Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Artvin Hopa’da İHH’nın düzenlediği iftar öncesi yaşanan olayları değerlendirerek, “Pensilvanya’nın medyası çıktı bu saldırının arkasında durdu. İsrail’in Mavi Marmara’dan dolayı bu yardım teşkilatına kini var. Pensilvanya’nın da aynı sebepten bu yardım kuruluşuna kini var” dedi.
17 ve 25 Aralık’ta hükümete yönelik darbe girişimi olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, “Bu saldırıyı gerçekleştirenler cemaat görüntüsü altında vatanına ihanet şebekesi kurmuş bir örgüttü. Ne olduklarını neye hizmet ettiklerini gördük. Maskeler düştü gerçek yüzlerini gördük” dedi...
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya'da yaptığı konuşmada, "Dün Artvin Hopa’da bir yardım kuruluşunun organizasyonuna adice saldırdılar. CHP’nin bazı milletvekilleri de bu insanlık dışı saldırıyı alçakça övdüler. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı sağda solda iftar sofralarına katılıyor. Ama CHP milletvekilleri iftar sofrasına saldırdı. Pensilvanya medyası sağda solda bu saldırıya methiyeler diziyor. Hopa’da biliyorsunuz, 30 mart seçimlerini AK Parti adayı kazandı. Bunu sindiremediler. Benim bulunduğum otobüsün de camını çerçevesini indirdiler. Yanımdaki emniyet görevlisi haftalarca yoğun bakımda kaldı. Bunlar hep böyle. CHP, böyledir, MHP böyledir, BDP, HDP, hep böyledir. Bunların saldırdığı yardım kuruluşu ölüm pahasına dünyanın her yerindeki mazlumlara yardım götüren bir kuruluş. Bakalım CHP bu alçakça saldırıya ne diyecek. Bakalım bu milletvekilleri hakkında ne yapacak. Milletim Hopa’daki bu saldırıya sandıkta gereken cevabı verecektir. Biz sizlerin desteğiyle 121 yılda güçlü bir Türkiye inşa ettik. İnşallah milletimin takdiriyle cumhurbaşkanı olarak da milletime, bayrağıma hizmet etmeye devam edeceğim." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra İstanbul Dostluk Derneği’nin Yenikapı Şehir Parkı’nda düzenlediği iftar programına katıldı.
Programda konuşmasına, "Bugün ahirete intikal etmiş kardeşlerimiz, abilerimiz özellikle de değerli hocamız Başbakanlarımızdan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı rahmetle, minnetle yâd ediyorum." ifadeleriyle başlayan Başbakan Erdoğan; “Birlikte bulunduğumuz birçok abimizle kardeşimizle omuz omuza mücadele verdik. Hiçbir zaman aslını inkar edenlerden, tarihini unutanlardan, köklerini sırtına dönenlerden olmadık. Bu dava Selçuklu ile başlayan asırlar boyunca 3 kıta üzerinde adalet mücadelesi veren bugüne dimdik ulaşan heyecanla da geleceğe yürüyecek bir davadır. Biz bu davanın sadece birer neferleriyiz” dedi.
“Biz büyüklerimizden ben değil biz demeyi öğrendik” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Mücadelemiz boyunca gençlere bu ilkleri bu terbiyeyi aşılamanın gayreti içerisinde olduk. Gençlere baktığımızda gayretlerimizin boşa gitmediğini görüyoruz. Hak baki olup fani aleme gözlerimiz yumduğumuzda gözlerimiz arkada kalmayacak. Arkadan çığ gibi donanımlı cesur gençlerin geleceğini görmenin memnuniyeti içerisinde huzurlu kalp ile fani aleme veda edeceğiz.”
Kendilerinden önceki nesillerin tek parti zulmü, inançların, değerlerin baskılar altına alındığı dönemde yaşadıklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan “Hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmadılar. Bizim neslimiz önceki nesle göre daha iyi şartlarda olsa da siyasi mücadelemizin kısıtlandığı, partilerimiz kapandığı dönemlerden geçtik. Bizden önceki nesiller gibi biz de ümidimizi kaybetmedik, mücadelemizi sürdürdük. Eskinin manasız yasaklarını tek tek kaldırdık. İnançların, değerlerin, ifade özgürlüğünün, kimlik ve kültürlerinin var olma özgürlüğünün önünü açtık” şeklinde konuştu.
“ZİRVEYE ULAŞMAKTAN DAHA ZOR OLAN ZİRVEDE TUTUNABİLMEKTİR”
Kazanımları muhafaza etmenin onları elde etmekten daha zor olduğuna vurgu yapan Başbakan Erdoğan, “Zirveye ulaşmaktan daha zor olan zirvede tutunabilmektir. Şeyh Edebali'nin Osman Gazi’ye meşhur nasihatinde söylediği gibi ‘Yükseklerde yer tutanlar engindekiler kadar emniyette değildir.’ Bizim şu anda asla rehavete kapılmadan asla gevşemeden kazanımlarımızı muhafaza etmemiz gerekiyor. Biz nasıl bir inançla çalışıyorsak Türkiye’de ve dünyada hasımlarımız da aynı hırsla çalışıyorlar. Biz yeni Türkiye için nasıl mücadele veriyorsak eski Türkiye’yi özleyenler de o kadar hırsla çalışıyor. 17 ve 25 Aralık tarihinde yolsuzluk bahanesi altında hükümetimize yönelik bir darbe gerçekleştirilmek istendi. Eğer başarılı olsalardı kaybeden sadece Ak Parti değil tüm Türkiye olacaktı” dedi.
"Bu saldırıyı gerçekleştirenler siyaset mücadelemizi her fırsatta engellemeye çalışan, partilerimizi kapatan zihniyetti" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu saldırıyı gerçekleştirenler cemaat görüntüsü altında vatanına ihanet şebekesi kurmuş bir örgüttü. 1980’de askeri müdahaleyi desteklediler. Darbecilere övgüler düzdüler. 1990’larda başörtüsü mücadelesinin karşısında oldular, başörtüsünü füruattır diye tanımlamaya çalıştılar. 28 Şubat'ta darbecilerin yanında yer alıp imam hatip okullarının kapatılmasını desteklediler. Dönemin Erbakan Hükümetine beceremediniz artık bırakın diyecek, darbecilere aynı dili kullanacak kadar vefasız oldular.”
“Son birkaç yıl içinde bu örgütün ne kadar nankör ne kadar kaypak ne kadar ihanet içerisinde olduğunu tecrübe ettiniz” diyen Erdoğan “Sadece Ak Parti'ye değil kendisi dışımdaki her hayırlı mücadeleye hasım oldular. Hayırda yarışmak yerine çelme takmayı tercih ettiler. Tüm hesapları kristal bir vazo gibi parçalandı. Ne olduklarını neye hizmet ettiklerini gördük. Maskeler düştü gerçek yüzlerini gördük” ifadelerini kullandı.
Artvin Hopa’da dün İHH’nın düzenleyeceği iftar öncesi yaşanan olaylara da değinen Erdoğan “Dün Artvin’in Hopa ilçesinde tatsız bir hadise yaşandı. İnsani Yardım Vakfı Hopa’da yoksullar için bir iftar hazırlığı yaparken bir kısım vandallar bir kısım alçaklar yardım kuruluşunun çalışanlarına hunharca saldırdılar. Bu saldırganları biz tanıyoruz. Aynı grubu benim Hopa mitinginde de gördük. Onların nereden beslendiğini, neye hizmet ettiğini biliyoruz. Bu örgütün medyası Pensilvanya’nın medyası çıktı bu saldırının arkasında durdu. Eğer görmeyen varsa ben burada bir kez daha hatırlatmak isterim. Pensilvanya’nın bu kuruluşa olan kini bu yardım teşkilatının İsrail’e verdiği rahatsızlıktan dolayıdır. Pensilvanya’nın İsrail’e karşı bir açıklamasını duydunuz mu? Duyamazsınız. İsrail’in Mavi Maramara’dan dolayı bu yardım teşkilatına kini var. Pensilvanya’nın da aynı sebepten bu yardım kuruluşuna kini var. Ne diyordu? 'Otoriteden izin almalılar' diyordu. Otorite kim? Güneydekiler mi yoksa biz mi? Eğer Türkiye ise biz zaten izni verdik. Ama bunlara göre İsrail. Hopa saldırısının arkasında durmaları bundan kaynaklanıyor. Eğer 25 Aralık darbe girişimi başarılı olsaydı. Selam terör örgütü diye uydurdukları hayali bir şemanın içine bu kuruluşu da bizleri de dahil edip derdest edeceklerdi” şeklinde konuştu.