• Türkiye’de demokratik hakları kullanarak parti kurabilen ve mecliste temsil edilme imkânlarına sahip olan güdümlü siyasi parti başkanları ve yöneticileri EVET diyemezler.

• Hayatları, makamları, çıkarları, şan ve şöhretleri, emeksiz kazançlarının perde arkası güçlerin elinde olduğunu sanan ve hep böyle devam eder diye düşünenler EVET diyemezler.

• 12 Eylül 1980’de işkenceler gördükleri halde, bir sürü takibat, soruşturma ve fişlemelere maruz kalmalarına rağmen Ak Parti iktidarında her türlü hizmet ve korunma kendilerine sunulan, Yüce yaratıcının kısmi iradeyi insanoğluna verdiğini bilerek kimlerle hayır sularında yüzdüklerini düşünmeden kendini cemaat mensubu zannedenler EVET diyemezler.

• Dün dündür, bugün bugündür sloganıyla yıllardır aldatılan, dün ak dediğine bugün kara diyebilen, köhnemiş zihniyetler EVET diyemezler.

• Fikir ve düşüncelerini sendika başkanlarına teslim eden, kendi özgür düşüncesini kullanmasını bilmeyen işçiler, memurlar EVET diyemezler.

• Atama yoluyla milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi ve il genel meclis üyesi olanlar EVET diyemezler.

Darbelerin darbesine uğrayan kesimlerin bugün darbelerin devamına karar vermelerini anlamak çok zor iş olsa gerek.

Çünkü darbeler korkunç bir karabasan gibi gelir ve sonrasında ne denildiği, ne yapıldığı belli olmayan bir sürece girilir.

İşte 28 Şubat süreci İslam tarlasını, insan hakları tarlasını tırpanlayarak Kur’an kursları, imam hatip okulları ve birçok meslek lisesi mezunlarını perişan eden, pek çok gencin eğitim hayatını felç eden bir akıbet olup unutulmuştur.

Evet diyemeyeceklerin değerleri keyfiyet ve kemiyet bakımından fazla önem taşımadığından evetlerine zaten ihtiyaç yoktur, verseler bile temiz evetleri kirletmekten başka bir anlam taşımayacaktır.

Gayet tabii ki hükümet evet diyenlere de hayır diyenlere de demokratik anlayış çerçevesinde eşit muamele gösterecektir; bu hükümetin kendi erdemidir.

Akıllara durgunluk veren şu ki özgürlüklerden dem vuranlar, bağımsızlık şiarımız diyenler, demokrasiden, ileri demokrasiden kafa ütüleyenler, sosyal adaletten gün akşama kadar cümleler kuranlar ne diye demokrasi kapısının açılmasına vesile olacak olan anayasa paketine hayır derler?

Hayır demeleri için hiçbir gerekçeleri olmayan zevat, 12 Eylül’e kadar düşüncelerini tekrar gözden geçirsinler.

13 Eylül’de açılacak demokrasi kapısından varsın içeri girsinler.