Burada yaptığı açıklamada Yazıcı, AK Parti'nin esnafa her dönem önem verdiğini, ülkeyi yönetirken esnaf ile paylaşımcı bir yönetim şekli izlediğini söyledi.
Türkiye genelinde esnafın ailesiyle 8 milyonluk bir kesimi temsil ettiğine işaret eden Yazıcı, "Faaliyet alanı olarak direkt halkla teması olan kesim. Rahmetli Turgut Özal 'Orta direk' derdi esnafa. Esnafın görüş ve önerileri bizim için önemli." diye konuştu.
Yazıcı, Türkiye'de, 24 Haziran 2018 seçimleri ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin hayata geçtiğini anımsatarak, yeni anayasa kapsamında parlamentonun inşa edildiğini kaydetti.
Sistemlerin önemli olduğuna dikkati çeken Yazıcı, şöyle devam etti: "Bunun pratiğini, uygulamasını insanlar gerçekleştirir. Beşeri kaynak, yönetici konumunda olanların vizyonerliği sistemin yerleşmesi bakımından, yeni sistemin teamül hukukunun oluşması, siyasal kültürün gelişmesi bakımından hayati derecede önemli. O süreci yaşıyoruz. Bir taraftan kanunları çıkarıyoruz, bir tarafta cumhurbaşkanına verilmiş kararname yetkisi ile boşluk alanlarını hukukun, anayasanın öngördüğü sınırlar içerisinde inşa ediyoruz. Böyle bir durumu göze aldığımızda ilk yerel genel seçimi yapıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk aylarında böyle bir seçimin yapılıyor olması hayli önem taşıyor."
- Golan Tepeleri kararı
Yazıcı, dünya ölçeğinde önemli gelişmelerin olduğunu, hepsini yakından takip ettiklerini belirterek, dün önemli iki olayın yaşandığını söyledi.
Milli takımın Moldova'yı 4-0 yendiğini hatırlatan Yazıcı, şunları kaydetti: "Gururlandık, kutluyoruz ama dün dünya sulhunu tehdit eden, yanı başımızda zaten karmaşık bir ortamda, ABD bütün yerleşik kuralları yok sayarak, İsrail'in haksız saldırısı ile eş zamanlı bir biçimde, 1967'deki işgalde işgal edilmiş toprakların 'İsrail toprağı olduğunu onaylıyorum.' diye çok aymazca bir tasarrufta bulundu. Bunun saldırı ile eş zamanda meydan okurcasına izah edildiğini gördük. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Dünya büyük bir teyakkuz halinde ve hassasiyet gösteriyor tepkisel anlamda ama nereye kadar sürdürecek? Bunu bilmiyoruz."
Yazıcı, Türkiye'yi yönetirken ortak değerlere önem verdiklerine işaret ederek, "Tek bayrak, tek vatan, tek devlet, tek milletiz. diyoruz. Bunlar değerler. Bunlar üzerinden siyaset yapılmaz. Bunlar tartışılmaz, korunur, temel kabul edilir. Siyaset projeler üzerinden yapılır. Proje yarışı olur. Siyasi rekabeti değerler üzerinden birbirini suçlayarak değil, 2023, 2053, 2071 Türkiye'si için ne öngörüyoruz, nasıl öngörüyoruz, projelerimizi hazırlayıp deklare etmekle yaparız." dedi.
Uluslararası ilişkilere de benzer zaviyeler üzerinden baktıklarını dile getiren Yazıcı, şöyle konuştu: "İnsanlığın kazanımı değerler vardır. Bu çerçevede İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Kopenhag Kriterleri, Birleşmiş Milletler uygulamaları var. Peki, BM'nin 1967 savaşında İsrail'in işgal ettiği, halen işgalini sürdürdüğü Golan Tepeleri ile ilgili kararı yok mu? Pek çok kararı var o işgalin haksız olduğuna dair. Güvenlik Konseyinin daimi üyelerinden birisi de Amerika. ABD'nin Başkanı bütün bunları görmezden gelerek 'Ben bunu onaylıyorum. Bu varlığı doğru buluyorum.' anlamında ve üstelik saldırı ile eş zamanlı tasarrufta bulunuyor. Bu kabul edilebilir mi? Onun için, insanlığın değerleri için başta Cumhurbaşkanımız, hükümet, sesimizi yükselttik."
Yazıcı, Türkiye'nin geçmişi ve kültürel mirası ile çok önemli bir ülke olduğunu vurgulayarak, "O önemi kavrayıp ona göre davranan liderliktir. Türkiye buna da sahip. Biz de millet olarak topyekun doğru duruşun, değerlere bağlı perspektifin yanında olup güç vermeliyiz. Eleştiri konularımız olabilir, vardır ama esas olan büyük fotoğrafa bakmak ve ona göre duruş pozisyon belirlemektir." ifadesini kullandı.
Toplantı basına kapalı devam etti.