Açılımı desteklemeyen solcu değil

Zülfü Livaneli'nin çağrısına 'sol'dan yoğun destek geldi, solun önemli isimlerine göre 'açılımı desteklemeyen solcu olamaz'

“Kürt sorununun çözümüne sol da katkı sağlamalı” diyen Zülfü Livaneli’ye destek geldi. Solun önde gelen isimleri Zülfü Livaneli’nin çağrısına ses verdi: Bu sorun çözülürse Türkiye daha ileriye gidecektir. Çözüme katkı, Ak Parti’ye destek değil, Türkiye’ye hizmet etmektir. İktidar dönüşümü sağlayacak bir adım atıyorsa desteklemek gerekir. Bunun da öncüsü CHP olmalıdır.

Sorunu görmezden gelemeyiz artık

DİSK Tekstil İşçileri Sendikası Genel Başkanı Rıdvan Budak: Livaneli’nin söylediklerine yürekten katılıyorum. Kendisi tartışmasız bir yurtsever, bilge bir insan. Cesaretle dile getirdiği görüşleri için kendisini kutluyorum.1989’da SHP Parti Meclisi üyesi, 1994’te DİSK Genel Başkanı sıfatıyla, Kürt sorunu ile ilgili çözüm, rapor ve kararlara imza atmış biri olarak bu çözümünü soldan gelmesi gerektiğine inanıyorum. Peki neden sol? Çünkü bu sorun bir demokrasi, ekonomik, sosyal ve kültürel bir sorun... Onun için solun, bu çözüm çabalarına ikiletmeden destek vermesi, ortak olması hatta çözümün sahibi olması gerekir. Bu sorunu artık görmezden gelemeyiz. Oturup konuşmalı, tartışmalı ve en önemlisi yerli bir çözüm bulmalıyız. Kürt sorunu isyanla da inkarla da çözülemez. Meseleyi, bölge halkının seçtiği siyasi temsilcilerle oturarak, konuşarak çözebiliriz. Bu sorunu Kürtçülük veya Türkçülük yaparak çözemeyiz. Devletin arşivlerine göre son 100 yılda bölgede irili ufaklı 25 isyan, kalkışma çıkmış. Demek ki ne PKK, ne de sorunun diğer unsurları bugünün meselesi değil. Devletin tüzel kişiliği değiştiği halde, imparatorluktan cumhuriyete geçtiğimiz halde sorun çözülememiş. Bu gösteriyor ki, son 100 yılda yeterli irade gösterilmemiş. Son 25 yılda emeğimizi, paramızı pulumuzu, insanımızı, askerimizi, enerjimizi, varımızı yoğumuzu heba etmişiz. Yeter artık demenin zamanı geldi.

CHP seçmeni de çözümden yana

KOÇ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fuat Keyman: Zülfü Bey’in yazısına katılıyorum. Ben de aynı şeyleri düşünüyorum. Daha da önemlisi, Ak Parti’nin Kürt sorunu çözüm paketini vatandaşlık hakları temelinde götürmesinin itici gücü CHP olmalıdır. CHP modernleşmenin itici gücü olması gereken bir partidir. Eğer bugünkü CHP, sosyal demokrat söylemi barındırıyorsa ve eğer Türkiye partisi ise AKP’nin başlattığı bu açılıma gözü kapalı karşı çıkmamalıdır. Toplumsal destek ve güven ortak bir dille oluşturulur. CHP yönetimi tarafından hükümete yapılan muhalefet şu aşamada yanlıştır. Bunu Gürsel Tekin’de söyledi, Zülfü Bey de söylüyor. CHP’nin muhalefeti vatandaşlık haklarının çözümüne yönelik olmalı. Şu an ki CHP hatalı bir politika izlemekte ve sol bir söylem içinde yer almamaktadır. Benim düşünceme göre CHP seçmeni Kürt sorununun çözümüne yönelik bir anlayış istiyor. Bu sorun çözülürse Türkiye daha ileriye gidecektir. Çözüme katkı esasında Ak Parti’ye destek vermek değil, Türkiye’ye hizmet etmektir. Laikle ilgili bir konu söz konusu değil. Türkiye’nin birlikte yaşamaya yönelik bir sorunu. Israrla altını çiziyorum; Ak Parti’nin Kürt açılımı sürecini vatandaşlık hakları ve özgürlükleri ortak dili temelinde oluşturmak gerekir. Bunun da öncüsü CHP olmalıdır.

Desteklemeyen sol gerçek sol değil

ANKARA Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğu Ergil: Livaneli çok doğru bir tespitte bulundu. Ancak bu uzun zaman önce dile getirildi. Türkiye’de sol ve sağ kavramı çok farklı. Solun gücünü devletten değil toplumdan alması gerekiyor. Uluslararası örgütlere yakın olması gerekiyor. Değişiminden yana olması gerekiyor. Ancak ne yazık ki bizdeki solda bunların hiçbiri yok. Aksine sağ partimizde var. Bu nedenle demokratik açılımları desteklemeyen sol gerçek sol olmadığı için böyle yapıyor.

Türkiye’de sol çağa ayak uydurmuyor

GAZETECİ-Yazar Oral Çalışlar: Malesef ülkemizde sol hareketin büyük kısmı muhafazakârlaştı. Bugünlerde Türkiye’de çok büyük bir değişimi konuşmamıza rağmen sol hareket çağa ayak uydurmuyor ve değişimin karşısında duruyor. Çağın ihtiyaçlarına uygun, demokrasi ve insan haklarına uygun davranmıyor. Ben de bir solcuyum. Ancak farklı düşünüyorum. Kürt sorununun barış içerisinde çözülmesini istiyorum. Ancak ne yazık ki ülkemizde sol çok farklı olduğu için hep beraber bunu dile getiremiyoruz.

Biraz temkinli olmakta yarar var

BAHÇEŞEHİR Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Köni: Zülfü Bey’in yazısını okudum. Ben bu konuda biraz daha temkinli olmakta yarar görüyorum. Henüz hükümetin açılım konusunda neyi tasarladığını görmedik. Dış etkenler nedir? ABD’nin ne kadar etkili olacağından haberimiz yok. Biz akademisyenler olayların olgunlaşmasını bekleriz. Eksik bilgi ve verilerle analiz yapma ihtimalimiz olabilir. Ancak Zülfü Bey, farklı bir boyut görmüş ve Ak Parti tarafından başlatılan açılımın çözüm olabileceğini hissetmiş olabilir. Günümüz sosyal demokratları olaylara ulusal bir pencereden bakıyor. Ben de herkes gibi daha özgürlükçü bir anayasa istiyorum. Ancak hükümetin Kürt açılımı uzun vadede ’üniter yapıya ve Lozan Anlaşması’na zarar verir mi’iyi düşünmek gerekir. Biraz bekleyip görmekte yarar var. Türkiye, PKK terörü yüzünden 40 bin insanını kaybetti. Kurtuluş Savaşı’nda savaşarak ölenlerin sayısı ise 13 bin. Güneydoğu’da kaybettiğimiz 40 bin insan, sadece biraz daha Kürtçe ve yerleşim yerlerinin isimlerinin Kürtçe yapılması için mi öldü?

Ak Parti yapıyor diye reddetmek akıldışı

Prof. Dr. Mithat Sancar: Livaneli’nin görüşlerinin tamamına katılıyorum. Burada sorun yapılanlara mı yoksa yapanlara mı bakmaktır. Yapılanlar Türkiye tarihinde olmamış şeylerdir. Büyükada’da azınlık temsilcileri ile yenen yemek kimsenin dokunmadığı tabulardan biriydi, Başbakan bu adımı atıyor. Arkasında bir şey var diye reddetmek yanlış. Ak Parti’nin yaptığı siyasal söylem üzerindeki vesayeti kırmak. Bugün Türkiye bütün unsurlarıyla tabu olan sözcükleri de kullanarak enine boyuna Kürt sorununu tartışabiliyorsa bu açılım bunu mümkün kılmıştır. Bugün hükümet ilk defa bu dönemde böyle bir şey yapıyor. Bunu Ak Parti yapıyor diye reddetmek akıldışı.

Başbakan CHP’yle mutlaka görüşmeli

SODEV Başkanı Aydın Cıngi: CHP’nin bazı duruşları sosyal demokrat duruşu ile benzeşmiyor. Vaktiyle SHP döneminde yine bu kadrolar ilk defa Kürt sorunu konusunda toplumu bilinçli kılmaya çalıştı ve bir Kürt raporu hazırladı. Şimdi Ak Parti bu işe karşı çıkıyor diye karşı çıkmamak lazım. Görünüm sanki Ak Parti çeyrek yüzyıldır teröre dönmüş bir sorunu çözmeye çalışıyor, engelleyenler arasında sol etiketi ile siyaset yapan CHP de var. Elbette böyle bir görünüm var. Bu görüntü olumlu değil. Ama CHP ’kapıları kapattım’demiyor. Başbakan DTP ile görüşüyor. Neden CHP’ye bakan gönderiliyor. Başbakan CHP ile mutlaka görüşmelidir.

İktidar açılım getiriyorsa bu desteklenmeli

Pof. Dr. Burhan Şenatalar: Türkiye’de muhalefet iktidarın yaptığını kategorik olarak karşı çıkıyor. Muhalefet olmak, itiraz etmek için bu yapılıyor. Türkiye’de yapıcı ve dönüştürücü bir muhalefete ihtiyaç var. Eğer muhalefet iktidardan daha demokratik bir açılım getirebiliyorsa getirir. Ama iktidar daha demokratik bir açılım getiriyorsa bunu da desteklemek gerekir. İktidar, dönüşümü sağlayacak bir adım atıyorsa destekleme gerekir. CHP’nin daha yol gösterici olması lazım. ’Kapalı kapılar ardında hazırlanıyor’ gibi tepki yerine, iktidar da şunu şunu yapmalıdır diye yol göstermelidir. Kısır muhalefeti aşmak lazım. Kısır muhalefeti seçmen de ödüllendirmiyor.

Bizdeki sol, resmi ideolojiyi barındırıyor

GAZETECİ-Yazar Altan Tan: Batıda siyasal partiler sınıflara ayrılmıştır. Liberal, sağ, sol diye konumlanmıştır. Ancak biz de kimlik üzerine konumlanmıştır. Batıda net çizgiler varken biz de bu paramparça olmuş. Bugün adına sol dediğimiz parti resmi ideolojiyi barındırıyor. Hatta şehirli eşraf, sivil ve asker bürokratların partisi olmuştur. Yani sosyal demokrat bir hareket değil. Olsaydı halkla barışık olurdu, halkın değerlerine sahip çıkardı.

Zülfü Livaneli'nin iddialarına tamamen katıldığını söyleyen Prof. Dr. Ali Nesin, parlak düşüncelerin solculardan çıktığını ama bunu gerçekleştirmenin sağcılara nasip olduğunu belirtiyor. Dünyada çağdaşlık, demokrasi, insan hakları ve kültürel haklar gibi solun savunduğu değerleri Türkiye'de sağcıların hayata geçirmeye çalıştığını ifade eden Nesin, "Üstelik solcular bununla da kalmayıp bir de üstüne üstlük yapanları eleştiriyorlar. Bunu anlamak ya da anlamlandırmak mümkün değil." diye konuşuyor. AK Parti'nin Kürt meselesinin çözümü için başlattığı açılımı desteklediğini aktaran Nesin, bu konunun yıllar önce çözülmesi gerektiğini aktarıyor. Nesin sözlerini şöyle sürdürüyor: "Zaten hiçbir zaman Türkiye'nin böyle bir sorunu olmaması gerekirdi. Yıllardır böyle bir sorunu yaşıyoruz. Ama hep üstünü kapamaya çalıştık. Sorunlar ayyuka çıktı. Bir an önce bu açılımın yapılması gerekiyordu."

CHP'li eski milletvekili ve araştırmacı Tarhan Erdem de CHP'nin Kürt sorununa ilişkin bir politikası olmadığı düşüncesinde. CHP'nin demokratik açılım konusundaki tavrını çok yanlış bulduğunu vurgulayan Erdem, "CHP'nin bu tutumu yorumlanamayacak kadar çok yanlış. Bu tavır ne CHP'nin konumuna ne de Türkiye'nin şartlarına uygun." ifadelerini kullanıyor. CHP'nin söylediklerini de tutarlı bulmadığını sözlerine ekleyen Erdem, "Esasında bu sağ veya solun değil, Türkiye'nin meselesi. Evrensel ve insan haklarıyla ilgili çok önemli bir konu." diye konuşuyor. Şimdiye kadar bu meselenin geç kaldığını ve çok büyük hataların yapıldığını belirten Erdem sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bu mesele terör kıskacından çıkartılarak demokratik bağlamda değerlendirilmeli. Zaten zaman içinde terör de azalıp yok olacak. Şimdi bunu yapmak isteyen bir iktidar var. İktidara yardım edip teşvik etmek lazım. Ve bu girişimden de mutlu olmak gerekir. Bunu kim yapmış olursa olsun destek olmalıyız."

CHP'li Ercan Karakaş ise hükümet ve CHP arasında koordinasyonu bulunması gerektiğini savunuyor. Şimdiye kadar birçok kez CHP'nin meseleyle ilgili çalışması olduğunu vurgulayan Karakaş, CHP hariçte kalarak sorunun çözülemeyeceğini savunuyor. Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl yollardan mutlaka çözülmesi gerektiğini söyleyen Karakaş, AK Parti'nin ciddi ise desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.

YURT VE DÜNYA Haberleri