Alman BZ gazetesi bir yılda 4 bin kişinin Müslüman olması üzerine "Almanya Müslüman mı oluyor" başlığıyla üstteki fotomontajı yaptı. Gazete "Bu gidişle 2046'da ülkede Müslümanlar çoğunluk olacak" diye yazdı. Bu arada dün Bavyera Anayasa Mahkemesi, Müslüman öğretmenlerin okulda türban takmasını yasaklayan kararı onadı.
İlk kez bir Anayasa Mahkemesi tarafından onanan türban yasağı kararıyla, Berlin İslam Topluluğu'nun "yasağın anayasaya aykırı olduğu" iddiası reddedilmiş oldu. İslam Topluluğu, Bavyera Eyaleti'nde 2005 yılından bu yana öğretmenler için geçerli olan türban yasağının, eyalet anayasasında belirlenen din özgürlüğüne ve devletin dinler arasında eşit mesafede olma ilkesine aykırı olduğu görüşünü savunuyordu. Söz konusu dini semboller yasağının okullarda ders veren Hıristiyan rahibeler için geçerli olmadığına dikkat çeken İslam Topluluğu, bu durumun Bavyera Eyaleti Anayasası'nın 118'inci maddesinin 1'inci fırkasında yer alan yasa önünde eşitliği ihlal ettiği görüşünü dile getiriyordu.
YASAYA UYGUN
Anayasa Mahkemesi, türban yasağıyla devletin bağımsızlık ilkesinin ortadan kalkmadığı kararını verdi. Mahkemede gerekçe olarak şunu açıkladı: "Devlet, okul denetimi görevini yerine getirirken öğretmenlerin ders sırasında kıyafet üzerinde dini veya dünya görüşünü belirten sembolleri açık bir şekilde taşımasını ne kadar kısıtlayacağı konusunda karar verme yetkisine sahip. Federal Anayasa Mahkemesi'nin daha önce okullarda türbanın yasaklanmasının ancak bir yasa ile kararlaştırılacağı kararından istinaden eyalet meclisinde yasa koyucu dava edilen düzenlemeyi yürürlüğe koydu." Anayasa Mahkemesi'nin hangi sembollerin yasaklanması konusunda karar verme hakkına sahip olmadığı belirtilen kararda, bunun yasa koyan ve uygulayanın yetki alanına düştüğünün altı çizildi.
KARAR EŞİTLİĞE AYKIRI
Bavyera Eyaleti'nin türbanı yasaklarken, söz konusu dini sembolün çocuklarda ve velilerde belli bir duruşun ifadesi olarak algılanmasından yola çıkarak yasayı koymasının uygun olduğu da belirtildi. Berlin İslam Topluluğu Başkanı Abdurrahim Vural ise, verilen kararı üzüntüyle karşıladıklarını açıkladı. Vural, kararın eşitlik ilkesine aykırı düştüğünü ileri sürerek, "Karar sadece Müslümanlara karşı alınmış ve Hıristiyan rahibeleri dışarıda tutuyor. Bu devletin dinlere karşı eşit mesafede olması ilkesine aykırı. Bu nedenle bu tür keyfi yasalara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.