RÜ Rektörü: İlçelere fakülte lüks!
Rize Üniversitesi Rektörü Okumuşoğlu Rizedeki yapılanmalarından üniversitelerdeki başörtüsü sorununa kadar bir çok konuda açıklamalar yaptı.
Rize Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazmi Turan Okumuşoğlu ile arkadaşımız Abdullah Uzun'un yaptığı röportaj:
Rize Üniversitesi ile ilgili çalışmalar hangi aşamalarda devam ediyor?
Rize Üniversitesi 17 Mart 2006 yılında kuruldu. 80'i aşkın öğretim üyesi var. Bu sayı 100'ü aşacaktır. Ben 9 Mart 2007 de Rektör olarak atandım. 17 Mayıs 2007 den bu yana Rektörlük görevimi sürdürüyorum. Üniversite kurulmadan önce KTÜ ye bağlı Fen Edebiyat- Su Ürünleri, İlahiyat, Eğitim Fakülteleriyle, Fındıklı Meslek Yüksek Okulu, Rize Meslek Yüksek Okulu, Tıp Fakültesi, Ardeşen Meslek Yüksek Okulu, Sağlık Meslek Yüksek Okulu, Fen ve Sosyal ile Sağlık birimleri Enstitülerinden oluşan eğitim kurumları Rize Üniversitesi Rize Üniversitesine devredildi. Şimdi ise İktisadi İdari Bilimler Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi kurulmasına çalışıyoruz. Tıp Fakültesi hayırsever iş adamımız Şevket Yardımcı tarafından 6,5 milyon dolara yapılıyor. 2008 Temmuz ayında bitecek ve 40 öğrenci alınacaktır. İlk olarak hazırlık eğitimi verilecektir.
Üniversitelerin sıkıntısı nedir?
En önemli sorun alt yapıdır. Üç faktör ön plana çıkıyor. a- Öğretim Üyesi; Bunlar yardımcı doçent, lisans ve doktora çalışması yapanlar, b- Öğretim görevlisi; c-üst kategorilerde bulunmayanların dışında bilgi ve becerisi ile kariyeri olanların arasında seçilen görevliler. Biz 10 yıla yakın Öğretim görevlisi yetiştirmeye çalışıyoruz. Tıp Fakültesine atama yaptık. Öğretim üyesi olmayanların rektör atamaları yapılmıyor. Ülkemizde birçok Üniversitelerde bunun için Rektör yoktur. Üniversitelerin öğrencileri Eğitim ve Meslek sahibi yapmak, Bilimsel araştırma yapmak, Çevredeki problemleri ve olayları takip etmek, çözüm üreterek raporlar sunmak gibi görevleri vardır. Ülkemizde Eğitime ayrılan pay yeterli değildir. Bu yüzden Vakıf Üniversiteleri bizden daha avantajlıdırlar. Eğitim ilkokul çağlarında başlar. Yüksek Öğretime gelene kadar genç şekillenmiştir. Bu aşamadan sonra yönlendirmek zordur. Benim de tasvip etmediğim sınav şekli ülkemizde var. 1.600 bin kişi sınava giriyor. 220 bin öğrenci okullu oluyor. Bu rakam çok düşüktür. Mesleki eğitime yönelmek lazımdır.
İlçelerimizde Fakülte veya Yüksek Okulların açılmasına bakışınız nedir?
Ben İlçelerde Fakülte açılmasına karşıyım. Kampus sistemine de karşıyım. İlde Merkezi Kampus olabilir. İlçelerde Meslek Yüksek okullarının açılmasından yanayım. Çayeli'nde Fakülteye Öğretim üyesi ataması uzun süre yapılmadı. Şimdi 5 Öğretim üyesi vardır. Derepazarında Şadan Bayraktar isimli hayırseverimiz Denizcilik Yüksek Okulu ve Yurt yaptırıyor. Fındıklıda 1997 yılında kurulan Muhasebe ve İletme Yüksek Okulu rantal durumdaydı. Biz bugün revize ederek seyrini değiştirdik. Ardeşen'de Bilgisayar programcılığı bölümünü bu yıl açıyoruz. 3 Öğretim görevlisinin atamasını yaptık. Alt yapıda sıkıntılar var. Yurt ve Öğretim görevlilerinin kalacağı konutlar ile 30 adet bilgisayar alınması gerekiyor. Bu konuda iş adamlarımız yardımcı olması gerekir. Ardeşen'e atanan öğretim görevlileri haftanın belirli günleri Fındıklıya derse gidiyorlar.
Pazar'da kurulması düşünülen Yüksek Okul hakkındaki görüşleriniz neleredir?
Pazar çok farklı bir ilçe ben bu ilçede üretime yönelik bir Yüksekokul açılmasından yanayım. Bu konuda 3 adet öğretim üyesi hazırdır. Yardımcı doçent unvanı ile bekleyen bu arkadaşlarımız Pazar'ı hak ettiği konuma getirmek için dosya hazırlayıp bana sundular. Pazar halkı Sağlık Meslek Yüksekokulu için ısrar ediyor. Bu bölüm Tıp Fakültesinin yanında kurulacaktır. Spor Akademisinin ise fazla getirisi yoktur. Rize'de 3 spor görevlisi için açmış olduğum imtihana 13 kişi müracaat etti. Kilisli bir beden öğretmeni sınavı kazandı. Bu da gösteriyor ki bu bölümde cazibeli değil. Denizcilik Yüksek Okulu Derepazarında kurulacak. Pazar'a İktisadi ve İdari Bilimler programı adı altında, a- İşletme, b- Muhasebe-c- Tarımsal bitki ve meyveler üzerine araştırma ve geliştirme yapılacak bölümler düşünüyorum. 50 dönüm arazi var. Tam bize göre bu bölüm zaman içinde çok cazibeli olacak. Vatandaşlar tarafından ilgi görecektir. Göç veren ilçe işsizliği önlemede girdi sağlayacaktır. Dünyamız Organik Tarıma geçiyor. Bölgemizde çok çeşitli bitki örtüleri vardır. Likapa, Böğürtlen, Karaüzüm, Ahududu, Elma, Karayemiş gibi doğal meyvelerimiz boldur. Çiçek yetiştiriciliği, gibi önemli türlerimiz vardır. Esans ve İlaç sanayiinde kullanılacak olan bu ham maddeler bu ilçemizde kurulması düşünülen Yüksek Okulda üretilecektir. Bu Yüksek Okulun önü Ziraat Fakültesidir. Bunu Pazar halkı iyi düşünmelidir. Ben Yüksek Okul Derneği ve Bürokratlar ile sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek bir an önce alt yapılarını oluşturmalarını istiyorum. Yurt sorunu, Lojman sorunu, birde en önemlisi Okulun beklemeden bize devri yapılması gerekiyor. Bu dönem bu iş biraz zor ama seneye okul bize teslim edildiğinde çalışmalara hemen başlayacağız.
Son günlerde Üniversitelerde başörtüsü tartışmaları var. Sizce bu konu nasıl halledilmelidir?
Bu konu bu kadar tartışmalara sebep olmamalıydı. Yönetmelik değişikliği ile halledilebilirdi. Ülkemiz çok gerildi. Bir yandan Yüksek okul şartları diğer yandan öğrencilerin serbest okuma hakları iki tarafta sert açıklamalarla çözüm arıyorlar. Bir kere ben yasaklara karşıyım. Birde Üniversitenin kuralları vardır. Bu kurallara da uymak lazımdır. Mecliste görüşülmekte olan yasa hakkında fazla açıklama yapmak istemiyorum. Benim Rektörlük yaptığım Üniversite'de böyle bir sorun yoktur. Başı kapalılara Dur sen giremezsin denmiyor. Onlarla konuşuyorum. Hiçbir sorun çıkmıyor. Karşılıklı hoş görü ile bu iş halledilmelidir. Bu kargaşa ülkemize kan kaybettiriyor. Eğitim yuvalarının bu gibi sorunları olmamalıdır. Bilim ve teknoloji üretecek olan bu kurumlar böyle çözümü zorlaştırıcı meselelerle yıpratılmamalıdır. Bu konu siyasi istismar da yapılmamalıdır...
HABERE YORUM KAT