Başarmak ve yenme arzusu

B. Ali KAVALCI

Başarmak ve yenme arzusu çok defa her güçten, her kabiliyetten daha kuvvetlidir. Kabiliyet ve başarma arzusu yan yana gelince karşılarında durulamaz.
Mübarek dört günlük kurban bayramı süresince Rize içinde ve dışında bayramlaşmak üzere protokol, siyasiler, işdünyası ile yaptığım gezi ve ziyaretlerde birçok kişiyi başarmak, yenmek, bir numara olmak duygusu içerisinde gördüm.
Başarmak ve yenmek üzerine şöyle bir hikâye anlatırlar; Genç bir boksör altıncı raunda kadar önemli rakibi karşısında iyice hırpalanmış, iki defa yere düşmüş. Altıncı raunddan sonra antrenörünün şu fısıltısı ile kendine gelerek dev rakibini devirmişti; “Dayan ve vur. Rakibinin de ancak iki eli var.”
Her büyük başarı, büyük bir mücadelenin neticesidir. Mücadele ne kadar çetin olursa başarı o kadar büyük olur.
Hayatta karşımıza çıkacak engellerin ya altından ya üstünden yahut etrafından geçip gitmeye, büyüklüğüne aldırmadan ilerlemeye mecburuz. Vapurlar yelkenlileri denizden kovdular. Çünkü onlar rüzgâr olsa da olmasa da ileriye gidiyor.
Vapur kendisini tahrik eden, öne iten kuvveti içinde taşıyor.
Hiçbir fırtına onu yolundan çeviremiyor. Onun dışardan kuvvete ihtiyacı yok. Bütün başarmak ve yenmek niyetlerinizin birbirine çalım atarak değil, adam gibi davranarak gerçekleşmesini diliyorum.