Rize Valisi, Pazar-Ardeşen kaymakamlıkları
Rize Valisi
Vali, görev yaptığı ilde devleti temsil eder, her şeyden sorumludur. Vali devlettir, devletin sıcaklığını hissettirir. Dağdaki çoban Ali’den, Hastanede tedavi gören Fatma teyzeden vali sorumludur
1980’den sonra; Rize’de görev yapan valilerimizin tümünü tanıdım Gazeteci-vali, ya da bürokrat – vali ilişkisi içinde olduk.
Yeni Rize valisi Ersin Yazıcı ile aynı soyadı taşımamıza rağmen kendisini tanımıyorum.
Bakan Hayati Yazıcı ile milletvekili Hasan Karal, Meclis’te bana, “Akrabanı Rize’ye vali yaptık, yine sana yaranamadık” takılmasını yapmışlardı.
Ankara’daki, ortak dostlarımız, Rize valisi Yazıcı için, Deneyimli, proje ve ödülleri olan bir vali olduğunu söylediler.
Öncelikle Vali Yazıcı’ya; gecikmeli olarak “Rize’ye hoş geldin” diyorum. Kendilerine başarılar diliyorum. Ankara’dan yakın takipçisi olacağım
Rize’ye vali atamasında Rize’nin eski valisi, yeni İçişleri müsteşarı Seyfullah Hacımüftüoğlu’nun rolü büyüktür.
Daha öncesinde de yazmıştım, Rize’de görev yapan valiler ya merkeze gider, ya da İstanbul-Ankara-İzmir valiliklerine veya İçişleri müsteşarlığı gibi önemli görevlere gelirler.
Erol Çakır, Erdal Ata ve son olarak da Hacımüftüoğlu örnekleri ortadadır.
Yeni valimizin gidişatı da terfi edeceklerin arasında olduğunu gösteriyor. Çok kısa sürede vali Rize’yi, Rizeli valiyi sevdi, kaynaştı. Vali zaman kaybetmeden sorunlara el attı. Vali Yazıcı’nın dirayeti, ciddiyeti her türlü takdirin üzerindedir
Daha önceden de yazmıştım. Rize’de hem siyaset yapmak, hem de vali olarak görev yapmak çok zordur. Son 5 yılda dört 6 vali değişti. Eski vali; Zekeriya Şarbak; ancak altı ay dayanabilmişti. Dengeler farklı, hemşerilerimi memnun etmek çok zordur.
Cumhurbaşkanının ilinde görev yapmak ise; çıplak ayak üzerinde keskin bıçak sırtında yürümeye benzer.
Allah’tan, Halil Bakırcı’nın yerine devleti ve bürokrasiyi tanıyan, ayakları yere basan Prof.Dr. Reşat Kasap gibi bir Belediye başkanı var.
AKP Rize il başkanı haklı olarak, Başbakanı temsil ediyor, sorumluluğu taşıyor, güç ve dengenin onda olması çok normal
Eski bakan Hayatı Yazıcı’nın Rizeli Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın olması, Rize Milletvekillerinden Hasan Karal’ın güçlü konumları Rize’deki siyasi dengenin ne kadar zor olduğunu göstermeye yetiyor. Vali, bu dengeleri gözetmek zorunda.
Pazar Kaymakamlığına,
Sayın Kaymakamım, yaklaşık on köyün ve çok sayıdaki mahallenin ortaklaşa kullandığı Pazar-Dağdibi ( sulet) yolu vardır. Sahilden 10 kilometre uzaklıktadır.
Hiç yolunuz düştü mü bilmiyorum. Hiç gitmemiş iseniz, köylüler sizi ağırlamaktan onur duyacaklar. Bu çağda böyle rezalet yolun olup olmadığı konusunu takdirini; yine size bırakıyorum.
Birde dere içi yolu varmış, ancak işlemiyormuş. Gelelim Dağdibi Sulet’e. Eze Mahallesi var. Hatırnazlar yaşıyor. Köklü bir ailedir.
Cami var, mezarlıklar var. Fahrettin –Faruk Hatırnaz kardeşler, mahalle yolu yapımı için evlerinin önü, arkasında yer verdiler. Betonlama ve duvarlar yapılacağı sözü verilmiş, ancak sadece sözde kalmış. Şimdi evde heyelan tehlikesi var.
Değerli kaymakamım, köylüye göre bu hizmetler için; iki yıl önce ödenek çıkmış, ama köye bir şey gitmemiş. Dilekçeleri var ama sadece evrak üzerinde kalmış.
Bu ödenek çıkmış ise, nereye gitmiş, kim kullanmış? İsterseniz bir araştırınız. Başbakan, yeni Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, özellikle Rize’ye yönelik hizmetlerde ödenek aktarımı için sonsuz talimatları var.
Köylere yönelik hizmet birimi var. Bundan kimler faydalanıyor, nasipleniyor? Bunların denetimi yapılıyor mu, kim yapıyor, nasıl yapılıyor?
Belgem yok, ama köylü konuşuyor. İki kamyon taş yerine on kamyon yazılıyormuş, bitmeyen işlere bitmiş hak edişler yapılıyormuş. (Ben değil, köylü konuşuyor) Bunları araştırın. Bunlar ağır dedikodudur.
Kaymakam bey, bir de Hikmet Hatırnaz’a ait aynı köyün tepesinde, dağda ahşaptan yapılmış bir dağ evi vardı. Köylü ortak kullanıyordu. Ankara’dan, İstanbul’dan ve bölgemizden gelen önemli bürokratlar bu dağ evinde ağırlanıyordu. Bendeniz de birkaç kez katılmıştım.
Bizim Karadeniz’de böyle işler olmaz, kimse kimseyi gammazlamaz, böyle alçaklık yapmazdı. Ne oldu, niçin oldu? Bu nifak tohumu kim veya kimler ekiyor? Bu olay Pazar’ın güvenliği için çok önemlidir. Bunu yapanları, yaptıranları daha bulamadınız.
Bu işe bir el atsanız da, köydeki şaibeleri ortadan kaldırsanız, ne güzel olurdu. Aksi halde, istenmeyen olaylar devam edecek.
Sevgili kaymakamım, bu iki olayın takipçisi olacağımı, gerekirse Ankara’ya döndüğümde; ulusal basına taşıyacağımı belirtiyor, başarı dileklerimle sizlere saygılar sunuyorum.
Ardeşen Kaymakamlığına,
Sevgili Kaymakamım, öncelikle başarı dileklerimle sizlere saygılarımı sunuyorum.
Kardeşlerim; size dilekçe vermişler, netice alınmadığı için, kamuoyuna açık bir dilekçe daha sunmak istedim.
Gereği takdirlerinize sunuyorum.
Eski adıyla Yukaridurak köyü, benim doğduğum ve büyüdüğüm köyümdür. Başbakan Başdanışmanlığı dönemimde, bölgeye ve köyüme çok hizmetlerim oldu.
Birçok engellemelere rağmen, şu anda çürümeye terk edilen İlköğretim okulu, tarihi köprü onarımı, Ardeşen-Tunca-Yukarıdurak grup yolunun yapımı, köprüler, mahalle yolları, yayla, mezra yolları ve elektrik götürülmesi gibi önemli katkılarım oldu.
Vali Erdal Ata döneminde devletin parasıyla yaptırdığımız ilköğretim okulunu farklı amaçla değerlendirilemez mi?.Milli servete yazık olmuyor mu?
Benimde mahallem olan, yeni adıyla Kaçkar köyü-Yazılar mahallesi, dere baskını ile tehlike altındadır. Nonazopi ile okulun önündeki köprü arasındaki dere kenarları acilen; dere ıslahı ve koruması yapılmalı. İlk büyük sel felaketinde mahalleyi yok edecektir.
Bu konuda çok sayıda eski muhtar tarafından dilekçe verildi. Bu dilekçelerden haber bile yok. Ayrıca sizde köye gelerek, yeni Belediye başkanımız Hakan Gültekin ile birlikte inceleme yaptınız, acili yetini gördünüz. Bundan haber var mı?
Kaymakam bey, uğramıştım, İlkerlerdeydiniz, görüşemedik. Yine Vali Erdal Ata tarafından yaptırılan benimde mahallenin yolun rezaletini gördünüz mü?
Görmediniz ise anlatayım, resimler çektim, resimli haber yaptırdığımızda görür ve belki gereğini yaparsınız.
25’lik veya 30’lük yanı ayağın başparmağı kalınlığındaki bir su borusu için iki metrelik beton yol kepçe iki metre genişlikte,50 metre uzunlukta kazıldı,yol kapatıldı,.Güzelim beton yolu yok edildi,araçlar geçemez oldu.
Duvarın kenarında 20 santimlik bir kazı ile veya betonla yapılacak iş için bir yol yok edildi. Hemde yeni seçilen ve o mahalledekilerin oyu alamayan muhtarın gözü önünde. Her şeyin kılıfı var, buna da bulunur.
Acaba bu rezaleti görüp, devletin malına zarar veren firma ve sorumlular hakkında işlem yapmak ister misiniz? Soruşturma açar mısınız?
Özellikle köylere yönelik hizmetleri bünyesinde toplayan bu yüklenicinin yaptığı işlerin tümü, tarafsız bir ekip aracılığıyla inceletmek istermisiniz?
Yapılan işler ile, verilen ödenekleri karşılaştırmak, veya vergi yönünde inceletmeyi düşünür müsünüz?
Devlet tarafından harcanan her kurşun hesabını sormak ister misiniz, yoksa önünüze konulan evrakları imzalar mısınız?
Değerli kaymakamım, siz devleti, Başbakanı, Cumhurbaşkanını temsil ediyorsunuz. Bu nedenle sizden arzım, bu yüklenici firmaya kırdığı yok ettiği yolu ( evimin önünden okul önündeki köprüye kadar ki yol) yaptırıp, ayrıca devletin yoluna zarar verdiği için soruşturma açmanızdır
Kardeşlerimin sundukları dilekçede olduğu gibi, bu kamuya açık dilekçeme de cevap alamaz, rutin cevap değil, gereği yapılmaz ise, aynı kamuya açık dilekçeyi, Cumhurbaşkanlığa, Başbakanlığa ve İçişleri Bakanlığına yazmak zorunda kalacağımı belirtir, gereğini saygıyla arz ederim.
YAZIYA YORUM KAT