Yöremizin yeşil altını olarak bilenen çay, bölgede yaşamanın tek gelir kaynağı olma özelliğini devam ettiriyor.
Öyle bir ürün ki bu, Doğu Karadenizin doğusunda yetiştirilerek Türkiyenin ve hatta dünyanın içeceği olarak güzelliğini hiçbir zaman kaybetmemiştir.
Sofralarımızdan eksik olmayan, kahvaltılarımızda, toplantılarımızda ve ikramlarımızda başköşede yer alan çayımız rahmetli Zihni Derin tarafından ülkemize kazandırıldı.
Çay bu ayrıcalıklarıyla önemli bir gıda ürünü olarak bölgenin ekonomisinin bel kemiği olma özelliğini de korumaktadır.
Günümüze kadar ilimiz Rizede çayla ilgili birçok çalışmalar gerçekleştirilerek genel müdürlük, çay borsası, çay konseyi gibi kurumsallaşma anlamında faaliyetler ortaya çıkarılmıştır.
Rahmetli Turgut Özal ile kısmen özelleşen çay sektörü bölgemiz insanının her türlü yaşam standardını koruyarak imalatçısıyla, idarecisiyle, emeklisiyle, memuruyla, çay ocağında çay satan çaycısıyla, nakliyesini yapan kamyoncusuyla, pazarlamacısıyla, müstahsiliyle yıllar boyu her ne kadar insanların memnun olmadıklarını ifade etseler de yine de üretimine devam etmektedirler.
Yörede yaşayan insanlar o yeşil altının değerini bilmelidirler. Sayın vekil hem müstahsil hem de işletmeci sıfatıyla fiyattan memnun olmadığını beyan etse de hiç kimsenin yeşil altını hor görme hakkı yoktur.
2009 yılında yaş çay taban fiyatı tamamen gerçeklere dayalı olarak belirlenmiştir. Hatta dünya piyasalarıyla değerlendirildiğinde daha yüksektir. İç piyasada tarım ürünlerine verilen taban fiyatla değerlendirildiğinde yine yüksek olduğu görülmektedir. Kuru çayın satış bedelleriyle değerlendirildiğinde, maliyet itibariyle yine gerçekçi bir fiyat belirlenmiştir.
365 günlük mesaide 50 gün çalışarak elde edilen çay geliri çok rantabldır. Dünyanın hiçbir yerinde 50 gün çalışarak 365 gün yaşamak yoktur.
Fiyatı gerçekçi bulmayanlar neye göre bulmadıklarını beyan etmeliler.
Panellerde fiyatın düşük olduğunu, müstahsilin memnun olmadığını söyleyerek nara atanlar; nara atmakla fiyatın yükselmeyeceğini bilmelidirler.
Çaykur cephesinden çayı ve çay politikalarını gerçekten anlatacak birilerinin o panelde olmaması insanları yanlış istikametlere sevk etmiştir.
50 günlük çalışmayla elde edilen gelir ortadadır; bunu herkes açık ve net bir şekilde görmektedir.
Yeşil altını bahçede toplayan analarımıza, bacılarımıza gerçekten emek veren insanlar olarak saygı gösterilmelidir.
Çaykur devlet adına yeşil yaprağı bedava toplayın, getirin dese bile yine o yeşil yaprakları karşılıksız toplayıp teslim etmemiz gerekmektedir.
Çünkü imalatında çalışan yöre insanıdır, nakliyesinde çalışan yöre insanıdır, çay kıyafeti üreten yöre insanıdır, çay makası üreten yöre insanıdır, çay fabrikalarının bakımını yapan, sanayi makinelerini üreten yine yöre insanıdır.
O yeşil altın yörenin her şeyidir. Onu hor görenler, onu politik malzeme olarak kullananlar bir gün yanıldıklarını anlayıp geçmişte olduğu gibi taban fiyat belirlemelerinde siyasi popülizm yaparak yeşil altının değerini yitirdiklerini anlayacaklardır.
Yöre halkının bölgede yaşamı çaya bağlıdır.
Bir gün elimizden bu yeşil altın uçup giderse kimsenin bölgede yaşama şansının olmayacağını bilmeliyiz.