Baykal'ın Hedefi Org. Büyükanıt!

“Sen ne hakla konuşuyorsun. Ben Türk milletinin, TBMM'nin anamuhalefet partisinin genel başkanıyım, milletin vekiliyim ben. Milletin vekiliyim ben."

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyinden sürpriz bir şekilde çekilmesine ilişkin pek çok sorunun akıllara takıldığını söyledi. Baykal, “Bu soru ortada kalmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri, oradan sürpriz bir şekilde çıkmıştır. Bu sorunun cevabını istiyoruz” dedi.

CHP Lideri Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Kara harekatının aniden durdurulmuş olması kaçınılmaz olarak dünyada ve Türkiye'de soru işaretleri doğurdu. Sekizinci gününde bu harekata son verme kararı alındı. Bu soru ortadadır. Bu soru kafalardadır. Milletini seven, askerini seven, silahlı kuvvetlerini seven, teröre karşı artık yeter diyen vatandaşlar, haklı olarak 'ya ne oldu birden bire durduk' diye sormaktalar” dedi.

Harekatın bittiğini tüm dünyanın Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'den duyduğunu hatırlatan Baykal, hükümete yüklendi. Birilerinin, Kuzey Irak'taki PKK varlığının tamamen ortadan kaldırılmasını istemediği yolundaki görüşlerini yineleyen Baykal, günümüz siyasetinde artık dostluğa yer olmadığını ifade etti.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyinden sürpriz bir şekilde çekilmesine ilişkin pek çok sorunun akıllara takıldığını söyledi. Baykal, “Bu soru ortada kalmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri, oradan sürpriz bir şekilde çıkmıştır. Bu sorunun cevabını istiyoruz” dedi. CHP lideri, Baykal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın basın toplantısında dile getirdiği, “Görevimizi siz mi belirliyorsunuz, görevimiz ne?” açıklamalarına da yanıt verdi. “Sen ne hakla konuşuyorsun. Silahlı kuvvetlerimize bu görevi veren heyetin bir parçasıyım ben. O tezkerenin altında benim de imzam var. Milletin iradesi var orada” diyen Baykal, uzun süre ayakta alkışlandı.

Baykal, partisinin Meclis Grup toplantısında Irak'ın kuzeyine düzenlenen kara harekatının “sürpriz” bir şekilde son verilmesi tartışmalarına değindi. Harekatın neden erken bitirildiğine dair soru işaretleri bulunduğunu söyleyen Baykal, birilerinin PKK'nın Kuzey Irak'tan tasfiye edilmesi konusunda ve Türkiye'nin nihai hedefe gitmesini istemediğini öne sürdü. Baykal, şunları söyledi:

“Kuzey Irak'ta PKK terörü, tümüyle tasfiye edilmesin, tasfiye eder gibi yap, içerdeki baskıya karşı bir tedbir al. Amerika'ya karşı düşmanlığı da böylece yatıştıralım. Sen de bir şey yapmış ol ama sakın ha Kuzey Irak'taki PKK varlığını tümüyle tasfiye etmeye yönelme mi diye düşünüldü. Bunu sormak hakkımız değil mi? Günümüz siyasetinde artık duygusallık ve dostluk diye bir şey yok. Türkiye'yi her an köşeye sıkıştıracak bir terör faktörünün ortada bulunmasını pek çok ülke aralarında komşu ve dost ülke de olabilir, kendi hesapları Türkiye'yi yönlendirebilme ihtiyacı bakımından uygun bulabilirler. Bu onların hesabı. Beni üzen bunların karşısında bizim siyasi hesabımızın olmaması.”

GİRDİĞİN ZAMAN İŞİ BİTİRMELİSİN

Baykal konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Benim hesabımda şartlar benim doğrudan müdahele etmemi sağlıyorsa, ki sağladı. Oraya girmişsem, ki girdim, girdiğim zaman işi bitirmek olmalıdır, bitirmek. Benim işim, 'bitirmeyin, birazcık duruversin' diyenlere hak vermek değildir. Benim işim onlar hiç bu işe karışmadılar, biz kendimiz bu işi yaptık, onların bizden bir talebi yoktur diye onları beraat ettirmeye çalışmak değildir.
Herkes ve hepimiz işimizi yapacağız. Türkiye'nin işi terörle mücadele konusunda eline geçen fırsatı sonuna kadar kullanmaktır. Ben TSK'nın güç coğrafyada, güç kış koşullarında, başarıyla vermekte olduğu mücadeleyi sadece 8 gün sürdürebileceğine onun ötesine taşıyamaya muktedir olmadığına inanmıyorum. Tablo bu. Kimse alınmasın, kimse duygusallaşmasın, kimse kızmasın. Hepimiz görevimizi yapıyoruz. Bu olayın askeri boyutu var, siyasi boyutu var. Siyasi boyutunu elbette konuşacağız.”

“GÖREV POLEMİĞİNE” SERT YANIT

CHP lideri, Baykal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın dünkü basın toplantısında dile getirdiği, “Siyasilerle polemiğe girmem. Görev tamamlanmamıştır diyenlere soruyorum. Görevimizi siz mi belirliyorsunuz, görevimiz ne?” açıklamalarına da yanıt verdi. “Sen ne hakla konuşuyorsun. Ben Türk milletinin, TBMM'nin anamuhalefet partisinin genel başkanıyım, milletin vekiliyim ben. Milletin vekiliyim ben. Silahlı kuvvetlerimize bu görevi veren heyetin bir parçasıyım ben. O tezkerenin altında benim de imzam var. Milletin iradesi var orada” diyen Baykal, uzun süre ayakta alkışlandı.

ANAVATAN'LI BAŞKAN CHP ROZETİ TAKTI

Gurup konuşmasında, hükümetin belediyeler kanununu tasarısına ilişkin tepkilerini dile getiren Baykal, İstanbul'un Bahçeşehir Belediyesi'nin Anavatanlı Belediye Başkanı Kemal Aydın'a CHP rozeti taktı. Aydın, önceki gün Anavatan Partisi'nden istifa etmişti.

Söz konusu kanun tasarısının Meclis'ten geçmemesi için tüm CHP'li milletvekillerinin mücadele edeceği sözünü veren Deniz Baykal, söz konusu tasarının yasallaşması durumunda ise konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacaklarını söyledi.

EKONOMİ İYİ GİTMİYOR

Deniz Baykal, konuşmasında ekonomideki gelişmeleri de değerlendirdi. Ekonominin iyi gitmediğini ifade eden Baykal, “Artık olay gizlenemez noktaya geldi. Her yeni ekonomik açıklama gidişin kaygı verici olduğunu ortaya koymaktadır” dedi. Son seçimlerden bugüne ekonominin temel kriterlerinin hiçbirisi ile ilgili olumlu bir gelişmenin ortaya çıkmadığını savunan Baykal, şunları söyledi:

“Ne enflasyon, ne işsizlik, ne borçlanma, cari açık ve dış ticaret konusunda sevindirici ve olumlu bir işaret ortaya çıkmadı. Her birisiyle ilgili kaygı verici gelişmeler yaşanıyor. İşsizlik artıyor, artık resmi rakamlarla örtülemez bir noktaya geldi işler. Devletin ve borcu artıyor. Vatandaşın yükü artıyor. Türkiye giderek daha çok dışarıya bağımlı bir ülke haline geliyor. Tarihimizin hiçbir döneminde Türkiye bugün ki kadar dışarıya bağımlı bir ekonomi haline gelmemiştir.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ekonomide yaşanan “olumsuz” tabloya rağmen, “ekonomi iyi gidiyor” şeklinde açıklamalar yaptığını hatırlatan Baykal, “Bunların irdelenmesi gerekiyor. Başbakan 'borç stoku artmıyor' diyor. Neye dayanıyor. Özel bir borç tarifi yapıyor. Maastricht kriterlerinin borç tarifini değiştirerek bunu söylüyor. Borç stoku artmaktadır. Borç stoksu ABD Doları cinsinden 2007 sonuna göre 456 milyar dolara çıkmıştır” dedi. Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, 'düşük faizle borçlanıyoruz' açıklamalarını da eleştirirken, bu düşüncenin altında ise “faizi enflasyondan bağımsız bir rakam olarak düşünülmesinin” yattığını söyledi.

YURT VE DÜNYA Haberleri