'Benim için üzülme' Karadeniz dizisi midir?

Yasin Paşalı

30 Ocak 2012 tarihli yazımda “Bu ülkede Karadeniz dizisi çekecek cesur yürek yok mu?” diye başlık atmış ve cevabını aramıştım.

Yaklaşık 10 ay sonra ekranlarda bir Karadeniz dizisi gördüm. Karadeniz dizisi diyorum. Çünkü dizinin konusu ve kahramanları senaryoya göre Karadenizli?

Kamuoyunda da algısı öyle.

Bu dizinin adı “Benim için üzülme”

Peki, “Benim için üzülme” Karadeniz dizisi midir?

Dizi ile ilgili yazı yazmak için 3 bölüm bekledim. Bu hafta da 4. bölüm yayınlanacak.

3 bölüme göre şu diziyin âcizane yaklaşık 12 yıldır medya sektöründe çalışan biri olarak değerlendirmek isterim.

Önce adından başlayalım. Adı; Benim için üzülme

Pek de Karadenizvari isim değil. Bildiğimiz klasik bir isim ve de söylem

O zaman ismin içeriği bize yakındır dedik. Fakat onda da yanıldık. Çünkü “Benim için üzülme” dizideki Buke karakterli Kürt kızını oynayan Fulya Zenginer’e adanmış.

“Benim için üzülme” Karadeniz dizisi ise başroldeki de doğal olarak Karadeniz karakterli olmalı ama değil. Dizi fragmanlarında ve tanıtımlarında önce Buke adlı Kürt kızını oynayan Fulya Zenginer yer alıyor.

Yanlış anlaşılmasın başrolde Kürt karakterine karşı değilim. Tabii ki olmalı. Ben, söylendiği gibi bir Karadeniz dizisinde başrolünde doğal olarak bir Laz karakterinin olmasını beklerim. Nasıl ki bir doğu filminde başrolde bir Kürt karakterinin olması gibi.

Dizide maalesef Karadeniz şivesini beceremeyen oyuncular var. Gerçi alıştık bu olumsuzluklara diğer dizilerden.

Dizinin çekildiği mekânlar Karadeniz’de ağırlıklı Hopa olmak üzere, Arhavi, Borçka, Fındıklı ve Çamlıhemşin. Bizim yörede yaşayanlar ve bilenler dizinin karakterlerini bir orada bir burada görünce bayağı yadırgıyor. Düşünsenize Hopa sahilinden aşıklar buluşmak için bir anda Borçka’daki Karagöl’de oluyorlar. Sanki göl, Hopa’da köydeki bir göl gibi algılanıyor. İşin aslı o değil. Hopa ile Borçka Karagöl arasında 61 km var. Adı üzerinde dizi işte.

Dizi ileriki bölümlerde (her dizide olan) eş, dost, akrabalar arasındaki çarpık gönül ilişkilerine de gebe gibi görünüyor.

Ve benim dikkatimi çeken meselelerden biri de Karadeniz dizisi denilen ‘Benim için üzülme’de, Karadeniz müziğinin en önemli simalarından olan Kazım Koyuncu’nun olmaması.

Nedeni ne acaba? Ailesi mi istemedi yoksa başka bir neden mi var?

Ağırlıklı Hopa’da çekilen ve aslen Hopalı olan Kazım Koyuncu’nun ezgileri yok.

Bir de “Benim için üzülme” adlı dizinin misyonu umarım sadece bir klasik diziden ibarettir.

Peki, bu dizinin hiç mi iyi yanı yok derseniz; tabii ki var.

Karadeniz’in eşsiz güzellikleri hiçbir dizide bu kadar güzel yayınlanmamıştı.

Laz ve Hemşinli karakterler tam olmasa da şimdiye kadarki en iyisi. Lazca bir dizide bu kadar fazla yer almamıştı. Diziye yerel halkın çok büyük desteği de söz konusu.

Eksik olsa da bir Karadeniz müziğinin en iyi yansıtıldığı dizi. Özellikle Ayşenur Kolivar ve Selçuk Balcı.

Karadeniz insanı ile Kürt insanının bir arada yansıtıldığı en iyi dizi.

Tabii ki artısı ve eksisi çok bu dizinin. İleriki bölümlerle birlikte bunları da yazmaya çalışacağız.

Bir parantez de dizinin hikâyesini ve genel yönetmenliğini yapan Mahsun Kırmızıgül’e açmak istiyorum. Çok büyük emek verdiği muhakkak. Fakat eğer bu diziye tam bir Karadeniz dizisidir diyorsa bence o da yanılıyordur. Bu arada diziyi Hopalı rahmetli Hilmi Topaloğlu’na adaması da büyük bir incelik.

Dizide en beğendiğim oyuncu ise; Orhan karakterli (Erken doğduğu için hafif bir zekâ geriliği ve fiziksel kusurlu rolü oynuyor) Ahmet Varlı. Gerçekten rolünün hakkını veriyor. Çünkü herkes o rolü oynayamaz.

Her şeye rağmen dizide emeği geçen herkese yürekten teşekkürler. İnşallah ileride çok daha iyi bir dizi olur ve de İstanbul’a taşınmaz. Bu arada hatırlatalım “Benim için üzülme” Her Salı saat 20.00’da atv’de

Ben 30 Ocakta ”Bu ülkede Karadeniz dizisi çekecek cesur yürek yok mu?” diye sordum ama bizlerden hiç biri şimdiye kadar ortaya çıkmadı.

Umarım bizlerden birileri Mahsun Kırmızıgül’den biraz örnek alır ve bu diziden de çok daha iyi gerçek anlamda otantik bir Karadeniz dizisini hayata geçirir.

 

“ Kripto “  Köşesi 

Resimler ve Hayaller

Bazen karşı tarafa resimlerle mesaj vermek isteriz.

Rengimizi, düşüncemizi resimlerle ifade ederiz.

Güzel, komik resimler olumlu olduğumuzu,

Kötü ve sert resimler ise olumsuz olduğumuzu ifade eder.

Bu arada fulü olanlarda var.

Peki, gerçekten buna ihtiyacımız var mı?

Neden bizler düşüncelerimizi direk karşı tarafa sözlü olarak ifade etmeyiz?

Yoksa karşı taraf çok mu anlayışsız?

Ya da bizler mi onları öyle görmek istiyoruz?

Başka bir neden mi var yoksa?

Hayal dünyamızda kim bilir neler vardır?

Ne dersiniz?

 

… Ve Son Nokta.

Resmin dili, hayalin de resmi yoktur.(Yasin Başalmaz)