Seçimler yaklaşırken siyaset biraz daha ısınmaya başladı...
Pazar53 olarak; siyasetin, siyasetçinin nabzını tutmak, mevcut durumu analiz ederken, gelecekle ilgili değerlendirmelerde bulunmak üzere mikrofonumuzu siyaset kurumunun başındakilere uzatıyoruz.
İlk olarak, icranın başındaki AK Parti ile başlıyoruz.
AK Parti Pazar İlçe Başkanı Adem Yıldız'a, gündemle ilgili merak edilen soruları yönelttik.
Pazar'daki siyasetleri, çalışmaları, projeleri, belediye ile ilgili görüşleri, beklentileri, Pazarspor, Çaykur, eğitim ve fakülte konularında yönelttiğimiz farklı farklı sorulara Başkan Yıldız dobra dobra, ses getirecek cevaplar verdi.
İşte Sayın Yıldız'a yönelttiğimiz sorular ve cevapları:
— Önümüzde mahalli seçimler var. Mahalli seçimlerde Pazar’da bir değişiklik olacak mı? Mevcut Belediye başkanı ile devam mı, tamam mı?
Pazar’da bir değişiklik olup olmayacağına yetkili mercilerimiz karar verecek. Bizzat Rize ile ilgili tüm tasarruflar Sayın Başbakanımıza aittir. Buradaki bütün veriler toplanacak, 7 kriter var. Bu kriterlere uyan en doğru aday kim ise o aday olarak çıkacak. Burada tabii mevcut belediye başkanıyla ilgili daha öncesinde bir çalışma yapılacak. Bu çalışmalar da bizim bilgimiz dışında yapılıyor. Genel merkez, mevcut belediye başkanlarıyla ilgili memnuniyet anketleri yapıyor. Mevcut adaylarla ilgili kamuoyunun, memnuniyeti geçerli not alacak durumdaysa mevcut adaylarla devam edilecek. Ama kamuoyunda ve diğer unsurlarda mevcut belediye başkanlarıyla ilgili memnuniyet geçer durumda değilse, yeni başkan adaylarının arayışına girilecek. Bu da tamamen genel merkez ve başbakanımızın vereceği kararla alakalıdır.
— Bu yerel seçimlerde önceki dönem gibi bir aday adayı furyası yaşanır mı? Kaç aday adayı bekliyorsunuz Pazar’da?
Beklentimiz geçen seçimlerdeki sayıyı bulacağı yönünde. Şu ana kadar bize arkadaşların istişareleri neticesinde 6-7 isim, resmi olmasa da ulaşmış durumda..
— Telaffuz edilen isimler var mı?
Var ama resmi bir açıklama olmadığı için bu isimleri bizim telaffuz etmemiz doğru olmaz.
— 5 yıldır ilçe başkanı olarak görev yapıyorsunuz. Adem Yıldız, Pazar Belediye Başkanlığını düşünüyor mu?
Bugüne kadar ben hiçbir zaman kişisel olarak hareket etmedim. Hiçbir yere de aday olmadım. Hep teşkilat tarafından aday yapıldım. En son genel kurulda da genel merkezin adayıydım. Ben kendim aday olmadım, bundan önce de teşkilattaki arkadaşlar, Ahmet Bey Belediye başkan adayı olurken beni uygun görmüştü. Teşkilat bize neyi uygun gördüyse biz ona odaklanıyoruz. Bize verilen görevlerde izlenen yol bugüne kadar ne olduysa bugünden sonra da aynı olacaktır.
— Yani bu konuda size bir görev tevdi edilirse bu anlamda görevden kaçmayacağınızı mı ifade ediyorsunuz?
Teşkilatta görevden kaçmak olmaz. Bununla ilgili de tabii ki belirleyici olacak olan, mevcut belediye başkanının durumudur. Eğer mevcut belediye başkanımız geçer durumdaysa zaten aday adayı olmanın da önemi kalmayacak.
— İlçe başkanlarının önünde bir bağlayıcı durum var tüzüğünüz gereği. Bu bir sıkıntı oluşturur mu sizin açınızdan?
Evet oluşturabilir. Önümüzde bir yerel, bir genel ve bir cumhurbaşkanlığı seçimleri ile yanında da birkaç referandum var. Onunla ilgili teşkilat, önümüzdeki dönemde çok yoğun bir çalışma içerisine girecek. Bundan dolayı, mevcut ilçe başkanlarının durumu ve ilçe teşkilatlarında başkanın yerini dolduracak kişilerin varlığı çok önemli. Genel merkez, teşkilat başkanlarının önünü açarken, teşkilatların içinin boşalmamasına dikkat edecek. Bundan dolayı da ilçe başkanlarıyla ilgili adaylık konusu tamamen bizim dışımızda gerçekleşecek bir olay. Yani genel merkezin bize onay vermesi lazım. Onay almadan zaten istifa etmemiz söz konusu değil.
— Mevcut belediyede geldiğiniz noktada beklediğiniz performansı yakalayabildiniz mi? AK Parti İlçe Başkanı olarak AK Partili Pazar Belediyesi’nin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz? Büyük vaatlerle göreve geldiniz. Marka şehir vurgusu yapıldı meydanlarda. Son döneme giriliyor. Verilen sözlerin yerine getirildiğine inanıyor musunuz?
Bizim yerel seçimlerde seçim beyannamemiz vardı. Beyannamemizde, yapacak olduğumuz vaatlere baktığımızda, verilen sözlerin büyük bölümünün hayata geçirildiğini göreceksiniz ki bu seçim döneminde de sıkça vurgulayacağız. Yalnız tabii ki Pazar’a hizmet etmek zor ve sıkıntılı. Bizden önce Pazar’da çok büyük eksiklikler vardı. Altyapıda ciddi sıkıntılar vardı. Tabi bizim hiç hesapta olmayan, seçim beyannamemizde olmayıp da yapmış olduğumuz birçok hizmet var. Mesela Hamidiye’nin kanalizasyonu ve derin deşarj sistemi ki eski parayla 6,5 trilyonluk bir proje. Bunun yanında birçok altyapıyı ilgilendiren hizmetlere imza attık. Ama tabii ki daha iyisi olabilir miydi dediğimizde elbette ki olabilirdi. Ufak tefek sıkıntılarımız oldu bu dönemde. Kadro sıkıntısı yaşadık daha çok. Bu bir ekip işi. Tabi o ekibin başarısı insanı başarıya götürüyor. Belediyede yaşamış olduğumuz ufak tefek sıkıntılardan ötürü bazı hizmetlerimizde de bazı sekteler yaşandı. Ancak genel olarak hizmet açısında performansa baktığımız zaman seçim beyannamemizdeki birçok sözümüzü yerine getirdik. Önümüzde de 8 aylık bir süreç var. Bu süreçte de yerel çalışmalara baktığımız zaman, şehri güzelleştirecek ihaleler yapıldı. İki caddenin parke ve tretuvar, ışıklandırma çalışmaları yakında başlayacak. Hükümet konağının ihalesi yapıldı. Şu an ihale süreci yaşanıyor. Mahalle yollarında şu anda çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor beton, parke ve asfaltlama olarak. Yalnız şunu diyeyim; özellikle mahalle yollarıyla ilgili konuştuğumuz zaman, bizden önceki belediyeyi yöneten arkadaşlar, 5 senede mahallelere 1 kilometre beton dökmüş, biz onun en az 20 katını yaptık bugüne kadar. Yani bunlar seçim dönemi geldiğinde, görsel olarak hem eski hali hem de yeni haliyle nereye ne kadar beton, asfalt, parke yaptığımızı, hepsini kamuoyuna aktaracağız. Önceki dönemlerle performans açısından kıyasladığımız zaman ben 1’e 20 diyorum en az.
—Pazar’daki eleştirileri nasıl buluyorsunuz? AK Parti Pazar’da yok deniliyor. Pazar’ı Ardeşen yönetiyor deniliyor. AK Parti Pazar’a 1 milletvekili vermedi, Pazar köy oldu, Ardeşen aldı başını gitti gibi sürekli yorumlar geliyor. Buna ne diyeceksiniz?
Buna gerçekten gülüyoruz. Baktığımız zaman, Ardeşen milletvekili, Rize milletvekili, Çayeli milletvekili olarak bir değerlendirme yaparsak biz mikro milliyetçilik yapmış oluruz. Ve burada 1 milletvekilinin Çayeli, Pazar, Ardeşen’de olması önemli değil. Önemli olan yeterli liyakatte olmasıdır. Elbette ki potansiyeli olan bir arkadaşımızın Pazar’dan milletvekili olmasını istemez miyiz? Elbette ki isteriz. Pazar’dan da inanıyoruz ki milletvekilliği yapabilecek, bakanlık yapabilecek kapasitede insanlarımız var. İnşallah önümüzdeki süreçlerde de Pazar’dan bir arkadaşımız milletvekili belki de bakan yapacak AK Parti hükümetinde. Ama konuyu sadece mikro milliyetçilik düzeyine indirip buna Ardeşen, Çayeli, Rize olarak bakarsak yanlış yapmış oluruz. Örneğin Hasan Karal Rize milletvekili ama Pazar’a kazandırmış olduğu birçok hizmet var. Pazar’ın işlerini takip ediyor. Nusret bey yeri geldiği zaman kendi görev bölümleri gereği takip ettiği işler var. Yani Ardeşen şehir, Pazar köy oldu diyen arkadaşlar tamamen siyasi manada bunları söylüyorlar. Bunu belgeleyecek ellerinde en ufak bir materyal yok. Eskiden bir takım iddialar vardı. Bunların üst düzey olduğunu söylemiyorum ama bazı Pazar ile Ardeşen’i birbirine düşürmek isteyen arkadaşlar Pazar’ı Ardeşen’e bağlayacağız diyorlardı. En son Hamidiye’de Kaçkar Devlet Hastanesi ve Bölge Adliyesi olduktan sonra da yine aynı arkadaşlar, Ardeşen Pazar’a bağlandı gibi cümleler kullanmaya başladı. Bunlar ne Ardeşen ne Pazar’a bir şey kazandırmaz bana göre. Önemli olan iki ilçenin de maksimum hizmet alabileceği bazı noktalarda ortak projeler üretebilmek ve her iki ilçenin faydalanmasını sağlayabilmektir.
— Pazar’ın Hamidiye’ye doğru kaydırılması, hastanenin, adliyenin burada kurulması doğru bir karar mıydı? Pazar merkez esnafının şikâyetleri var. Hamidiye’de Ardeşen Eczanesi ismiyle bir eczane açıldı. Nöbetçi eczane burası olunca şehir merkezindeki vatandaş Hamidiye’ye gitmek zorunda kalıyor. Bu tarz sıkıntılara bir çözüm düşünülüyor mu?
Kaçkar Bölge hastanesi ve Bölge Adliyesinin Hamidiye’ye yapılması, şehrin Hamidiye’ye doğru açılması bana göre son derece doğru bir karardır. Pazar’ın şehir merkezine sıkışmış ve büyüyemediği yönünde sürekli konuşuluyordu. Bunlar doğru iddialardı. Pazar şehir merkezi ufak bir yerleşkede kurulmuş. Bunu büyütmenin bana göre 2 temel noktası var. Biri Hamidiye biri de Hemşin yolu üzerindeki o güzergâh. Bunun dışında Pazar’ı büyütmemizin imkânı yok. Şehir merkezini belli bir noktaya kadar büyütebiliyorsunuz. O noktadan sonra tıkanıyorsunuz. Kibrit kutusu gibi bir alana sıkışmış. Tabi ki bunu yaparken ufak tefek bazı olumsuzluklar çıkacaktı. Ama resmin bütününe bakmak lazım. Eczanelerle ilgili eczacı arkadaşlarımızın sıkıntısı var. Kendi pencerelerinden baktığımızda doğrudur ama Hamidiye eğer bizim ilçe sınırlarımızda ise, buradaki esnaf da bizim esnafımızdır. Hamidiye’de eczane açacak olan da Pazar’ın esnafıdır. Bununla ilgili Pazar’daki arkadaşlarımıza bizim önerimiz, Hamidiye ve Pazar’ın gelişmesi için oraya doğru açılıp; gerek işyerleri olsun gerek diğer aktiviteler olsun Pazar’ı büyütmeye baksınlar. Kaçkar Devlet Hastanesi açıldıktan sonra Pazar halkından da belki haklı görebileceğimiz bazı serzenişler oldu. Ayakta tedavide buradan Hamidiye’ye doğru gitmeleri gerekti. Hizmetin, biraz daha mesafe olarak uzakta kalma durumu söz konusu oldu. Büyükşehirlere baktığımızda 10–15 kilometre uzakta kalıyor hastaneler. Ama biz bu gerekçenin de altına sığınmadık ve konuyla ilgili son derece modern bir aile sağlık merkezini, eski belediye binasında açmak için gerekli girişimlerde bulunduk. Belediye ile yerel yöneticilerin kasasından tek kuruş çıkmadan yapmış olduğumuz protokolle sağlık bakanlığı bütçesinden harcanmak koşuluyla ödenek çıkarttık. Bunun karşılığında da eski belediye hizmet binasının sadece bir katını aile sağlık merkezi olarak bakanlığa tahsis ettik. Binanın temelinden itibaren güçlendirilmesi, içinin tadilatı ile dışının mantolanması ile çatısı bu kapsamda yapılıyor. Belediyemizin kasasından tek kuruş çıkmadı. Önümüzdeki ağustos ayı sonları, Eylül ayı başlarında da inşallah bu bina hizmete açıldığı zaman bu konudaki halkımızın ufak tefek sıkıntıları ortadan kalkmış olacak.
—Kaçkar Bölge Hastanesi’ndeki doktor sıkıntısı nasıl çözülecek? Açıldığı günden beri doktor sıkıntısı yaşanıyor. Branş doktorlarının olmadığı, gelenlerin de bırakıp gittiği şikâyetleri son bulacak mı?
Bununla ilgili de uzun zamandır büyük bir uğraşı içerisindeydik. Gerek biz ve gerekse Ardeşen camiası, milletvekilleri ve bakanımıza yapmış olduğumuz baskılar sonucunda, en son il başkanımız, milletvekilleri ve bakanımızın katılımı sonrası, Sağlık bakanı ile yapılan toplantı sonrası 5 uzman doktor buraya dahil edildi. Önümüzdeki günler içerisinde 5 uzman doktor buraya gelecek. Tabii ki sıkıntı doktor arkadaşlarımızın burada uzun süreli hizmet etmek istememesi ile alakalı. Biz uzman doktorları getiriyoruz ama çeşitli sebeplerden dolayı burada tutamıyoruz. Gelen arkadaşların askerlik sorunları oluyor, eş tayini oluyor. Doğum izni oluyor. Bunun yanında da hasta psikolojisiyle, doktor eksikliği sebebiyle doktorlarımıza bazı bizim istemediğimiz saldırılar oluyor. En önemlisi de ufak yerlerde doktorlar uzun vadeli durmak istemiyorlar. Doktorlar ekonomik sıkıntısı olmayan görevliler. Buralarda sosyal alanların az olmasından ötürü bu tarz küçük yerlerde durmak istemiyorlar. Çocuklarının eğitimini de göz önüne alarak büyük şehirlere gitmeyi tercih ediyorlar. Kendilerini ikna etmek için konuştuğumuzda bize bu mazeretleri söylüyorlar. Buna da bir yere kadar müdahil olabiliyorsunuz. Engelleyemiyorsunuz maalesef. Büyük zorluklarla getirdiğimiz doktorlar, çok kolay şekilde başka şehirlere gidebiliyor. Burada vatandaşlarımızın da sorumluluklarının bilinciyle hareket etmeleri, doktorlara olan yaklaşımlarını gözden geçirmeleri gerekiyor.
— Baharda şehir merkezinde temeli atılması beklenen Pazar Kaymakamlığı’nın yeni binası ile ilgili bir sıkıntı mı var? Neden henüz temeli atılmadı?
Kaymakamlık binasının ihalesini Allah’a şükür gerçekleştirmiş durumdayız. Yalnız bir itirazdan dolayı dosya incelemede. 15–20 gün içerisinde itirazın bir karara bağlanıp 1–1,5 ay içerisinde de inşaat aşamasına geçileceğini ümit ediyoruz. Ancak bunlar tamamen hukuki işler. Eğer itiraz kabul edilirse o zaman daha farklı bir süreç içerisine girilecek. Bu özel bir şirketin inşaatı veya hizmeti gibi görülmemeli. Devlet işlerinde prosedür çok daha farklı işliyor. Biz kendi açımızdan baktığımızda, yapmış olduğumuz mücadelenin sonucunu aldık. İhale yapıldı. Bundan sonra bize düşen, inşat aşamasın başlamasını beklemek ve takibini yapmak. Bunun haricinde resmi kurumlara yapılan itiraz konusunda bizim siyaset kurumu olarak yapabileceğimiz bir görev yok.
— Pazar’a yeni açılan fakülteye 40+40 olmak üzere 80 kontenjan açıldı. Sizin destek anlamında yaptıklarınız neler? Beklentiniz nedir fakülteden ve buna altyapı anlamında ne gibi destekler sunmayı düşünüyorsunuz?
Yüksekokul açıldığında bir takım sıkıntılar meydana gelmişti. Yol güzergâhı, ışıklandırılması ve yurt gibi ciddi anlamda bazı sıkıntılar gündeme getirilmişti. Yolla ilgili belediyemizin yapmış olduğu çalışmalar belli bir noktaya geldi. Işıklandırma konusunu da belli noktada hallettik. Yurtla ilgili 80 kişilik kız öğrenci yurdunu faaliyete soktuk. 250 kişilik yurt inşaatı, Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun yatırım planına girmişti. Orada arsa sıkıntısı yaşandığı için yüksekokul yerleşkesinden 4 dönüm bir arazi YURTKUR’a tahsis edilmişti. Biz şimdi mevcut alanı kullanmayı doğru bulmadığımız için meteorolojiye ait 6,5 dönümlük arazisinin yüksek okula devriyle ilgili çalışmalar yaptık. Bu ısrarlı çalışmamızın ardından en son başbakanımızın da talimatlarıyla meteorolojinin 6,5 dönümlük arazisinde yurt yapılması için YURTKUR’a tahsis kararı alındı. Yaptığımız takibat sonrası dosya şu an başbakanlıkta bekliyor. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde inşallah başbakanlıktan tahsisle ilgili imzalar çıkacak ve YURTKUR, 250 kişilik erkek yurdu yerine kız ve erkek toplam 500 kişilik bir yurdu programına alacak. Bunun görüşmelerini de yapmış durumdayız. Fakülteyle ilgili de 80 kişilik kontenjan açıldı. Önümüzdeki senelerde bölüm sayıları arttıkça öğrenci sayısı da yükselecek. Bizim öngördüğümüz 10 yıllık sürede fakültede yaklaşık 1500, yüksekokulda da 500 olmak üzere toplam 2 bin öğrenci kapasitesine ulaşılacağı yönündedir.
—Pazarspor şampiyon oldu, 2. Lig’e yükseldi. Yeni bir yönetim oluşturuldu. Yeni yönetimi nasıl buldunuz? Gerekli desteği sağlıyor musunuz kulübe ve bu noktada beklentileriniz nedir?
Pazarspor’un 2.Lig’e çıkmasının; ilçemiz, ilimiz ve bölgemiz ile Türk sporuna hayırlı olmasını diliyorum. Şampiyonluğun ardından kongreye gidildi ve yeni bir yönetimle yola devam etme kararı alındı. Ben inanıyorum ki mevcut yönetimde görev almış arkadaşlarımızın bayrağı devrettiği yeni yöneticiler de başarı çıtasını daha yukarılara taşıyacaklardır. Rize’de Pazarspor’dan başka bir 3. Lig takımı yokken bugün Pazarspor 2. Lig’e adım attı. Bununla ilgili bugüne kadar bizler elimizden geldiğince Pazarspor’dan gelen tüm talepleri yerine getirmeye çalıştık. Tabii ki ilçenin küçük olması birçok maddi sıkıntıyı gündeme getiriyor. Gerek yerel imkânlarla olsun gerek merkezi hükümetten olsun bizler Pazarspor’umuza gerekli yardımları yapmak için elimizden geleni esirgemedik. Pazarspor’un sosyal tesislerinin bitirilmesi için en son Sayın Bakanımız Hayati Yazıcı Bey’in de katılımıyla bir sabah kahvaltısında biraraya geldik. Tesislerin bitirilmesi programa alındı. Gerekli ödenekler sağlanıp kısa sürede sosyal tesisler bitilecek. Bununla ilgili yine tribünlerin kalan kısımlarının kapatılması ve ilçe stadının zeminiyle ilgili bize gelen başvurular var kulüpten. Bunların takibini yapıyoruz. Belediyeden, bazı gelir getirici unsurlarla ilgili talepleri oldu Pazarspor kulübünün. Başkanımız ve meclis üyelerimizle istişarelerde bulunuyoruz. Bunlarla ilgili konular, inşallah önümüzdeki günlerde hukuki çerçevede çözüme kavuşturulursa Pazarspor’umuzun kalıcı gelir kalemleri de artmış olacak. Önemli olan Pazarspor’un kurumsallaşmasıdır. Bu kurumsallaşma için de gelir getirici unsurların kalıcı hale getirilmesi gerekiyor. Bununla ilgili de herkesin elini taşın altına sokması gerekiyor. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da elimizi taşın altına sokmaya hazırız.
—Çaykur konusunu sormak istiyorum. Pazar’da siyaset yapıyorsunuz. Siyasetin en önemli getirisi oy. Çaykur’un politikalarını nasıl görüyorsunuz? Genel müdür sizin bürokratınız nihayetinde. Yapılan uygulamaların olumsuz etkilerinden yola çıkılarak, özellikle Pazar bağlamında; fabrika müdürlerinin değişimi konusunda olsun, çay alımlarıyla ilgili olsun, işçilerin durumlarıyla ilgili olsun; bu konularda yoğun tepkiler yaşanmıştı. Çaykur sizin siyasetinizi ne yönde etkiliyor?
Rize siyasetini bugüne kadar Çaykur beliriliyordu. Ta, AK Parti dönemine kadar. Tabii ki Çaykur’un attığı adımlardan biz siyasetçiler olumsuz yönde de etkileniyoruz. Bunların yanında olumlu yönde etkilendiğimiz noktalar da var. Mesela en son randevulu sisteme geçtikten sonra randevulu sistemde geçen 1. sürgünde bundan önceki sürgüne nazaran daha olumlu tepkiler aldık. Olumsuzluklar daha minimize edildi. Ama bunun yanında tabii ki teşkilat olarak olumsuz etkilendiğimiz birçok konu var. İşte örneğin vasıflı elemanların mevcut yerlerinden, işçi sıkıntısından ötürü farklı farklı yerlere kaydırılması, ilçelerden paketlemeye işçilerin gitmesi bizi teşkilat olarak ciddi anlamda sıkıntılara soktu. Bununla ilgili gerek işçiler gerekse işçi yakınlarından bizim teşkilata ciddi anlamda serzenişler oldu. İdarecilerle ilgili birkaç kelime söylemek gerekirse; liyakatli idareciler görev başında olmadığı süreçte teşkilat bütün sıkıntıları göğüslemek zorunda kalıyor. Oradaki x bir idarecinin vereceği olumsuz bir karar, direkt siyasetçilerden adeta hesap sorulur hale geliyor. Bununla ilgili bizler işin ehlisi, liyakatli müdürlerin arkasında olduğumuz gibi bu işi kavrayamayacak ve beceremeyecek düzeyde olan fabrika müdürlerinin yerine daha bu işi bilen liyakatli insanların atanması ile ilgili de bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da taleplerimiz olacak. Ama ne derece bu konularda başarılı olabiliyoruz onu da halkın takdirine bırakmak lazım. Tabii ki Çaykur’un başında da bir genel müdür var. Genel müdür siyasetçilerin taleplerini değerlendirmeye alacağı gibi değerlendirmeme hakkı da var. O işin başında hesabı verecek olan kurumun idarecisi kendisidir. Bizler sadece Pazar’la ilgili eksik gördüğümüz olumsuzlukları kendisine iletmek ve bununla ilgili bir çözüm aramak durumundayız. Bunun dışında da diğer bütün takdir kendisinindir.
YORUM UYARISI: Yorumlarınızın anında yayınlanması için lütfen aşağıdaki ilk yorum bölümünü kullanınız.
NOT: Sosyal paylaşım yorumlarında editleme yapılmamaktadır.
Kullanıcı, yapmış olduğu yorumun kendisine yüklediği hukuki sorumluluğu peşinen kabul etmiş sayılmaktadır.
Yorumun yayına anında girebilmesi için facebook bağlantınızın açık olması gerekmektedir.