Cumhuriyet tarihinde ilk defa seçim gerçek gününde ve beş yıllık sürede yapılacağa benziyor.
Ülkede dört yıldır kurumlara işçi ve memur alımı durdurulmuş gibi sıfır artışla bugünlere gelindi.
AKP iktidarı biz hiç popülizm yapmayacağız deyip işçi ve personel alımlarıyla ilgili baskıları böyle göğüsledi.
Ama sanırız artık deniz bitti. Çünkü Bakanlar personel alımları için binlerce rakamlar ifade etmeye başladılar .
Bütün kurumlar kendi hesaplarını yapmaya ve kadrolarını değerlendirmeye aldı.
Popülizm yapmayacağız diyenlerin kulakları çınlasın.
Mutlaka gerekçeleri de hazırdır. Dört yıldır adam almadık kurumların işleri artık yürümüyor diyecekler.
Çünkü seçim saati geldi. Her iktidarda olduğu gibi AKP de elindeki fırsatlarını değerlendirecektir.
Ancak AKP iktidarı halkı ve seçmenin beklentilerinin %30 unu yerine getirmiş değil.
Bunu neye bağlarsa bağlasınlar vatandaş neticeye bakar, ona göre değerlendirme yapar.
Parti teşkilatları milletvekilleri artık vatandaşın yanına bir başka gitmeye başladı.
Hem kendini kurtaracak ve hem de AKPnin tekrar iktidarını sağlayacaklar.
Milletvekili adayı olamazsa bile kendi partisinin iktidarı onun için kuvvet ve imkân olacak.
Müsteşarlık ve bir sürü iktidar nimetleri değerlendirilecektir.
Milletvekilleri şimdiden sen bir adım öndesin ben gerideyim panikleye dursunlar,
sıra bekleyen partili yöneticiler bu vekillere bu kadar yeter arık sıra bizde demenin
ve seslerini yükseltmenin hesaplarını yapıyorlar.
2007 seçimleri ülkemizde olduğu gibi dünyada da büyük olaylara sahne olacağa benzer.
7 kasım 2006 da ABDnin kongre üyeleriyle ilgili kısmi seçimler başkan Bushun karizmasını çizebilir.
Irak için harcadığı 550 milyar doların burada ölen vatandaşların hesabını verme zamanı yaklaşıyor gibi.
Yaşlı dünyanın genç insanları şunu iyi bilmeli ki Bush un planlarının ötesinde Allah (c.c) ın da bir planı vardır.
Er geç o plan gerçekleşecektir.
Ülke genelinde AKP nin yaptığı iyileştirmeler yeterli değildir.
Bu ülkenin insanları reformlar istiyor, köklü çözümler bekliyor.
Doğu Karadenizin doğusunda Rize ili hala göç veriyorsa Artvin Kars Ardahan illeri hala göç veriyorsa demek ki köklü çözümler yapılamamıştır.
İnsanlar aç kaldığı zaman göç ederler kuşlar gibi.
Kuşların bir bölgede hayatiyetlerinin devamı kalmazsa o bölgeden göç eder giderler.
Bayramda Rizeye gelen vekillerden birkaç not aktarmak istiyorum.
Biz halk gözlemcileri olarak olayları değerlendirirken hem nalına hem mıhına ve hem de çekice ve çakana bakarız.
Vekiller yokken mangalda kül bırakmayan partili veya sade vatandaşlar arkalarından veryansın ederler.
Selam verip dükkanına girdiği zaman sanki o arkasından konuştuğu vekil değil de cennetten gelen bir insan gibi iltifatlar ilgilenmeler ayyuka çıkar.
Dükkandan çıkar çıkmaz arkasından yine bunlar adam değil geldi ne yapalım mecbur kaldık ayıp olmasın diye karşıladık der.
Be kardeşim o senin derdini dinlemeye geliyor senin nabzını ölçmeye geliyor konuşacağını yüzüne konuşsana ki o da ders ve ibret alsın.
Maalesef halkımız bu konuda gerçekçi değil biz gözlemcileri arayarak efendim biz toplandık toplu tepki göstereceğiz gelin siz de görün deyip daha sonra sus pus olan vatandaşlar sanki vekillerin elinde değnek varmış gibi eh ne yapalım geldiler her türlü sıkıntınızı halledeceğiz dediler peki dün de demişlerdi ne oldu soran yok.
Vekillerden biri çıkıp Çaykura 3 bin işçi alınacak ama çok adaletli olacak noterler gelecek hukukçular gelecek deyip insanları inandırmaya çalışıyor.
Nerde idiniz şimdiye kadar diyen yok.
Paketlemelere daimi işçi alınırken bir tane ihtiyaç sahibi aldınız mı bu garibandır bunu da alalım dediniz mi diye soran yok.
Çay taban fiyatı sıfırlandı ağzını açan yok.
Efendim çay paranızı veriyoruz diye çok başarılı olduklarını söyleyen vekillere değeri olmayan ama adı rakam olan sıfır gibi verdiğiniz paranın anlamı yok diye soran yok.
Onlar da Ankara ya gidip efendim halkı gezdik halk çok memnun ufak tefek tepkiler var o da ferdi çıkarlar için her şey tozpembe iyi be ne ala memleket.
Bölgede çeteler kol geziyor, bölgede fuhuş pazarları devam ediyor, bölgede kaçakçılar cirit atıyor. Hiç önemli değil yeter ki biz vekiller geldiğimiz zaman bize iltifat etsinler. Yeter ki bizim yanımızda ilçe başkanları olsun.
Geriye kalan il genel meclis üyeleri ve belediye başkanları önemli değil çünkü bizim yanımızda görünmek istemiyorlar.
Onlar bize rakip gibi imalarla işi bitiriyorlar.