart 2019 13:33

    Aşağıdaki yorumları okuyunca şunu anladım ki sabır ve hüsnüniyet kavramı çok önemli, yorum yazınız diye olanak tanınmış ise, kızmak ve aşağılamak ne oluyor. Kuralların yorumlama farkları olduğunu bütün uzmanlar kabul ediyor ve farklılıkların ortak noktasını arıyor, fakat ,nedense benim fikrim herkesin düşüncesinden daha iyidir iddiası ile çatışma yaratılması temel inanç kuralları ile uyumlu olur mu,
    Neden dört mezhep geçerlidir biraz düşünmek gerekmez mi ?
    Bence sayın Hocaya asıl hatalı davranışı yorumlara kızanlar yapıyor. Bu site böyle gitmemeli,birbirine saygılı olmayanların insana değer verme ödevini yapmamış olduklarını göstermez mi.
    Ne oluyor hemen kızmak, yakınlaşmanın vasıtaları, uzaklaştıran davranışlar ve ben senden üstünüm daha iyi biliyorum sen aptalsın demekle olmaz. Kimsenin cebinde cennet bileti yoktur.
    Sabırlı ve akla uygun tutum çok önemlidir. Hırs ve duygusallık kimseyi kurtarmaz. Sayın Hocanın da bunlara açıklık getirmesi gerekir ki görevi de budur. Kendimize gelmeliyiz .Bir başkasının bildiğinin tamamen yanlış kabul etmek, hataları varsa ikna edici beyanlarla düzeltmek asıl görevdir.
    Emeviler ve Abbasiler devrini okumak ,Ebu Hureyre 'nin hadis hikayelerini görmek iyi gelebilir. İnançlar sadece doğru ve huzurun temelini oluşturur, kişisel çıkarların aleti olmaz , aksi halde kutsallığın önemine zarar verir. Aynı düşünmeyenler de Tanrı nın kuludur, takdir O nun dur, bunu herkes kabul ediyor değil mi?
    İslam dini çatışmanın sebebi değildir, yakınlaşmanın huzurun temelidir. Sen kim oluyorsun demeye kimsenin hakkı olmamalı,herkes insandır.
    Kimbilir , neler yazılır fakat ben zaten ilk ve son yazdım .Özellikle sayın Hoca 'nın tutumu çok önemlidir. Bunlara izin vermemeli yanlış olduğunu söylemeli, zira , Konu edilen kendi yazısıdır. Yazının yorumu yapılacaksa farklar olacaktır değil mi, bilgelik sabırla yaşar. Sevmenin vitamini sabır ve fedakarlıktır.

    Yanıtla (0) (0)
  • İsmail KAMBUR / 08 Mart 2019 19:55

    Okuyucu arkadaşlar ( kendini bilmezler) siz önce tam okuyup öyle yorum yapın. Yorum yaptığınız kişiyide önce bir tanıyın yada araştırın yorum yaparken. Orada anlatılmak istenenin ne olduğunu gayet iyi biliyorsunuz yada siz ne anlarsınız diyeyim ki o yorumları yapmışsınız. Ohhhh ne alaaa isim yazmak yok ama yorum yapmak çokkkk. Siz işinize bakın hocamıza laf ederken yada ne yapın biliyo musnuz sayfadan çıkın yorum yapmak kim siz kim. Hocam başarılarının devamını diliyorum. Seni canı gönülden tebrik ediyorum. Bunlar sayesinde zaten başarılı bir insan olduğunu daha da iyi anlıyorum. Takkeli kardeş takkeni tak hocamızın camisine git birde ondan dinle bu sözleri. Yanliş anlamış olduğunu anlayacaksın.... ( yada boşver hocamızı yorma sen anladın anlayacağını.... )

    Yanıtla (0) (0)
  • Ali KAMBUR / 07 Mart 2019 21:52

    Sevgili Hocam, bazı arkadaşlar yanlış yorumlarda bulunmuşlar, siz gereken düzeltmeyi ve açıklamayı her zamanki nezaketle yapmışsınız. Biz biraz öfkelendik çünkü iftira müslümanı kızdırır hakkınızı helal ediniz. Tüm insanlığı Kuran ve Sünnet ışığında hiçbir oluşumun adamı olmadan aydınlattığınıza şahidiz. Sizleri seviyor ve değer veriyoruz. Her daim yanınızdayız. Selamlar saygılar değerli Hocam.

    Yanıtla (0) (0)
  • Takkeli / 06 Mart 2019 19:47

    Cuma namazı farz diğer namazlar Sünneti Müekkededir diyen hiç bir fırka duymadım...
    Peygamber olamayacağınıza göre gerçekten siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz ,amacınız ne...
    Bir açıklasanız da herkes bilse...

    Yanıtla (0) (2)
  • HAYİLOĞLU / 07 Mart 2019 20:19

    Yezit 2 kardeş çok değerli hocalarımızdan yusuf kambur hocamıza ne hükümle hakla bu şekilde yorum yazarsın okumadan yazmadan din tüccarlığı düşmanlığı yapamazsın hocamız çok değerli siz ancak böyle i uzaktan bakarsınız islam dinine ve değerli hocalarına

    Yanıtla (1) (0)
  • Mollahasantorunu / 07 Mart 2019 20:28

    Siz sadece bir yazisini okuyupta bu sekilde yorum yapmissiniz belli oncelikle Yusuf hocamizi taniyin arastirin .sizin yaptiginiz bu ithamlar hic yakisik almamis . acin bi iki kitap sayfasida oyle konusun.Daha ne anlatilmis anlamadan istediginiz yerden cumleyi cekip istediginiz gibi yorum yapiyosunuz. Yusuf hocamizi sizin gibilere yedirmeyiz . İnsanlari kafaniza gore yargilayamazsiniz ve bu sacma sapan ithamlarda bulunamazsiniz .

    Yanıtla (1) (0)
  • Ali KAMBUR / 07 Mart 2019 21:46

    Takkeli misin Kipa’lı mı... Kipa:yahudi şapkası.
    Okuduğunu anlamayan kipalı senin anacın ne, neyin kafasındasın, ne içtin de yazıyı okudun anlayamadım.

    Yanıtla (0) (0)