- Doğu Karadeniz insanının "asalet ve güç" sembolü olarak gördüğü atmaca kültürünü devam ettiren Rizeli Muhammet Ali Yıldız, çalıştığı mağazaya bile kuşuyla gidiyor
- Ali Yıldız:
- "Cadde ortasında yemleme saatinde kuşu özgür bırakırım. Binaların tepesinde, direklerde gezer. Ben onu çağırırım, gelir. Bu bir mutluluk"

MUHİTTİN SANDIKÇI
RİZE (AA) - Rizeli Muhammet Ali Yıldız 2 ay önce sahiplendiği atmacasını günlük yaşantısının büyük bir bölümünde yanından ayırmıyor.

Yüzyıllardır Doğu Karadeniz insanının "asalet ve güç" sembolü olarak gördüğü atmaca kültürü, dededen toruna geçiyor. Adına türküler yakılan, evlerin baş köşelerinde beslenen ve gururla bakılan atmacalar, özellikle Rize ve Artvin'de hala besleniyor.

Rize'de mağaza yöneticiliği yapan Yıldız da çocukluğundan bu yana atmaca bakıyor. Eylül ayında ağabeyiyle yakaladığı yavru atmacayı Doğa Koruma Milli Parklar 12. Bölge Müdürlüğünden sertifikalandırarak sahiplenen Yıldız, gözü gibi baktığı kuşu, haşlanmış yumurta, dana eti, tavuk yüreği ve gırtlağıyla besliyor.

Yıldız, atmacasını kent merkezindeki işine giderken de beraberinde getirerek mağazaya 150 metre mesafede, yol kenarındaki ağaçlara bırakıyor.

Gün içinde dinlenme saatlerini atmacasının yanında geçiren Yıldız, hayvanın bakımıyla ilgileniyor.

32 yaşındaki Muhammet Ali Yıldız, AA muhabirine, atmacaların karakterleri olduğunu belirterek, şunları dile getirdi:

"Doğru karakterdeki kuşu bulduğumda onunla sosyalleşerek, bir lokantaya gidip yemek yiyebildiğimde, bir yere gidip çay içebildiğimde, her boşluğumda, evimde bile mutfakta bir iki saat oturup onunla ilgilenip benden ona zarar gelmeyeceğini hissettirene kadar çok yoğun bir ilgi içerisinde oluyorum. Kuş, onu benimsedikten sonra günde 1,5 saat birlikte olunca strese girmiyor. Sizinle bağı koparmamış oluyor."

Yıldız, atmacayı eğitip ilgilenmeyi sevdiğini dile getirerek, "Bütün izinlerimi ona göre planlayıp o şekilde yönetiyorum. 55 gündür bizimle ve benim yaptırabildiğim şeyleri 15 günde öğrendi." dedi.

- "Gün içerisinde yemek molalarında bile yanına gelirim"

Atmacanın artık gününün bir parçası olduğunu ifade eden Yıldız, "Gün içerisinde yemek molalarında bile yanına gelirim. Atmaca sezonu boyunca bütün zamanımı onunla geçiririm. Emekli bir insan olmadığım için uzağa fazla götüremiyorum. Cadde ortasında yemleme saatinde kuşu özgür bırakırım. Binaların tepesinde, direklerde gezer. Ben onu çağırırım, gelir. Bu bir mutluluk." diye konuştu.

Yıldız, insanların kuşun şehirde uçmasına şaşırdığını anlatarak, "Kuşu çağırdığımda, ıslık çaldığımda geri geldiğinde, 'Nasıl olabilir? Kuş doğaya ait. Nasıl alıştırdınız?' gibi tepkiler alıyoruz. İnsanlar şaşırıyor." ifadelerini kullandı.

Atmacanın caddelerde uçmasının kaçmasına neden olabileceğini anlatan Yıldız, "Biraz cesaret ile alakalı. Sizin kuşa verdikleriniz ile alakalı. Yoksa kuşu kaybedebilirsiniz. Kuş insanlardan tedirgin olup bir anda havalanıp binaların arasında kaybolabilir. Bu nedenle kuşlar üzerinde iyi gözlemci olmamız gerekiyor." dedi.