Atatürk'ün partisinin geldiği nokta!

Vatan yazarı Mustafa Mutlu'nun CHP'li Mehmet Sevigen'den yola çıkarak ortaya koyduğu iddialar, yenilir yutulur cinsten değil.

Mustafa Mutlu/Vatan

Mehmet Sevigen'le bir buçuk saat ve 600 bin dolar iddiası!

Dün CHP'nin İstanbul ilçe örgütlerinde yaşanan büyük bir huzursuzluktan söz etmiştim. CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, belediye başkan adaylarının belirlenmesinde “kişisel çıkar sağlamak”la suçlanıyordu.

Ben de bu suçlamalardan sadece dördünü kısaca anlatıyordum...

***

CHP; yazının yayınlanmasıyla deyim yerindeyse tüm örgütleriyle ayağa kalktı.
Mehmet Sevigen sabah saatlerinde bazı televizyonların canlı yayınına çıkarak, beni yalanlayacağını açıkladı.

Sonra da telefon ederek benimle görüşmek istediğini söyledi ve öğle saatlerinde gazeteye geldi.

Ben o sırada çalan telefonlara yanıt veremez durumdaydım...

Çünkü sadece İstanbul'dan değil, Türkiye'nin dört bir yanından arayan CHP'liler Sevigen'le yaşadıklarını iddia ettikleri kendi hikâyelerini anlatıyorlardı.

Sevigen odama geldiğinde, bu yüzden uzunca bir süre konuşamadık. Ama çalan her telefonu, kendisine dinlettim... Ağır hakaretleri, iddiaları, suçlamaları yanımda benimle birlikte dinledi.

Sonra telefonları kapattım ve “Görüyorsun... Yazdıklarım, seninle ilgili suçlamaların yüzde biri bile değil” diye konuya girdim.

O da tüm bu iddiaların aday olamayan partililerin hayal ürünü ve karalaması olduğunu söyledi.

Bu arada kendisine “8 dakikalık bir ses kaydı”ndan da söz ettim. Böyle bir ses kaydından haberi olup olmadığını sordum.

Önce bembeyaz oldu, sonra da yemin ederek kimseyle akçeli bir işe girmediğini söyledi.

Ardından bana bir açıklama göndermek üzere odamdan ayrıldı.

Sevigen'le aramızda geçen bu görüşmenin bir bölümüne de gazetemiz yazarlarından Aydın Ayaydın tanıklık etti.


***

Sevigen, gönderdiği açıklamada özetle:

Siyaset hayatı boyunca dürüstlükten ayrılmadığını...

Eyüp aday adayı Emin Atmaca'ya hiçbir zaman adaylık sözü vermediğini... Ondan etik olmayan taleplerde bulunmadığını... Bu konuyu yargıya götüreceğini...

Pendik'teki adayın belirlenmesinde kesinlikle kendisinin bir dahli olmadığını...

Bakırköy Belediye Başkanlığı'na aday adayı olan Kemal Aydın'la görüşmediğini...

Beylikdüzü'nde kendisinin mevcut adayı desteklemediğini, başka bir aday adayından yana tavır aldığını, ama aday belirleme kurulundan çıkan karara saygı duyduğunu...

Kendisine yönelik bu saldırıların “belden aşağı vurma” olduğunu...

Alnı açık, yüzü ak bir halde görevini yapmaya devam ettiğini söylüyor...


***

Sonra; Mehmet Sevigen'i “kişisel çıkar sağlamak”la suçlayan, Eyüp aday adayı Emin Atmaca'yı aradım...

Kendisinin de benimle konuşmak istediğini, yazdıklarımın az bile kaldığını söyledi.

Hemen konuya girdim ve “Sevigen gerçekten sizden kişisel çıkar talep etti mi” diye sordum.

Aynen şunları söyledi:

“600 bin dolar istedi. Bunu parti için kullanacaklarını belirtti. Ben ise böyle bir parayı vermem durumunda, seçimi kazandıktan sonra Eyüp halkına fatura çıkarmak zorunda kalacağımı, böyle bir talebi asla kabul edemeyeceğimi söyledim. Sonra benim Göktürk'te ev yaptığımı ve o evlerden birini almak istediğini dile getirdi. Hatta İl Belediye Meclis Üyesi Muhittin Aker'le şu anda da yanımda olan benim ekibimden Hadi Işık da bu görüşmelere tanık oldu. Sonra Göktürk'e gidip evleri gezdi. Ben indirim yapmaya hazırdım; ama onun para vermeye niyeti yoktu. Ev olayı da olmayınca, o güne kadar beni aday göstereceklerini söyleyen Sevigen vazgeçti ve aday olamayacağımı söylemeye başladı. Bu arada partinin Eyüp örgütünün hesabına 50 bin lira yatırmamı istemişti, ben gerisini daha sonra tamamlamak üzere 5 bin lira yatırmıştım. Aday olmadığım kesinleştikten sonra iade ettikleri bu paranın dekontu elimde.”

Olayın tanığı olan Hadi Işık'la görüşüp görüşemeyeceğimi sordum. Telefonu verdiği Hadi Işık da Emin Atmaca'nın anlattığı her şeyin kelimesi kelimesine doğru olduğunu, mahkemede tanıklık edebileceğini söyledi.


***

Bu arada... Sadece dün 15'e yakın belediyeyle ilgili benzer iddialar bana ulaştı...

Bu dosyalar üzerinde çalışmaya devam ediyorum.

Ve son bir not:

Kemal Kılıçdaroğlu'nun yakın çevresinden ulaşan bilgilere göre, CHP İstanbul İl Başkanlığı ve Kılıçdaroğlu, örgütten yükselen bu iddialardan büyük rahatsızlık duyuyormuş.

Atatürk'ün partisinin geldiği noktayı ve bu partide yaşandığı iddia edilen olayları aklınız hayaliniz alabiliyor mu?

YURT VE DÜNYA Haberleri