Başbuğ'un 4 Şehit Cevabı!

Genekurmay Başkanı Başbuğ'a el bombası patlaması sonrası şehit olan 4 asker soruldu. Kaza mı? Ceza mı? Başbuğ soruya bakın nasıl cevap verdi...

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'a Elazığ'da el bombası patlaması sonrası şehit olan 4 asker soruldu. Başbuğ soruya geçiştirerek cevap verdi.

Afyon'daki Büyük Taarruz' un 87. Yıldönümü törenlerine katılan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'a, Valiliğe yaptığı ziyaret esnasında bir gazeteci Taraf gazetesinin manşetten duyurduğu ve bir anda Türkiye'nin gindemine bomba gibi düşen 4 şehit olayı sorudu...

Başbuğ bu soruya geçiştirerek (sanki daha önce bu konuda açıklama yapmış edasıyla) cevap verdi... Yeter artık ya... Şimdi yeri ve zamanı değil....

 

İşte Başbuğ'un verdiği cevap:


OLAY NASIL GERÇEKLEŞTİ?

Nöbette uyuyan askeri pimi çekilmiş el bombası vererek cezalandırdığı öne sürülen teğmen tutuklandı. Bombanın patlaması sonucu 4 askerin şehit olduğu olayla ilgili iddialar da kuvvetleniyor

Elazığ’da 4 askerin şehit olduğu patlamaya, komutanının nöbette uyuyan askere ceza olarak pimini çekip verdiği el bombasının neden olduğu iddiasıyla başlayan tartışma büyüyor. Genelkurmay Başkanlığı, Taraf gazetesinde önceki gün yayımlanan ve Karakoçan’daki patlamanın kaza olmadığını ortaya koyan habere ilişkin henüz bir açıklama yapmadı.

Askerlerin kaza sonucu meydana gelen patlamada şehit olduğunu duyuran Elazığ Valisi Muammer Erol, “O günkü, güvenlik görevlilerinden aldığım bilgiye dayalı olarak verilmiş bir bilgi” dedi. Ancak, bu konuda Genelkurmay’dan henüz yeni bir açıklama gelmemesi ve “erlere bu cezayı verdiği” öne sürülen Teğmen Mehmet Türker’in askeri mahkemece tutuklanması haberin “doğruluğu”na yorumlanıyor.

‘Peşini bırakmayacağız’

Karakoçan Jandarma Komutanlığı’nda görevlendirilen 2. Motorlu Piyade Taburu 3. Bölük’e bağlı Çavuş İbrahim Yaman ile erler İbrahim Öztürk, Ali Osman Altın ve Mesut Bulut, 17 Ağustos’ta meydana gelen patlamada şehit düştü. Soruşturmada, patlamanın kaza sonucu değil, nöbet sırasında uyuduğu ileri sürülen bir erin pimi çekilmiş el bombasını tutmakla “cezalandırılması” sırasında meydana geldiği haberleri, şehit ailelerinin acısını daha da artırdı.

Bombanın elinde patladığı belirtilen Tarsuslu Er Öztürk’ün dayısı Mehmet Emin Ayhan, “Bu işin peşini bırakmayacağız” dedi. Yeğeninin, elinde el bombasını patlatacak kadar cahil olmadığını vurgulayan Ayhan, şöyle konuştu:

“Yeğenim elinde bombayı patlatıp, ölecek biri değildi. Vatansever ve bilinçli bir çocuktu. Biz askere gönderiyoruz, bu ülkeyi beklesin diye, ölüme göndermiyoruz. Durumun böyle olduğunu düşünmüyorduk.

Televizyonlardan duyup okuduktan sonra, böyle olduğunu düşünmeye başladık. Basından öğrendiğimize göre, pimi çekilmiş bomba eline verilmiş. Böyle bir şeye ihtimal olur mu? Ben de askerlik yaptım, böyle eğitim görmedim. Aile olarak bu işin peşini kesinlikle bırakmayacağız.”

Vali: Bana ‘kaza’ dediler

17 Ağustos’ta olayın nedeniyle ilgili sorulara “kaza” yanıtını verdiğini kaydeden Elazığ Valisi Muammer Erol, “Bana kaza diye bilgi verdiler. O günkü verdiğim bilgi, güvenlik görevlilerinden aldığım bilgiye dayalı olarak verilmiş bir bilgi. O gün o beyanatın dayanağı o gün de söylediğimiz gibi güvenlik birimlerinden bize verilen bilgiydi. Bilgi de bu kadardı. Biz de verilen bilgi kadar söyledik” dedi.

Bakanın da bilgisi yok

Taraf gazetesinin sorgularını yanıtlayan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ise “Bana resmen rapor gelmedi. Gazete havadisini okudukça öğrendim. Ayrıntısını bilmiyordum” dedi. Konuyla ilgili resmi bir bilgi olmadığını vurgulayan Gönül, “Ama Meclis’te bu konu sorulursa, o zaman bir cevap verilir” diye konuştu. DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis de patlamayı TBMM gündemine taşıdı. Taraf gazetesinin haberinde, 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’in soruşturmayı yürüten birimlerden olayın kapatılmasını istediği iddiasına yer verildiğini belirten Halis’in, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergedeki sorular şöyle:

“Son 20 yıl içinde kaza olarak kayda geçen bomba ya da patlayıcı sonucu kaç asker yaşamını yitirmiştir? Son 20 yıl içinde intihar ettiği iddiasıyla kaç asker yaşamını yitirmiştir? Kaza ve intihar sonucu yaşamını yitiren askerlerden kaçının ailesi yargıya başvurmuştur? Yargısal süreç nasıl sonuçlanmıştır? Kaza ya da intihar sonucu yaşamlarını yitiren askerlerin illere (doğum yerlerine) göre dağılımı nasıldır?”

Pimi çekilmiş el bombası ile cezalandırılan ve bombanın patlaması sonucu “şehit düşen” erlerin ailelerine başlangıçta, olayın “kazayla” oluştuğu bilgisi verilmişti.

Teğmen’in ifadesi:

El bombasının önemini kavratmış!

8. Kolordu Komutanlığı’nın soruşturması kapsamında tutuklanan Teğmen Mehmet Tümer, ifadesinde şunları söyledi:

“Saat 10.30 civarında İbrahim Öztürk’ü mevzide ayakta gördüm, yanına gidip el bombasının nerede olduğunu sordum. Bu sırada Ahmet Şensoy istirahat için uyuyordu. İbrahim el bombasını mevzi içinde aradı, bulamadı. Halen el bombasının alınmış olduğundan haberdar değildi.

Bulamayınca beraberimde götürdüğüm bombayı göstererek ‘burada, gece uyuduğun için alındı’ dedim. Fırsat eğitimi kapsamında el bombasının pimini çekerek ‘mandalını bırakmadığın sürece patlamaz’ deyip, bombayı eline verdim. Bundan maksadım, el bombasının önemini kavraması idi. Ayrılma dedim.”

‘Sonra pimi takacaktım’

“Mevzime döndüm. İki mevzi arasında yaklaşık 15 metre kadar mesafe vardır. İbrahim Öztürk’ün, kendi mevzii yakınındaki roket mevziine gittiğini gördüm. Bu iki mevzii arası takriben 20 metre kadardır. Uyarıp mevziinde beklemesini emrettim. Yanıma geldi pimi istedi. Gelip takacağımı, mevziine gitmesini söyledim. Mevziine döndü, bir iki dakika sonra tekrar roket mevziine gittiğini fark ettim. Bu kez yanıma çağırdım, tekrar mevziine gidip oturmasını, pimi gelip takacağımı söyledim. Bu sırada ben kendi mevziimde idim.Yaklaşık 15 dakika sonra patlama sesi duyuldu. Saati hatırlamıyorum, 11.00-11.30 arası olabilir.

Sonradan duyduğuma göre İbrahim elindeki el bombasıyla benim göremeyeceğim şekilde üç mevzi dolaşmış, üçüncü mevzide patlama gerçekleşmiş.

Patlama sesini duyunca koşarak sesin geldiği yere gittim. İbrahim’in mevziinin önünde şiarın üzerinde yüzükoyun yığıldığını gördüm.”

YURT VE DÜNYA Haberleri