
Rize SMMMO'dan bol göndermeli açılış
TÜRMOB Başkanı Nail Sanlı, hükümeti eleştirirken, Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı'nın sözleri salondakileri kahkahaya boğdu.
Türkiye Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odaları Birliği’ne (TÜRMOB) bağlı Rize Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası’nın (SMMMO) yeni hizmet binası törenle açıldı.
Rize Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Rize Valisi Nurullah Çakır, Belediye Başkanı Halil Bakırcı, TÜRMOB Başkanı Nail Sanlı ile TÜRMOB üyesi Oda Başkanları ve Rize protokolünün katıldığı törenle hizmete açıldı. TÜRMOB Başkanı Nail Sanlı, hükümeti eleştirirken, Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı'nın sözleri salondakileri kahkahaya boğdu.
Deniz Varlı
Rize SMMMO’nun açılışında bir konuşma yapan Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı, oda yönetiminin ANAP’ın eski il başkanlığı olarak kullandığı yeri kendisinden istemelerine rağmen nasıl ikna ederek vermediğini itiraf etti. Bakırcı, kendilerine uygun görmediği yeri odanın ısrarla talep etmesi üzerine orası için alamayacakları yüksek bir fiyat belirlediğini ifade ederek, uygun olmayan o yerden bu şekilde vazgeçirdiğini söyledi. Bakırcı'nın bu sözleri davetlileri kahkahaya boğdu.
Şimdiki yeri bulduklarında ise uygun olduğunu düşündüğü için her türlü yardım ve desteği verdiğini kaydeden Bakırcı, Muhasebeci ve Mali Müşavirlere yakışır bir yer olduğunu, buradan çok daha iyi ve kaliteli hizmet verileceğine inandığını vurguladı.
Protokol mensuplarının konuşmaları sonrası davetlilere kokteyl verildi.
YENİ TTK, ESKİSİNDEN DAHA KÖTÜ
TÜRMOB Başkanı Nail Sanlı, açılış programında yaptığı konuşmada hükümeti savaş konusunda uyardı, Yeni TTK konusunda ise eleştirdi.
Yeni hizmet binasının açılışı için Rize’ye gelen TÜRMOB Başkanı Nail Sanlı, son zamanlarda hem ülke genelinde hem bölgede kaotik günler yaşandığını söyleyerek, “Özellikle yaşadığımız coğrafya açısından çok önemli olan ve uzun yıllardır Ortadoğu’da süregelen aşiret kavgalarının bir uzantısı kendisini Suriye ayağıyla burnumuzun dibinde göstermektedir. Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar komşularımızla ilişkilerimize gösterdiğimiz özeni, diliyorum bugün de gösteririz.” dedi.
SAVAŞA HAYIR!
Yakın bir geçmişte dünya devi ABD’nin Irak’taki işgalinden sonra çok ağır askeri bedel ödeyerek geri çekilmek zorunda kaldığını anlatan TÜRMOB Başkanı Sanlı, “Onun için devletimizin, yetkililerimizin bugün de aynı özeni göstererek, komşularımızla olan ilişkilerimize dikkat etmelerini, özellikle gelişmekte olan ülkemizin ekonomik değerlerine ve ekonomik gelişmesine zarar vermeyecek şekilde bir politika izlenmesini ümit ediyorum. Umuyorum, böylelikle yaşadığımız coğrafyada huzurlu ve mutlu bir yaşamı komşularımızla beraber elde etmiş oluruz.” ifadelerini kullandı.
500 BİN KİŞİLİK DEV CAMİA
TÜRMOB’un 13.06.1989 tarihinde yasal statüsüne kavuştuğunu kaydeden Sanlı, kurulduğunda 22 bin üyesi olan birliğin, aradan geçen 23 yıllık sürede 89 bin üyeye ulaştığını belirterek, “TÜRMOB, 89 bin üyesi, 14 bin stajyeri ve 84 odası ile dev bir meslek kuruluşu haline gelmiştir. En genç meslek kuruluşudur ama kamuya, üyelerine ve topluma karşı olan görevlerini çok yakından idrak edip yerine getiren bir meslek kuruluşudur. Çalışanları ve üye yapısıyla beraber, 500 bin kişilik dev bir camia haline gelmiştir.” diye konuştu.
YENİ TİCARET KANUNU, ESKİSİNDEN DE GERİYE GÖTÜRDÜ
Yeni Ticaret Kanunu’nun dünya ile entegre olmak, şirketleri rekabet edebilir hale getirmek ve bağımsız denetim uygulaması yoluyla şeffaf ve kayıtlı duruma getirmek amacıyla gündeme geldiğini ve bu amaçla hazırlandığını belirten Sanlı, ne var ki son aşamada bağımsız denetim uygulamasının sadece bin 500 firmayı kapsayacak şekilde sınırlandırılmasının, yeni kanunun ticari hayatı eskisinden daha geriye götürdüğünü öne sürdü.
Hükümeti, yeni Ticaret Kanunu’nda samimi davranmadığı gerekçesiyle eleştiren TÜRMOB Başkanı Sanlı, şunları söyledi:
“Mesleğimizi yakından ilgilendiren çok önemli yasal düzenlemeler yapıldı. Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK), geçen dönem TBMM’nin en önemli düzenlemelerinden birisiydi. Yaklaşık 10 yıllık hazırlık çalışmalarından sonra Meclis’in gündemine geldi. Fazla detayına girmeyeceğim ama TTK reform niteliğinde olacak, dünya ile bizi buluşturacak, şirketlerimizi küresel rekabete hazırlayacak durumdan uzak kaldık. Kanun taslağındaki eleştirileri düzeltmek için 6335 sayılı yeni TTK kaleme alındı ama gördük ki hiç eleştiri konusu olmayan maddeler de değişikliğe uğradı. Bunların başında ‘bağımsız denetim’ konusu geliyor. Bu konuda söylenecek çok şey var. Bugün son şekline gelen Yeni TTK, üzülerek ifade ediyorum ki, eski Ticaret Kanununun da gerisine düşmüştür. Bütün tüzel kişilikleri, şirketleri denetim altına alma hedefiyle hazırlanan TTK, maalesef 6335’le çok kısır bir çerçevede kaleme alındı ve bugün sadece 500’den fazla çalışanı olan çok büyük 1500–1600 firmayı kapsayacak şekle sokulmuştur. Biliyorsunuz önceki kanuna göre murakıplık sistemi vardı. Bugün sayıları 88 bin olan AŞ’lerin hepsinde murakıplık sistemi vardı; şimdi 1500 şirket denetime tabi tutuluyor. Bu yüzden eski kanundan daha geriye düştü diyoruz. Bütün şirketlerimizin bağımsız denetimle tanıştırılması dileğimizdir.”
HABERE YORUM KAT