Bekaroğlu'nu bir anlayan çıkmadı!

SP Rize eski milletvekili Prof. Mehmet Bekaroğlu, 2 internet sitesinde çıkan haberle, adeta Ergenekon savunucusu ilan edildi!

Saadet Partisi eski Rize Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, hakkında 2 ayrı haber sitesinde yapılan yanlış değerlendirme nedeniyle adeta Ergenekon savunucusu ilan edildi.

3 Temmuz 2009 günü F tipi cezaevlerindeki “sohbet hakkı” ile ilgili olarak, Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Av. Selçuk Kozağaçlı ve TAYAD temsilcisi Av. Behiç Aşçı ile birlikte yaptığı basın toplantısında kullandığı ifadeler nedeniyle hakkında; gazetecilikten uzak, konuyu tamamen yanlış aksettiren haberler yayınlandığını belirterek, “O basın toplantısında özet olarak şunları söyledim: “F Tipi cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülere haftada 10 saat sohbet hakkı tanıyan genelgenin hazırlanması sırasında Hak-İş Başkanı Salim Uslu ile birlikte dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek’le görüştük. Devam etmekte olan ölüm oruçlarının yeni can kayıpları olmadan bitmesini amaçlıyorduk. Ölüm orucu yapanları haftada 10 saat sohbet hakkı tanınırsa eylemlerine son vermeye ikna etmiştik. Hükümet de bu eylemlerin bitirilmesini istiyordu. Yapılan görüşmeler sonrasında ‘koşulsuz olarak’ hafta 10 saat sohbet hakkı tanındı ve eylemler bitti. Ne var ki bu genelgenin gereği bir türlü yapılmadı. En son öğrendik ki, genelgede ‘haftada 10 saat’ değil, ‘haftada 10 saate kadar’ ifadesi kullanılmış. Şimdi Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü bu ibareye dayanarak Hükümet’in vermiş olduğu sözü tutmuyor, haftada 10 saat sohbet hakkını uygulamıyor. Bu ayıptır. Devlet yurttaşlarını aldatmaz, kelime oyunları ile sözünden caymaz. Devletin niçin böyle şeylere ihtiyacı olsun? Bürokratlar hesapta devleti koruyorlar. Aslında bu şekilde davranılarak devletin meşruiyeti ortadan kaldırılıyor. Demokrasi, sadece 4-5 yılda bir seçimlerin olması demek değildir. Demokrasilerde hükümet kararlarına ve uygulamalarına yurttaşları ortak eder, onlarla görüşerek, uzlaşarak ülkeyi yönetir. AKP’nin demokratlığı maalesef bu kadar. Yurttaşları aldatarak, böylesine kurnazlıklar yaparak demokratlık olmaz. Bakın Türkiye neyi tartışıyor, AKP yine gece yarısı önergesi ile demokratikleşme yapmaya çalışıyor. Böyle olur mu? Ne istiyorsan niçin insanlara açık açık anlatmıyorsun? Gerekiyorsa niçin önce Anayasa değişikliği yapmıyorsun? Böyle kurnazlıklarla demokrat olunmaz. Bu şekilde yol alınamaz.” Benim söylediklerim bunlardan ibaretti. Samanyolu Haber ve Aktif Haber siteleri bu söylediklerimden hareketle “Mehmet Bekaroğlu yine sahnede!” başlığı ile şöyle bir haber/yorum yayınladılar: “29 Mart yerel seçimlerinden önce Ergenekon davasını siyasi bir davaymış gibi yansıtan sözleriyle gündeme gelen Saadet Partisi İstanbul adayı Mehmet Bekaroğlu, yine sahnede... Bekaroğlu, askere sivil yargı yolunu açan yasa değişikliğini ‘gece yarısı' üzerinden eleştirirken SP lideri Numan Kurtulmuş'tan düzenlemeyle ilgili hükümete destek geldi.” Şimdi bu haberde insaf, insanlık, gazetecilik nerede?" diye konuştu.

Bekaroğlu, kendisinin de ülkede büyük bir mücadele verildiğine inandığını söyleyerek, “Elbette bu mücadeleyi destekliyorum. Dahası, şimdi demokrasi, hak ve özgürlük üzerinde mangalda kül bırakmayanların gündeminde böyle kavramlar hiç yokken ben bu mücadelenin içindeydim, bunun için risk alıyor, bedel ödüyordum. Buna herkes şahittir. Ne var ki bu mücadelede ciddi bir yöntem sorunu var. Bu yöntem sorunu zaman zaman haklı mücadeleye zarar veriyor. Sorun şu: Kimileri mücadelede her yolu mubah görüyor. Yalan söyleniyor, iftira ediliyor, arkadan dolanılıyor, belden aşağı vuruluyor, kul hakkına özen gösterilmiyor. En kötüsü, her konuda aynı düşünmeyen herkes düşman olarak kabul ediliyor ve onlara da aynı muamele yapılıyor. Ya bizdensiniz ya da Ergenekoncusunuz deniliyor. Benim başıma gelen de bundan farklı bir şey değil.” dedi.

“Hayır, Ergenekoncu değilim, darbelerden ve darbecilerden nefret ederim” diyen Prof. Bekaroğlu, şöyle devam etti: “Elbette milletin iradesinden yanayım; halkın kendi kendisini yönetmesini, insan hak ve özgürlüklerini sonuna kadar savunuyorum. Ama birilerinin yanlışlarını, beceriksizliğini paylaşmak zorunda da değilim. Dahası, bugün milletin ensesinde boza pişirenlerin kurmuş oldukları totaliterizmin simetrisinde yenisinin kurulmakta olduğunun da farkındayım. Hak mücadelesi maalesef bir iktidar mücadelesine dönüşmüş durumda. Kemalizm’in alternatifi neo-Kemalizm olmamalı. Gerçek hukuk devletini, herkese insan hak ve özgürlüklerini, adaleti savunmalıyız. Yöntem esas kadar önemlidir. Meşru amaçlara ulaşmak için meşru yöntemler kullanmak zorundayız. Bugün hak mücadelesi veriyoruz diyen bir çok yayın organının, geçmişte merkez medyanın (bir zamanlar buna bir kısım medya derdik) bize yaptıklarının aynısını onlara ve kendileri gibi düşünmeyen herkese yaptıklarını görmemek mümkün değil. İftira ile, yalanla, kul hakkı çiğneyerek meşru bir amaca hizmet edilemez.

Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, kendisi hakkında yazılan yanlış bilgilerin düzeltilmesini de isteyerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Aksi takdirde hakkımı helal etmeyeceğim. Ben ölüme, ölümden sonra hayata ve hesap gününe inanıyorum. Bu dünyada hesaplaşmaya zaman kalır mı, bilemiyorum, ama orada bütün hesapların görüleceğine inancım tamdır.”

Rize Haberleri