Adalet Bakanlığı’nın yeni müsteşarı ; Kenan İpek Rizelidir..
Zeki Sancak, Tacettin Çebi ile birlikte kendisini ziyaret etmiştik.
Müsteşarlık kapısı; randevusuz bize her zaman açık..
İpek’in güzel ve üstün niteliklerinini; önceki yazımda yazmıştım..
İsabetli bir atama, yerinde bir tercih..
Zor bir süreçte görev aldı,ateşten gömlek giydi..
Yakından tanıdığım Müsteşar İpek,zor görevlerin adamıdır..
Bu zorluğuda başarıyla atlatacaktır..
Özel Kalem müdürlüğüne de hemşerimiz Mehmet Şamlıoğlu ‘nu getirdi.
Güzel bir tercih yaptı.Güleç yüzlü.
HYSK’nın 1.Dairesi ‘nde çoğunluk sağlandı.
Bakanlık istediği atamayı yapabiliyor.
20 Savcının yeri değişti.
Büyük kararname; bu ayın sonunda..
Karadenizlilere emanet…
Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı’ndan sonra, İstanbul Adliyesi’de Karadenizlilere emanet.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Sadioğlu Trabzon-Sürmene, Zekeriya Öz’ün yerine atanan Başsavcı vekili Ali Cengiz Hacısüleymanoğlu ise Rize-Ardeşenlidir.
Yeni Başsavcı ve Başsavcıvekili,İstanbul adaletinden sorumlu olacaklar..İstanbul’da bir hemşerimiz daha var.Bakırköy Başsavcı vekiliyken, yeni görevden alınan ekibin gazabına uğrayıp,İstanbul Savcısı olarak atanan Mehmet Salih Sol’dur
Dirayeti, ciddiyeti, hukukçu kimliği her türlü takdirin üzerindedir. Açıkçası Savcı Sol’u İstanbul veya Bakırköy Başsavcılığına getirilmesini bekliyorduk. Müsteşar Kenan beye duyurulur.
Önümüzdeki kararnamede, Başsavcı olarak atanabilir.
Bir numara Kasırga olmalı..
Fahri Kasırga..
Eski Adalet Bakanı ve Adalet müsteşar…
Halen Başbakan Başdanışmanı..
Bürokraside bilinen, tanınan, itibar gören, olduğu gibi olan, göründüğü gibi görünen yiğit Karadenizlidir.
Zarif, beyefendi kişiliği, dostluğu her türlü takdirin üzerindedir.
Onun döneminde adalet yozlaşmadı, siyasallaşmadı, ikiye bölünmedi.
Fahri bey, adalette dengeydi.
Başbakan Erdoğan’a ölümüne bağlıdır.
Başbakanlık müsteşarlığı için adı geçiyor..
İçişleri bakanı Efkan Ala, başbakana değil, kendine bağlı bir vali getirmek isteyebilir.
Bürokrasinin tepesinde Fahri Kasırga olmalıdır.
Bu dönemde, o makamı Fahri bey temsil etmelidir..
Karadenizli bakan ve siyasetçiler,bu olayın üzerinde durun..
Not: Bu yazım yayına girdiği saatlerde Fahri Kasırga’nın kararnamesi
Köşk’e gönderilmişti..
Umarım, siz bu yazımı okurken, sevgili Kasırga bir numaralı koltuğa oturmuş olur.
Sevgili dostum, hemşerim Kasırga’ya hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum.
Anlat bakalım..
Sevgili okurlarım, İstanbul 1.Bölgeden milletvekili adayı iken,100 bin, üç sayfalık broşürü dağıtmıştım.
Broşürde kendimi tanıtıyor,projelerimi sıralıyor ve seçmene hitap ediyordum..
Günün birinde, ödemeli arandım, bende kabul ettim.
Arayan bir seçmenimdi ve şu soruyu soruyordu.
“Alo vekilim,ben Sancaktepe’den Kemal.Broşürün elimde..Şimdi bir az kendini anlat bakalım”
Aynı bölgenin adaylarından Akif Hamzaçebi,Gürsel Tekin ve diğer adaylarla birlikte, Şile yolundaydık..
Cevabim şu olmuştu.
“Kemal, üç sayfalık broşürla kendimi anlatamadım, ödemeli telefonla nasıl anlatayım”
Üç sayfalık broşür elinde, yinede ödemeli arayıp” anlat bakalım kendini” diyor.
Gelde anlatma..
Birine beddua etmek istersen..
“Alo, vekilim ben Ardeşen’den Ahmet.’ “şunu aday gösterirseniz ayıp edersiniz”
Hayda… Anladım, tamam.
Ödemeli bir telefon daha çaldı, açtı konuştu:
“Alo,vekilim ben İkizdere’den Mustafa.. Şu müdürü almazsanız size oy vermem”
-Hangi müdür, sebep ne?
Bir ödemeli daha..
Arayan Hemşin’den İbrahim..
“Vekilim, kızımı evlendireceğim, para gönder.”
-Nekadar lazım,
İstanbul-Bağcılar’dan bir Rizeli aradı( ödemeli)
“Vekilim, şu bankaya fırça at, bana kredi vermiyor”
-Bankalara nasıl kızalım, babamızın bankası değil ki.
Tunca-Armutlu köyü muhtarı aradı:
“İl özel idare bize greyder vermiyor, yollarımız bozuk.”
-Tamam vali ile konuşacağım..
“Vekilim kızım kaçtı, bulamıyorum”,” vekilim evleneceğim para gönder”,”Vekilim, beni müdür yap, bana silah al, yurt dışına gönder, karımla barıştır, babam beni evden kovdu”
Bir ödemeli daha…
Çayeli’nden bir genç aradı ve dedi ki ”Beni TRT’ ye spiker yap”
-Bu şive ile spiker yapmazlar, seni memur yapayım”
Olmaz.. illede spiker olmak istiyorum. Bizim Rize şivesi ile ne güzel spiker olur ya…
AKP Rize milletvekili Hasan Karal ile, TBMM kulisinde bir saat oturduk. Amacımız bir az sohbet edecektik, tek kelime edemeden vedalaşıp ayrıldık.
Çünkü bir saat içinde 300 adet telefon geldi, hepsine cevap verdi, yönlendirdi, yardımcı oldu. Genel Kurul’a girdi, gündemi takip etti, oylamalara katıldı, konuştu.
İşin ilginç yanı ise arayanların yarısı ödemeli aradı.
Akıl veriyorlar, talimat yağdırıyorlar, emrediyorlar, minnet etmiyorlar.
“Biz seni seçtik ya, bunların hepsine katlanmak zorundasın” mesajını veriyorlar.
Sevgili okurlarım, bir gerçeği, Hasan Karal’in sayesinde anladım.
Birine beddua etmek istersen,o kişinin taşradaki bir ilden milletvekili olmasını isteyeceksin..
Başka bedduaya gerek kalmıyor..
Sevgiyle kalın.