Balıkçılık sektörü yüzde 14 büyüdü

D. Karadeniz’de Kurulu 200 ‘ün üzerinde alabalık üretim çiftliği var. Sektör sürekli büyüyor. Ancak kişi başına balık tüketimi, Avrupa'nın 3'te 1'i kadar.

Türkiye’de balıkçılık sektörünün 2010 yılında yüzde 14 büyümesine rağmen balıkçıların ve tüketicilerin geride kalan av sezonundan memnun olmadığı belirtildi.

Konuyla ilgili bilgi veren Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Meclis üyesi Hamit İnan, 2010 yılında balıkçılık sektörünün yüzde 14,2’lik büyüme oranı yakaladığını hatırlattı.

Yaşanan büyümeye rağmen balıkçıların ve tüketicilerin geride kalan av sezonundan memnun olmadığını belirten İnan, kontrolsüz ve bilinçsiz avlanma ile çevre ve iklim değişikliklerinin olumsuz etkilerinin denizden elde edilen mahsulün azalmasındaki en önemli etkenler olduğunun altını çizdi.

Türkiye’de kişi başı balık tüketiminin gelişmiş ülkelere kıyasla oldukça düşük olduğunu kaydeden Hamit İnan, “Ülkemizde kişi başı balık tüketimi ortalama 7-8 kg’dır ve Avrupa Birliği ortalamasının 3’te birine karşılık gelmektedir. Sağlıklı beslenmede balık tüketiminin önemi giderek daha fazla anlaşılmaktadır. Türkiye’de tüketilen balık miktarını artırmak için sektöre daha fazla yatırım yapılması gerekmektedir” dedi.

“Bölgemiz balık arzı ve kalitesi ile Türkiye çapında bir marka durumundadır” diyen Hamit İnan, Trabzon’daki balıkçılıkla ilgili şu bilgileri verdi:

“Sadece Doğu Karadeniz Bölgesi’nde kurulu 200 ‘ün üzerinde alabalık üretim çiftliği vardır ve bunlardan 86 tanesi Trabzon’dadır. Trabzon’da denizde ağ kafeslerde yapılan alabalık ve levrek üretiminde 12 bin ton/yıl, karada kurulu çiftliklerde 3 bin ton/yıl kapasitelerine ulaşılmıştır. 2010 yılı itibarı ile Trabzon’da sofralık balık için 5 milyon 287 bin TL, yavru balık için 1 milyon 978 bin TL su ürünü desteklemesi yapılmıştır. Bölgemizde yeni türlerin yetiştirilmesi ile ilgili çalışmalar da devam etmektedir.”

Su ürünlerine yapılan ürün bazlı desteklemeler sürdürülmesi, imkanlar dahilinde yüksek girdi maliyetlerinin de desteklenmesi gerektiğini dile getiren İnan, balık hastalıkları konusunda, kamu kuruluşlarında daha fazla uzman bulundurulması ve laboratuvar imkanlarının da artırılması gerektiğinin altını çizdi.

Bölgede yapılan HES’lerin planlamadan kaynaklanan sıkıntılara yol açtığını kaydeden İnan, “Ülkemizin enerji ihtiyacının bir kısmının hidroelektrik santraller vasıtası ile karşılanması gerektiğine ben de inanıyorum. Ama tahsislerde havza planlaması yapılmamış. Bazı vadilerimiz insaf ölçülerini aşan uygulamalarla karşı karşıya bırakılmış, balık üreticisi ve sektördeki gelişim dikkate alınmamış” ifadelerini kullandı.

Trabzon’da karlılığı artıracak balık işleme tesislerinin bir an önce kurulması gerektiğini kaydeden Hamit İnan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Balıkçılık sektörünün bölgemizdeki gelişimine rağmen bölgemizde girdi maliyetlerimizi düşürecek yem fabrikalarımız, ekipman ve malzeme imalatçılarımız yok. Trabzon’da üç tane balık unu fabrikası var. Üretilen balık ununu Ege Bölgesi’ndeki yem fabrikaları alıyor, yem yapıp bölge üreticisine satıyor. Ürünümüzü taze tüketimin ötesine taşıyacak ve karlılığımızı artıracak balık işleme tesisleriyle muhafaza tesislerinin bir an önce kurulması gerekmektedir. Bu konuda bazı girişimler var ama sonuca ulaşabilen yok. Su ürünlerinin ekonomik değerini artıracak girişimler sektörün önünü açacaktır. Kurulmakta olan organize sanayi bölgelerinde bu türden yatırımlara fırsat verecek yatırımların önü açılmalıdır. Teknolojik gelişmelerin transferi hızlandırmalı ve dünya ölçeğindeki rakabette bölgemiz en büyük katkıyı sağlamalıdır. Sektöre yavru balık temin edecek kuluçkahanelerin kurulması teşvik edilmeli, yetiştiriciler üretim ve pazarlama stratejileri konusunda işbirliği yapmalıdır. Yoksa kaçan balık büyük olur.”

Trabzon Haberleri