AKIL İLE GÖNLÜN EVLİLİĞİNDEN DOĞAN SÖZLER ETKİLEYİCİDİR

D. Ali TAŞÇI

 

“Güzel söz sihir gibidir” buyuruyor Peygamberimiz.. Bu hafta istedim ki, güzel insanların güzel sözlerini yazayım. İnşallah gönül teliniz titrer.

Hz. Ebu Bekir’den: Binekte iken, devesinin yuları düşerdi. Verin demez; deveyi çöktürür, alırdı. “Bize deseydin verirdik” dediklerinde; “Resulûllah (as) bana; insanlardan bir şey isteme, diye emretti” buyurdu.

Hz. Ömer’den: Yolu bir mezbeleden geçse, orada durur ve şöyle derdi:
“İşte; hırsla sarıldığımız dünya!”

Hz. Osman, kabristana uğradığı zaman oturur ve sakalı ıslanıncaya kadar ağlardı.

Hz. Ali’den: “Kişi, dilinin altında saklıdır; konuşturunuz, kıymetinden neler kaybettiğini anlarsınız.”, “Dilediğine iyilik et; emiri olursun. Karşındakine zengin gönüllü ol; örneği olursun. İstediğinle çekiş; esiri olursun.”, “Kişinin bekçisi, ecelidir.”

Abdullah b. Mes’ud’dan:  “Zalimi seven kimse; Rükn-Makam (Kâbe’de duanın kabul olduğu yer) arasında yetmiş yıl kalıp ibadet etse, yine de kıyamet günü, Allah onu sevdiğiyle beraber kılacaktır.”

Huzeyfe b. Yeman’dan:  “İnsanlar öyle bir zaman yaşayacaklar ki, bir kişi için, ne kibar, ne akıllı, diyecekler... Hâlbuki onun kalbinde zerre kadar iman yoktur.”

Abdullah b. Abbas’tan: “İşleyeceğin bir yanlış için fırsatını kaçırınca üzüntü duyarsın. Hâlbuki bu üzüntün, o hatadan daha tehlikelidir.”

Amir b. Abdullah’tan: Biri ona eziyet etse; bu yüzden beddua etmesi gerekse şöyle derdi: “Allah’ım, dünya malını artır, bedenine sıhhat ver, ömrünü de uzun kıl!”

Hasan-ı Basrî’den: “İnsanın cemaat içinde nefsini kötülemesi, övmek sayılır.”, “Çocuğunda sevmediğin bir hal görüyorsan, o hal, senin arzu ettiğindir. Kendini düzelt!”

Mutrıf b. Abdullah’tan: “Muttaki (Allah’tan korkan) ona derler ki, insanların hatası anıldığı zaman, kendisine bir meşgale (iş) bulur.”

Süfyan-ı Servi’den: “Bir ilim adamını sultanın kapısına sığınır görürseniz, biliniz ki o, vurguncudur. Ve bir âlimi zenginlerin kapısına sığınır görürseniz, o da riyakârdır.”, “Bütün kötülüklerin kaynağı, bir hudut çizmeden, düşük, kötü, bayağı kimselere yapılan iyiliktir.”

İmam-ı Azam’dan: “Her alacağın getirdiği menfaat faizdir.”, “Halife azletmese dahi, rüşvet alan kadı, hükmen azledilmiş sayılır.”

İmam-ı Şafîi’den: “Ufak bir yanlış hareketinle üzülecek kimseye çok yüz verme.”, “Kızdırılmak istendiği zaman kızmayan eşektir. Memnun edilmek (barışılmak) istendiği zaman memnun olmayan da şeytandır.”

İmam-ı Malik’ten: “Zorla karı boşamak hükümsüzdür.”,

 İmam-ı Ahmed (Hanbel)’den: “Öğrettiği ilme karşılık dünyalık alandan ilim öğrenmeyiniz.”

Fudayl b. Iyaz’dan: “Ahir zamanda her kabilenin beyi, münafıkları olacaktır; onları bu beylerden korumak lazım.”, “İnsanlardan kaç, fakat cemaatten ayrılma.”

Zûnnûn-î Mısrî’den:“Öyle bir zaman gelecek ki, ahmaklar, akıllılardan üstün tutulacak ve akıllılar tebaa, onlar sultan olacaklar.”, “Kulun fakre düşmekten korkması, Allah’ın ona dargın olduğuna bir alâmettir.”

Bayezid-i Bistamî’den: “Sünnet, dünyayı tamamiyle terk etmektir. Farz ise, Mevlâ ile sohbettir.”

İmam-ı Şibli’den: Bir bayramdı. Yeni elbise diktirip giydi. Dışarı çıktı. Baktı ki insanlar, hep yeni elbisesi için selâm veriyorlar, eski giyenlere bakan yok. Hemen eve döndü, elbisesini yaktı.
“Neden böyle yaptın?” diyenlere, “Onların taptığı şeyi yakmak istedim” diye cevap verdi.

Abdulkadir Geylânî’den: “Korkma, belâ, insanı helâk etmek için gelmez; tecrübe etmek için gelir.”, “Kıyamet günü cehennemin alevini söndüren nur, dünyada kendisi ile beraber olan nurdan başkası değildir.”, “Kalbinde bir şahsa buğzu ya da sevgi halini bulursan; onu önce Kur’an’a, sonra sünnete arz et. Sevdiğin kimse onlara göre de sevimli ise sev. Şayet onlara göre kötü ise sen de kötü gör. Böyle yaparsan, nefsanî davranmazsın.”

Sadeddin Kaşgarî’den: “Bir insanın göğsünde iki kalp yoktur ki, birini dünyaya yöneltsin de öbürünü Allah’a versin.”

Abdurrahman Câmî’den: “Kötü bir adam, halkın ayıbını saymak isterken kendi ayıplarını dile getirir.”

Mevlâna’dan: “Aşk yokluk deryasıdır; aklın ayağı orda kırıktır.”  “Ey gönüllerinde aşk derdi olmayanlar, kalkın âşık olun!”, “İnsan, zenginleşir de padişah gibi ekmek için çalışmaya ihtiyacı kalmazsa, artık şöhrete, ada, sana ve şairlerin medhine, övüşüne aşık olur.”, “Hüküm ve hükümet sapık bir kişinin eline geçerse, o, eline mevkî geçti sanır ama, aslında o bir kuyuya düşmüş olur.”

D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci