Sevgili dostlar sizi bir partiye davet etme konumunda değilim. Fakat yanlış bilgilere muhatap olmanıza da seyirci kalacak değilim.
“Sağ hükümetlerin tahribatlarını sol hükümetler onarır”, “Sağ hükümetler sefasını Sol hükümetler cefasını çeker” ifadeleri Türkiye için geçerli değildir. Bu cümlenin içini doldurmak için ülke içinden örnek bulamayanlar Yunanistan’dan örnek bulabilirler ancak. İngiltere, İspanya da önerebilirim onlara ilave olarak. Çünkü ülkemde masal olarak anlatılan bu efsaneler hiç yaşanmamıştır. Kalem oynatanlar ülkem dışından örnekler bulabilir ancak.
Sol ve sosyal demokrasi nedir? Türkiye’de Sosyal demokrat bir parti iktidara gelebilmiş midir? Yunanistan da seçimi kazanan parti hangi sosyal sınıfın tezahürüdür? İşte bu sorular yanıtlanmalıdır ilk önce. Hamaset kolaydır peki realite nedir? Kendilerini aydın olarak tanımlayanlar ya da topluma rehber olma noktasında bulunanların gerçeği gizleme şansları yoktur. Gerçekleri açıklamakta vicdanı bir sorumluluktur onlara.
Soruyorum sosyal demokrasi ezanı orijinalinden Türkçeye çevirmek, radyolarda ki Türk musikisini yasaklayıp batı müziğini zorla dinletmek midir? Demokratik Sol başörtülülerin ağlatılması üniversitelerin haram edilmesi midir? Sosyal demokrasi yoksul kesime uzak olmak, elitlerin gözdesi olmak mıdır? Dilerseniz bu soruları daha da çoğaltabilirim. Biliyorum birçoğu buna cevap olarak nice argüman ileri sürecek. Siyaset bilimine meraklı biri olarak Türkiye’de ete kemiğe bürünmüş bir sol parti iktidarı olmamıştır diyorum.
Kimse kimseyi kandırmasın Türkiye’de sol diye tanımlanan partiler Dünya gerçeklerine göre sağ, Sağ ve muhafazakâr diye tanımladığımız partiler ise realite olarak daha sol. Bunun birçok örneğini sizlere sıralayabilirim. Politik düzleme geçmeme adına sözümün tamamını söylemiyorum.
Bize dünya solundan örnekler getirenler dünyaya dair hiçbir özgürlüğü ülkemize ve insanımıza reva görmemişlerdir. Son dönemlere kadar Türkiye’nin birinci gündemi laiklikti. Peki laikliğin Türkiye gibi uygulandığı bir ülke var mıydı dünyada? Emin olun icatçısı Fransa’yı bile sollamıştık. Bir kamusal alan tanımı yapmıştık ki başörtülülerin girmesi yasak edilmişti. Sadece Kamusal alana şehidin annesi başörtüsüyle girebilirdi. Öyle bir kamusal alandı ki; dini ritüel olan cenaze namazı resmi olarak kılınır fakat dinin başka bir emir olan başörtüsü o alana giremezdi. Emin olun dünyanın hiçbir uygar demokrasisinde bunları göremezsiniz. Ve bunları yaşatan iktidarlar o sol diye etiketlenen partilerin elindeydi. O sol diye tanımlanan partiler askerin ve ara rejimlerin aranılır figürleriydi. Bugün solda birlik adına oy verin denilen parti iktidar partisi kadar bile sol olmayı becerememiştir. Çünkü sol demek özgürlük demektir, inançlara saygılı olmak, orta direğe ve ezilen kesime fikren ve zikren destek vermek demektir.
Evet maalesef ülkemizdeki kavramların hepsi kendimize uyarlanmış bulunmakta. 1960, 1980 ve 28 Şubatla iğdiş edilen siyasal ve düşün hayatımız darbeseverler tarafından yeniden kodlanmıştır. Ama bu kodlamayı bu ülke halkı kabul etmemiştir. Maya tutmamıştır. Laikliği alaturka, demokrasisi alaturka STK’ları alaturka(Türk’e özgü) olan bu memleketimin sadece tuvalet taşları alafranga (Frenk’e özgü) olmaya başladı. Dönüşüm tuvaletle başladı. Umarım kavramlarda da bu dönüşüm yaşanır.
Sevgili dostlar hep korkularla yaşatıldık bir tarafa dinciler gelirse ülke şöyle olur diğer tarafa komünistler gelirse böyle olur hafakanlarına maruz bırakıldık. Ve buna alıştırıldık. Buna alışan nesiller hep istismar edildi. Sömürüye açık iki alanla ülkem insani ayrıştırıldı. Atatürk istismar edildi, dinimiz istismar edildi. Ve nice siyasi, dini hatta ekonomik yapılar bu istismarı ranta dönüştürdü.
Bunun içindir ki mesele solda birlik meselesi değil dünya standartlarına uygun bir sol bakışı ikame edebilmektir. Türkiye de sol bakış yoktur. Sol bakış reformcudur bizim Solcular ise statükocudur. Sol halkın değerlerine saygılı halkla iç içedir bizim sol görünümlüler halka fersah fersah uzaktır. Birlik çağrısı yapanlara soruyorum Sol partiyi bu millet gördü de mi oy vermedi.
Bu seçimin sonucunu şimdiden söyleyeyim. Dünya gerçeklerine göre Sola daha yakın olan parti tek başına iktidar. Müsterih olun Solda birlik sağlanmıştır. Açık oy gizli tasnifle iktidar olanlar asla sol olamazlar. Başörtülü bayana milletin meclisinde “had bildirenler” iktidar olamazlar. Darbeye çanak tutanlar, Adnan Menderesin idamına seyirci kalanlar sosyal demokrat olamazlar. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını da üçe (Menderes, Polatkan ve Zorlu) üç deyip idam edenler demokrat olamaz. Eyvallah.