Bozkurt: "Çay kanunu fırsatını gerçeğe dönüştürmeliyiz"

Emekli Tarım ve Orman Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Bahattin Bozkurt Çay Kanunu’nu üretici için bir fırsat olduğunu ifade ederek, her kesimin bir araya gelerek bu fırsatı gerçeğe dönüştürmesi gerektiğini söyledi.

Meclise gönderilen Çay Kanunu üzerinden tartışmalar devam ederken emekli Tarım ve Orman Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı, Ulusal Çay Konseyi kurucu üyelerinden Bahattin Bozkurt, kanunla ilgili değerlendirmelerde bulundu.



Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Genel Sekreter Yardımcısı Bozkurt, yaptığı yazılı açıklamada, “Bölgemizin en önemli, ülkemizin de önde gelen Tarımsal ürünlerinden biri olan çayımızın yıllardır dillendirilen, ancak bir türlü gerçekleşmeyen bir kanununun olmaması sorununa nihayet çözüm getirilmektedir. Haziran ayı içerisinde meclise sunulan çay kanunu üretici, tüketici ve sanayicimiz açısından önemli maddeler içermekte olup tüm kesimler için önümüzde bir fırsat olarak durmaktadır. Çay tarımı ve geleceği için bir milat niteliğindeki kanunla ilgili bir takım eleştirilerim de bulunmaktadır. İlk olarak tanımlar başlıklı 2. maddede çay yaprağını işleyen fabrikalara sınıflandırma getirilmiştir. Bu sınıflandırmada A ve B lisanslı tanımları uygun olmakla birlikte C lisansı ile ilgili düzenleme yeniden ele alınmalıdır. C tipi işletmeler kanunda sadece dökme çayı paketleyen ve kuru çay ithal yetkisi verilen işletmeler olarak tanımlanmaktadır. Mevcut durumda Çaykur harici özel olarak sadece çay paketlemesi yapan tesisler bulunmamaktadır. Paketleme yapan tesisler, her türlü gıda paketlemesi ruhsatı alan kuruluşlardandır. Bu Kuruluşlar çoğunlukla çay tarımı yapılan bölgelerin dışında ve genellikle kaçak çayın pazarlandığı bölgelerde yer almaktadır. C tipi işletmelere ayrıca kuru çay ithal yetkisi verilerek kaçak çayların yerli çaylarla harmanlanarak piyasaya sürülmesinin fırsat verilmiş olunacaktır. Bu nedenlerden dolayı eğer C lisanslı işletme yetkisi verilecekse kesinlikle bu işletmelere ayrıca kuru çay ithal yetkisi verilmemelidir kuru çay ithal yetkisi sadece A ve B lisanslı işletmelere verilmelidir. Madde 3 çay alanlarının ruhsatlandırılması ile ilgili olup ruhsatlandırma ile ilgili kriterler çok iyi belirlenmelidir. Kanuna bağlı olarak çıkarılacak yönetmeliklerde ruhsatlandırmanın detayları belirlenirken şu hususlar göz ardı edilmemelidir; yeni çaylıklar sadece klon anacı ile tesis edilmeli tohumla tesis edilmesinin önüne geçilmelidir, yüzde yirminin üzerinde eğim olan arazilerde mutlak suretle teraslama zorunluluğu bulunmalı, mevcut ruhsatlı alanların zaman içerisinde bu kriterlere uygun hale getirilmesi için devlet desteği sunulmalıdır. Kanun ile A ve B lisanlı işletmelerin pazarlayacakları kuru çay miktarlarının belirlenmesi ile Çaykur’un kuru çay piyasasındaki yerinin güvence altına alınması sağlanmış olacaktır.” ifadelerini kullandı.

"FİYATI KONSEYİN BELİRLEMESİ İSABETLİ"
Bu kanun ile çay fiyatlarını belirleme yetkisinin ulusal çay konseyine verilmesi ve fiyatların hasattan önce belirlenmesinin önemli ve yerinde bir düzenleme olduğunu ileri süren Bozkurt, “Böylece kurucusu olduğum ve üç dönem yönetim kurulu üyeliğini yaptığım ulusal çay konseyinin etkinliği arttırılmış olacaktır. Konseyin fiyat belirlemediği durumlarda fiyatlar yıllık artışlar baz alınarak Bakanlık tarafından belirlenecektir. Diğer taraftan kanun ile yaş çay bedellerinin de altı ay içerisinde ödenmesi zorunlu hale gelmiştir. Ayrıca kanunla sözleşmeli üretim modeli getirilmektedir. Bu model ile üretici ve sanayicinin bir araya gelmesi ve üreticinin ürününü satması garanti altına alınmaktadır. Ayrıca her işletme kendi çay alım yerlerini belirleyerek düzensiz ve gayrı sıhhi yaş çay alımları önlenmiş olunacaktır. Sonuç olarak yıllarca sözü edilen ancak bir türlü gerçekleşmeyen çay kanunu önümüzde bir fırsat olarak durmakta olup, her kesim bir araya gelerek bu fırsatı gerçeğe dönüştürmelidir. Kanun çıktıktan sonra yapılacak yönetmenlik ve diğer düzenlemeler konu ile ilgili tarafların görüşü alınarak yapılmalıdır. Yukarı da izaha çalıştığım konular da dikkate alınarak kanunun çıkarılmasını ve bu vesile ile çayımızın geleceğini koruma altına alınmasını sağlayalım.” dedi.

Rize Haberleri