Terör denilen belayla ilk defa karşılaşmış bir ülkede yaşamıyoruz. Bu güne kadar on binlerce vatan evladını kanlı teröre kurban vermiş bir ülkeyiz. Yalnız 12 Eylül öncesi dönemde 5 bine yakın gencimizi kardeş kavgasında kaybettik. Bölücü terör yüzünden 30 bin evladımız canından oldu. Terör denen illetten böylesine yaralı düşmüş bu memlekette olup bitenlere karşı milletçe bize yakışan sabrı gösterdik ve göstermeye de devam ediyoruz. Terör denilen vahşeti alkışlamak, görmezden gelmek, seçtiği hedefe göre terörü değerlendirmek insani bir yaklaşım olamaz. Terör terördür, kimi hedef seçerse seçsin, kahpeliklerin en büyüğüdür. İnsanların yaşam hakkını hedef alan, insanları sırtından vuranlara insan denilemez. Bu bir canavarlıktır, bu yamyamlıktır.
En son olarak Ermeni kökenli bir gazeteci vatandaşımızı hedef seçtiler. Bu topraklarda doğmuş, bu toprakların tozuyla tozlanmış, bu ülkenin insanlarının birlikte yaşamasını kendisine hayat misyonu olarak seçmiş bu insanin katledilmesi elbette bütün Türk milletini acıya gark etmiştir. Cenaze törenindeki kalabalık bu iddiamızın en açık göstergesidir. Ne yazık ki; Türk milletinin bu insancıl yaklaşımı bazı çevreleri rahatsız etmiş olacak ki, bu fotoğrafı kirletebilmek için ellerinden geleni ortalara dökmek istemişlerdir. Dink denilen vatandaşımız bu ülkenin teröre verdiği ilk kurban değil ki kıyametler koparıldı ve koparılmak isteniyor. Hele hele Hepimiz Ermeniyiz gibi pankartlar açarak, ölü üzerinden kirli emellerine ulaşmak isteyen çevreleri millet olarak hayret ve ibretle izledik. 40 bin tane ana kuzusu bölücü teröre hedef olurken bu pankartları açanlardan acaba kaç tanesi, hepimiz Türküz diyebilmiş ve demişlerdir? Hiç birisi, evet hiç birisi böyle bir tepki göstermemiştir. İşte bu masumane fotoğrafın ardındaki şeytanlığı, soysuzluğu ve ruhsuzluğu çok iyi bir şekilde tahlil edebilmeliyiz. Bunu insancıl duygularla seslendirenlere saygı duyarım, ancak bu işi şeytani düşüncelerle sergileyenlerden de tiksinti duyuyorum. Burası Türkiyedir ve burada yaşayan herkese Türk denir. Öyle başlık logosunun altına, Türkiye Türklerindir yazıp, daha sonrada Türkün kimyasını hedef alan medya tetikçilerine bu milletin alkış tutacağını kimseler sanmasın. Biz artık akıllandık ve çok tecrübeler edindik. Her fotoğrafın birden çok yüzünün olduğunu artık idrak etmiş bulunuyoruz. Önümüze konulan fotoğrafı artık tek veya birilerinin istediği boyuttan değil, kendi istediğimiz ayrıntılarıyla da görebiliyoruz. İşte Dinkin cenazesinde ve sonrasında yazılıp çizilenlere baktığımız zaman üzülmemek elde değil. Orduyu Trabzona müdahale etmeye davet edenlerden alın da, bütün Karadenizlileri potansiyel suçlu diye takdim etmeye kalkacak kadar adileşebilenleri de hayretler içerisinde, utanarak biraz da iğrenerek takip ediyoruz. İşte akan gözyaşlarının, teröre kurban verilen canların, toplumda meydana gelen fikri kaymaların sebebi hep bu leş kargalarıdır. Türkiyenin bu satılmışlar ekibini tanımadan, bunların kirli tezgâhlarını bozmadan terörün kökünü kazıması kolay olmayacak. Yüreklerindeki soysuzluk, köksüzlük hastalıkları tedavi edilmeden, kirli yüzlerindeki maskeleri indirilmeden, oynanmak istenen oyunların kurgulandığı adres doğru olarak belirlenmeden bu sancılarımızı dindirmemiz çok zor görünmektedir. Tekrar etmek istiyorum. Bu fotoğrafa çok iyi bakalım ve fotoğrafın ileride çizilecek karelerini de gözden kaçırmayalım. Bu fotoğraf üzerinde renk ayrımı çalışması yapacakların da, örtülü kişiliklerini de gözden kaçırmayalım lütfen.