Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi: - "Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde devletin terör odaklarına karşı kendi bütünlüğü ile vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumak için yaptığı mücadeleyi itibarsızlaştırmak ile terörle mücadele ettiği için devleti suçlayan açıklamalar yapmak ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez"
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi tarafından, Anayasa Mahkemesinin "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adıyla hazırlanan metne imza atan akademisyenlerin, terör örgütü propagandası yapma suçundan cezalandırıldıkları gerekçesiyle yaptıkları bireysel başvuruda verdiği "hak ihlali" kararı, kabul edilemez olarak nitelendirildi.
Üniversiteden yapılan yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesinin, devletin 2016 yılında teröre ve hendek olaylarına karşı meşru şekilde yürüttüğü mücadeleleri "kasıtlı ve planlı bir kıyım, bilinçli sürgün politikası, bölge halklarına yönelik bir katliam, devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddet" olarak adlandıran sözde barış bildirisine imza atan akademisyenlerin eylemlerini ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirerek ceza almalarının "hak ihlali" olduğu yönünde skandal bir karar verdiği belirtildi.
Söz konusu kararın, göğsünü çekinmeden kurşunlara siper eden güvenlik güçleri ile ülkesini seven bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını derin bir üzüntüye sevk ettiği, şehitlerin aziz hatırasını yaraladığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde devletin terör odaklarına karşı kendi bütünlüğü ile vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumak için yaptığı mücadeleyi itibarsızlaştırmak ile terörle mücadele ettiği için devleti suçlayan açıklamalar yapmak ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez. Türk Milleti adına karar vermekle yetkili kılınan Anayasa Mahkemesi üyelerinin verdikleri kararların anayasa ile adalete aykırı olmaması ve kamu vicdanına da uygun olması gerektiğine inanıyoruz. Bu itibarla Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi olarak ifade özgürlüğünün ve çok sesliliğin üniversitelerin temel değerleri olduğunu kabul etmekle birlikte sözde 'barış bildirisi' adı altında terörü destekleyen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni suçlayan ve başta şehit aileleri ile gazilerimiz ve terörle mücadele eden güvenlik güçlerimiz olmak üzere toplum vicdanını yaralayan beyanların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini düşünüyor. Anayasa Mahkemesi'nin sözde bildirgede imzası bulunan bazı akademisyenlerin ceza almalarını 'hak ihlali' olarak kabul eden kararının kabul edilemez olduğunu bildiriyor, ülkemizi itibarsızlaştırmaya ve dünya kamuoyu önünde zor duruma düşürmeye yönelik her türlü eylemin karşısında olduğumuzu ve olmaya da devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz."