Pekmez için toplanıp iki üç gün bekletilen üzümler daha sonra saplarından ayrılıp makine yardımıyla suyu çıkartılıp dev kazanlarda saatlerce pişiriliyor.

Pekmez yapımında önemli hususlardan biri olan pişirme işlemi, üzümün şekerli bir ürün olmasından dolayı kısık ateşte olması gerekiyor.

İyidere Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı Muammer Mete, kokulu üzümden pekmezin yapılış aşamalarını anlattı.

Mete “Üzümü dalından toplayıp örülmüş sepetlere koyuyoruz. Aynı gün pekmeze dönüşmüyor iki üç gün bekletiyoruz. Pekmez yapacağımız zaman üzümleri saplarından ayırıyoruz ki makineye vurduğumuz zaman sapın ekşiliği ona geçmesin. Tatlı bir ürün olsun diye kazanlarımız var kimi bakır kimi çelik kazanlara dolduruyoruz. Altını kısık bir ateşle kaynatıyoruz. Bir iki saat kaynadıktan sonra içine biz kül koyuyoruz. Kestirmek için gazını alıp tatlı olması için. Kül koyduktan sonra 1 saatte böyle pişiyor. Bunu temiz bir ince tülbentten sızdırıyoruz pekmez berrak olsun diye. Sızdırıldıktan sonra kazanı temizleyip yıkıyoruz sonra tekrar pişen şırayı kazana dolduruyoruz. Sonra yine aynı kısık ateşte yedi sekiz saat daha pişiriyoruz. Pişirirken bir kişinin görevi pekmezi tamamen pişene kadar karıştırmak. Kazan biraz yanıp da altını aldığı zaman pekmez yanmış olur. Biri pekmezi sürekli karıştırıyor hem gazını alıyor hem tatlılaşmasını sağlıyor. Sekiz dokuz saat sonra pekmezin kıvamına geldiği zaman ne çok akışkan ne çok katı olması lazım. İkisinin ortası kıvamına geldiği zaman bunu cam kavanozlarda ışık almayan bir yerde kavanozluyoruz. Onun için pekmezleri genelde gece yaparlar" dedi.