İstifasını Ulusal Çay konseyi yönetim kuruluna sunun Bayramoğlu’nun beklenmeyen kararı, Rize’de ve çay sektöründe şok etkisine neden oldu.
Bayramoğlu, yaptığı açıklamada, “Çay kanun tasarısını sabote eden bakanlık yetkilileri ile kanunun ne anlama geldiğini anlamakta direnen kurum yetkililerini Allah’a ve kamuoyunun vicdanına havale ediyorum” dedi.
Alihan TELATAR
Ulusal Çay konseyi Başkanı Ali Bayramoğlu görevinden istifa etti. Ulusal Çay konseyinin kurucu başkanı olan ve 3,5 yıldır bu görevi sürdüren Bayramoğlu’nun beklenmeyen istifası Rize’de ve çay sektöründe şok etkisine neden oldu.
Ali Bayramoğlu, Ulusal Çay Konseyi’nin yönetim kuruluna sunduğu istifa mektubunda şu görüşlere ver verdi: “Çay sektörünün özele açılmasından bu yana, yaklaşık 25 yıldır çay üretimiyle iştigal ettim ve halende faaliyetlerimi sürdürüyorum. Bu süreçte sektörümüzün daha iyi noktalara gelebilmesi, müstahsil, sanayici ve tüketici açısından memnuniyet verici ulusal ve uluslar arası alanda marka olabilmiş, kabul görmüş ve sürekli talep edilen bir ürünün üretilebilmesi, derinliği olan ve bölgemize daha fazla katma değer girişine imkân veren bir sektör olabilmesi için şahsım ve konusunda uzman ve ehliyetli birçok sayısız organizasyon ve program gerçekleştirdim. Özellikle milletvekili olduğum dönemde çayın bölge insanımıza daha fazla katkısının olabilmesi ve ana problemimiz olan kaçak çay başta olmak üzere art talep dengesinin oluşturulması için çalıştım. Tüm Rize Karadeniz kamuoyu çok iyi hatırlayacak ki yeni düzenleme ve çay kanun çalışmalarına başladığımız süreç içinde hem fiyat hem de ödemeler son derece istikrarlı bir hale gelmiş ve sektörde memnuniyet konuşulmaya başlanmıştı. Hem özel sektör hem de kamuya yarayan ve var olan düzensizliği düzene sokacak çay kanunu daha çıkmadan birçok konu düzene girmeye başlamıştı bile.
Ancak, tüm varlığını sosyal sorumluluk taşıma kelimelerine dayandırarak hazine ve devlete dayandıran ve o süreçte bu çalışmaları sabote eden başta bakanlık ve yetkilileri ile kanunun ne anlama geldiğini ve kurumlara ne avantaj sağlayacağını bile anlamakta direnen kurum yetkililerini önce Allah’a sonra kamuoyunun vicdanına havale ediyorum. Kurum sosyal sorumluluk taşıyor da özel sektör taşımıyor mu? Kurum istihdam oluşturuyor da özel sektör oluşturmuyor mu? Haksız rekabet hangi alanla olsun haksız rekabettir. Hepsinden önemlisi, böyle bir destek programına dahil edilen firmalar çok rahatlıkla hem standart yaş çay fiyatlarına hem de standart ve düzenli ödeme planına dahil edilerek kurumdan çok daha fazla sosyal sorumluluk üstlenebilirdi. Ancak hiçbir şey yapılmadı. Sadece kurum iyi diğerleri tu kaka yapılmaya çalışıldı.”
Yılmadan yorulmadan, her türlü baskı ve zorlamalara rağmen hakkı ve doğruyu savunmaktan kaçınmadığını ifade eden Bayramoğlu, açıklamasını şöyle tamamladı: ''Mücadeleyi terk etmemiş biri olarak artık sektöre hiçbir katkım ve faydam olamayacağına inanmış bulunmaktayım. Mevki ve makamları işgal ve istila etmek gibi bir düşünce ve arzum olmadığından hem Ulusal Çay Konseyi üyeliğinden hem de kurulduğundan bu yana devam ettirdiğim başkanlık görevimden istifa ediyorum. Yaptığım çalışmalarda eğer bir haksızlık, menfaat duygusu, sorumsuzluk ve sektöre zarar verecek bir husus var ise hem dünya hem de ahirette karşılığını vermeye hazırım. Ancak, hem bana hem çalışma ekibimize hem de çalışmalarımıza haksızca saldırılmış ve haksızlık yapılmış ise, yapanlar her kim ise onlara da hakkımı helal etmeyeceğim.''