Şehit babasının ses kaydı isyanı
Çukurca'da 6 askerimizin şehit olduğu mayın patlamasıyla ilgili komutanların ses kayıtları şehit babasını isyan ettirdi...
Geçen ay Hakkari Çukurca'da 6 askerimizin şehit olduğu mayın patlamasıyla ilgili internet sitelerine düşen ses kayıtlarında, mayının askerler tarafından döşendiğinin ve olayın PKK’nın üzerine yıkıldığının ifade edilmesi, olayda şehit olan Ziya Bener’in babasını isyan ettirdi.
27 Mayıs'ta Hakkâri Çukurca'da 6 askerimizin şehit olduğu mayın patlamasıyla ilgili internet sitelerine düşen ses kayıtları tartışma başlattı. Hakkâri Tümen Komutanı Tümgeneral G.K. ve Çukurca Tugay Komutanı Tuğgeneral Z.E. arasında geçtiği iddia edilen telefon konuşmalarında askerlerin şehit olmasına sebep olan mayınların yine askerler tarafından döşendiği ve patlamanın örgütün üstüne yıkıldığı belirtiliyor.
Mayın patlaması sonucunda şehit olan Uzman Çavuş Ziya Bener’in acılı babası İbrahim Bener ise, Vakit aracılığıyla yetkililere seslenerek, “Gerçek neyse açıklayın. Bu acıya daha fazla katlanamam” dedi. Söz konusu iddialar sonrasında üzüntülerinin bin kat daha arttığını belirten Bener, “Eğer bu iddialar doğruysa ben bu acıyı kaldıramam. Devletimiz bu konuda araştırma yapmalıdır. Yavrumun katilleri ortaya çıkartılmalıdır. Benim kuzum komutanlarını baba olarak görürdü. Ama yavrumun komutanları içinde ihmali olan varsa da cezasını çekmelidir. Biz teröristlere lanet okurken bu söylenenler doğruysa şimdi ne yapacağız?” diye sordu.
“CİĞERİM YANIYOR”
Acılı baba Bener, “Ben oğlumun şehit olduğu haberini İlçe Jandarma Komutanı’ndan aldım. Şehit olmadan üç gün önce de oğlumla görüşmüştüm. Oğlum operasyona gideceğini ve kendisini merak etmememizi istemişti. Ancak dönmedi oğlum. Ciğerimiz yandı. Biz tam onun şehadete ulaştığını düşünerek rahatlamaya çalışıyorduk ki ortaya çıkan bu iddia bizi yeniden büyük acıların ortasına itti. Dilerim Allah’tan, gerçek neyse çıkar ortaya” dedi.
ELÇİ: “RASTGELE MAYIN DÖŞENİYOR”
TSK’nın ‘kaş yapayım derken zaman zaman göz çıkardığını’ ifade eden Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi ise bölgenin dört bir yanının mayınlarla kaplı olduğunu söyledi. Elçi, “Bölgemizde daha önce bazı köy korucularının evlerinde yapılan aramalarda mayınlar ortaya çıkmıştı. Bunun ötesinde bölgede mayınlama olayı çok yanlış bir şekilde yapılmaktadır. Geçici olarak bölgeye gelen birlikler oluyor. Kendi güvenliklerini sağlamak için birliklerin etrafına mayınlar döşüyorlar. Gittikleri zaman ise mayınlar temizlenmiyor” dedi.
“ASKERLER BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE Mİ ORAYA GÖNDERİLDİ?”
Söz konusu olayın zamanlamasına da dikkat çeken Elçi, “Bölgenin sorunlarına yönelik devletin açılımlarının konuşulduğu günlerde mayınların patlaması da çok manidardır. Çünkü geçmişte Kürt sorununun çözümüne yönelik adımlar atıldığında da provokatif eylemler olduğunu biliyoruz. Ses kayıtları doğru ise Tuğgeneral’in mayınlardan haberdar olduğunu görüyoruz. Tuğgeneral bildiğine göre takım komutanlarının da mayınlardan haberi vardır. Zaten ses kayıtlarında da herkesin mayınlar konusunda uyarıldığı da var. Burada ya emir komutada bir kopukluk, ya da Ergenekon’a benzer bir yapılanma var. Birileri askerleri oraya bilinçli bir şekilde sürmüş de olabilir. Geniş kapsamlı araştırmaya muhtaç bir durumla karşı karşıyayız” diye konuştu.
***
“33 ASKER OLAYI UNUTULMADI”
Hakkari Baro Başkanı Avukat Necip Korkmaz da zamanlamaya dikkat çekerek, 24 Mayıs 1993 günü Elazığ- Bingöl karayolunda 33 askerin şehit edilme olayını hatırlattı. Korkmaz, “Herkes hata yapabilir. Asker de hata yapmış olabilir. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı’nın açılımı ile birlikte Kürt sorununa demokratik bir gözle bakış, bölgede sevinçle karşılanmıştı. Sadece sevinç değil, sorunun bitmesine yönelik umutlar da çoğalmıştı. Bu çabaları baltalama yönünde girişimler de beklenmekteydi. 1993’te 33 askerin şehit olma olayının nasıl provokasyon olduğunu bugün anlayabiliyoruz. Sorunun önündeki engelleri kaldırmaya yönelik atılan adımlar olduğunda bundan rahatsız olanlar düğmeye basmaktadır” dedi.
“KARANLIK GÜÇLER OLABİLİR”
Yetkilileri açıklama yapmaya davet eden Korkmaz, “İnternet sitelerine düşen bu konuşmalar doğruysa çok vahim bir durumla karşı karşıyayız demektir. Karanlık güçlerin demokrasiye müdahalesinin bir başka yönüyle karşı karşıya olabiliriz. Yetkililer konu hakkında soruşturma başlatmalı ve kamuoyunun merak ettiği soruları cevaplamalıdır” diye konuştu.
HABERE YORUM KAT