Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can, üniversitelerde türbanı serbest bırakan Anayasa değişikliğinin iptalini isteyen CHP başvurusunun "reddedilmesi" gerektiği yönünde rapor hazırladı..

AK Parti kapatma davasını da yakından ilgilendiren "türban davası" raporunda, CHP ve DSP'nin başvurusunun reddi yönünde görüş bildirildi. Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç. Dr. Osman Can, üniversitelerde türbanı serbest hale getiren Anayasa'nın 10 ve 42'nci maddelerindeki değişikliğinin iptali için açılan davada yaklaşık 2,5 aydır beklenen raporunu dün akşam Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na sundu. Alınan bilgiye göre Can ağırlıklı olarak, Meclis'in Anayasa değişikliği yapmanın kurallarını ayrıntılı şekilde sıraladı ve Meclis'in bu kurallar çerçevesinde ve yetkisi dahilinde değişikliği yaptığını anlattı.

RET AĞIRLIKLI
Raporda, "Anayasa değişikliklerinin iptali istemiyle yapılan başvurularda ancak şekil denetimi yapılabilir. Bu nedenle esas yönünden inceleme yapılma olanağı bulunmamaktadır" görüşü dile getirildi. CHP ve DSP milletvekilleri, "Anayasa değişikliğinin, Anayasa'nın değiştirilemeyecek hükümlerinden olan ve laiklik ilkesini de içeren 2'nci Maddesi'ni dolaylı olarak değiştirmek anlamına geldiğini" savunmuştu. Raportör Can bu iddiayı da tartıştı. Can, "Yapılan bir yasal düzenlemenin yok hükmünde sayılabilmesi için ancak çok ağır ve açık bir yetki ihlali halinde mümkün olduğunu oysa 10 ve 42'nci maddelerdeki değişikliğin bu şartları taşımadığını" savundu.

"ÇOK GİZLİ" RAPOR
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'ün izlendiği yönündeki iddiaların kamuoyunda tartışıldığı günlerde tamamlanan rapor üyelere olağanüstü bir yöntemle dağıtıldı. Şimdiye kadar Mahkeme Başkanlığı'na sunulan rapor, Yazıişleri Müdürlüğü ve sekreterler kanalıyla üyelere dağıtılırdı. Ancak bu kez Başkan Haşim Kılıç, üyelere doğrudan teslim etmeyi tercih etti. Bu nedenle dün akşam rapor o saatlerde Mahkeme'de olan az sayıdaki üyeye verilebildi. Diğer üyelere evlerine gönderilerek doğrudan teslim edildiği öğrenildi.

TÜRBAN YORUMU YOK
Raportörün görüşlerinin, heyet için bağlayıcılığı bulunmuyor. Heyet, 1991'deki başvuruyu reddederken türbanın laiklik ile bağdaşmadığına da işaret edebilir. Hukukçuların "yorumlu ret" dedikleri böyle bir karar halinde üniversitelerde başörtüsü yasağı devam etmiş olacak. Raportörün türbanın laiklikle bağdaşıp bağdaşmadığı konusunda bir görüş belirtmediği öğrenildi.

AKP'Yİ YAKINDAN İLGİLENDİRİYOR

Raportörün raporunun üyeler için bağlayıcılığı bulunmuyor. Anayasa değişikliğine ilişkin davada, raporun görüşü doğrultusunda karar çıkarsa AK Parti hakkındaki kapatma davsını da çok yakından etkileyecek. Çünkü Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, AK Parti'nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği iddiasını önemli ölçüde, laikliğe karşı olduğunu ileri sürdüğü başörtüsünü üniversitelerde serbest hale getiren Anayasa değişikliklerinin yapılmış olmasına dayandırmıştı.

367 İÇİN RED GÖRÜŞÜ BİLDİRMİŞTİ

Raportör Dr. Hikmet Tülen Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin başvuruda heyetin verdiği karar doğrultusunda rapor hazırlamıştı. Tülen, o dönemdeki raporunda, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ancak Meclis'in 3'te 2 çoğunluğu olan 367 vekilin Meclis Genel Kurulu'nda bulunması gerektiğini belirtmiş, heyetten de aynı yönde karar çıkmıştı.