31 Mart yerel seçim sonuçları şunu göstermiştir ki artık kim ne derse desin milletimizin ezici çoğunluğu galiba demokrasiyi içselleştirmeye başladı.
Bu konuda daha önceki görüşlerimde yanıldığımı itiraf etmeliyim.
Evet, çağdaş demokrasi normlarına ulaşmak için yapılması gereken hukuki düzenlemelere ve yapısal reformlara ihtiyaç vardır.
Siyasi partiler ve seçim yasaları başta olmak üzere mevcut siyasi sistemimiz bu konuda önümüzde duran en büyük engeldir.
Hatta bir deli gömleği gibi demokrasimize giydirilen cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile demokrasimiz geriletilmiştir.
Gelir dağılımı bozuk, işsizliğin had safhaya vardığı, insanların büyük çoğunluğunun çocuklarının geleceğinden kaygı duyduğu, eğitimde ve ekonomide fırsat eşitliğinden çok çok uzak olan, dış borç ve cari açık sarmalından dolayı dışa bağımlılığı sürekli artan bir ülke toplumunun çağdaş batılı demokrasi normlarına ulaşması çok zordur.
Üstüne üstlük, demokrasinin olmazsa olmazı olan ve 4. gücü olarak kabul edilen medyanın tamamen ekonomik rantçı ve çıkarcıların eline geçtiği, iktidarda kim varsa ona biat ettiği, bırakınız halka doğru haber vermeyi, yalan haberlerle halkı aldattığı ve hatta şimdi yaşadığımız gibi iktidarın kendi medyasını oluşturabildiği bir ortamda sağlıklı bir demokratik düzeni sağlamak çok zordur. Ancak var olan bütün bu olumsuz şartlara rağmen bu yerel seçimlerden çıkarılabilecek ve adeta bir ders niteliğinde olan çok önemli sonuçları vardır:
1- Halkın büyük çoğunluğu, oyunu verdiği siyasilerden tatmin değildir. Bu bağlamda halkımız, iyilerden en iyisini seçebilmek için değil, adeta kötülerden en az kötüyü seçme duygusuyla mecburen önüne gelen listeden kerhen ve demokrasiye sahip çıkma adına oy kullanmıştır.
2- Yine halkımız sanılanın aksine mevcut iktidarın orantısız medya gücünün çok da etkisinde kalmamış ve kesinlikle doğru bir sağduyuyla oy kullanmıştır.
3- Halkımız mevcut iktidara ''Bak dua et ki yine karşında etkili ve inandırıcı bir muhalefet yok. Olsaydı seni alaşağı yapardım. Kendine bir çekidüzen ver'' mesajını net olarak iletmiştir.
4- Veee halkımızın en önemli olarak muhalefete mesajı : '' Bak ülke bunca ekonomik ve diğer sorunlarla boğuşmasına rağmen seni ilk sıraya almıyorum. Son kez ayağını denk al. Şimdilik yeni yerel adaylar gösterdiğin için sana oy veriyorum. Parti yönetimine musallat olmuş ve inandırıcılığını yitirmiş yönetici kadrolarını bir an önce yenile.''
Evet, sonuç olarak 31 Mart yerel seçimleri, halkımızın onca olumsuzluk ve engellere rağmen büyük bir demokratik olgunlukla kendisine asla layık olmayan iktidar ve muhalefete ayrı ayrı ders verdiği seçimler olarak tarihe geçecektir.
Halkımızın demokrasi bilinci mevcut yasa ve mevzuatlardan ve mevcut siyasi kadroların çok ilerisindedir...