CAMİ AYAĞA KALKARSA TOPLUM AYAĞA KALKAR
Rize İl Müftüsü Yusuf Doğan, Berat Camiinde düzenlenen Büyükler Kuran eğitimi sertifika programında yaptığı konuşmada mabetlerin ayağa kalkması gerektiğini ve bu nedenle düzenlenen bu programların oldukça önemli olduğunu belirterek “Cami ayağa kalkarsa toplum ayağa kalkar. Cami ıslah olursa toplum ıslah olur” dedi.
TV’LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR
Berat camiinde cami imam hatibi Halil Çelik’in büyükler için düzenlediği Kuran eğitimi programını tamamlayan kişilere sertifikaları verildi. Programda cami cemaatine hitap eden İl Müftüsü Yusuf Doğan, camilerin ayağa kalkmasıyla topluların ayağa kalkacağını söyledi. Doğan, “Cami ıslah olursa toplum ıslah olur. Yani camide olması gereken görevler hakkı ile ifa edilirse toplumun yapısı değişir. Bakın televizyonlarda çıkıyorlar binlerce insanı peşinden sürükleyen insanlara bakıyorsunuz. Kuran okumasını bilmiyorlar. Bu ne demek camiler görevini yapmıyor demektir. Toplumumuzun, İslami kültür ve bilgi düzeyi öyle tabana vurmuş ki, Kuranı yalan yanlış okuyorlar. Bakıyorsunuz Kuran ağzına yakışmıyor, Kuranı yanlış okuyor, üç dört harfi peş peşe getiremiyor. O insan binlerce insanı gözüne baktırtıyor dinlettiriyor tasavvuf adı altında. Bu bir tanede değil. Biz mabetleri camileri ayağa kaldırmamız gerekiyor. Bunun için camilerdeki bu programlar çok önemli. Bir caminin kendi kapsam alanındaki Müslümanların dini ihtiyaçlarını görecek bir cami yapılanmasına gitmemiz lazım. Camileri yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor.”
HRİSTİYANLIĞIN DÜNYAYA BAKAN HİÇ BİR TARAFI YOK
Doğan, Kuzey Almanya’da 17 yıl görev yaptığını hatırlatarak katıldığı bir yurt dışı programından edindiği izlenimleri anlattı. Doğan, “Yurt dışı görevlerimiz oluyor. Bir gün bir kilisede program yapacağız.Papazla bir araya geldik. Biz İslamın güzelliklerini anlatacağız, onlarda kendi inançlarını anlatacak. Çok ilginçtir camide oturup anlaşıyoruz ancak programı kilisede yapacağız. Niye camide o programı yapacak yer yok. Kilisenin dünyaya bakan ensi var, hiçbir şeyi yok. Ben Kuzey Almanya’da 17 yıl yaşadım. Almanya’daki ana okullarının yüzde 90’ı kiliselere bağlı ama buna rağmen nüfusun yüzde 50’si ateisttir. Ancak yinede kiliselerini öyle bir inşa etmişler ki yine ben kendi camimde o programı yapmıyorum. Hıristiyanlığın dünyaya bakan hiçbir tarafı olmamasına rağmen adamlar kendi dini müessesini bir üniversite gibi kullanıyor. Bir salonları var görmeye değer. O kadar harika bir salon yapmışlar. Bir ses düzeni var bir sahnesi var harika. Orada herkes kendi inanç ve tasavvufunu anlatmaya çalışıyor. Bizim cami yapılanmamız kökten ele alınarak değiştirilmesi gerekiyor. Şimdi bu program Berat Camiinin çok nezih bir salonunda olsa 7’den 70’e herkes gelseydi, Kutlu Doğum programlarını her cami kendi çapında kaliteli ama olarak bir üniversite, akademi ve fakülte gibi yapsa. Bunun örneği var. Mescidi Nebi büyük ordinaryüs profesörleri yetiştiren bir üniversite gibi çalıştı onun vesilesi ile biz bugün dini literatüre sahibiz. Bütün camilerin böyle olması gerekiyor.”
SAHİL CAMİİNDE DİNİ EĞİTİM KOMPLEKSİ PORJESİ
Doğan, Rize sahil camiinde bir proje üzerinde çalıştıklarını belirterek “Ana okulu, eğitim kompleksi, dini danışmanlık bürosu olacak. Cami kendi kapsam alanındaki bütün Müslümanların dini ihtiyaçlarına cevap verebilmeli. Yavrularımızın dini eğitim seviyesi öyle yüksek olmalı ki akıl bali olduklarında televizyonda biri sizi gelin Allah’a götüreyim dediğinde oradaki o inceliği yakalayabilmeli ve hadi oradan demeli. Değilse görevini bu mim hal üzerinde yapmasa toplumun islami kültür düzeyi aşağı doğru gidecektir. Dünya küçüldü, iletişim artı. Dünyanın bir ucundaki faaliyet ve gelişme anında evimizin içerisinde önümüze getirilmekte. Dolayısıyla bir bakmışsınız hiç ummadığımız şekilde aile fertlerimizin biri kendini kaptırıvermiş. Olabilir mi? olabilir. Bunun için bize lazım olacak kuran eğitimi almaktır. Kardeşlerimiz almış, bunun devam etmesi gerekiyor. Bu işin sonu yok.”
YAZ KURSLARINA ŞİDDETLE KARŞIYIM ÇÜNKÜ...!
Rize’de Berat camiinin faaliyetlerini örnek olarak verdiklerini anlatan Doğan, “Bu faaliyetleri çok daha profesyonel ortamlarda plan ve programlarla eğitimi merkezi haline getireceğimiz bir mabet eğitimi bütün seneye yayacağımız bir mabet yapılanması ile bütün camilerimizde bu yapılanmayı gerçekleştireceğiz. Yaz kurslarına ben şiddetle karşıyım. Bu müftü ne diyor diyebilirsiniz. Yaz kursları eğitim değil autum. Eğitimde süreklilik, devamlılık esastır. Siz 2 ay Kuran öğrettiğiniz bir öğrenci 1 yıl sonra tekrar camiye gittiğinde ne olarak gidiyor, sıfırdan Kuran öğrenmek için gidiyor. Niye bitti. Halbuki eğitim dini eğitim, dünyevi eğitim diye bir ayırım olmaz. Eğitim eğitimdir. Nasıl ki okula haftanın 5 günü değil de 2 günü giden bir öğrenci hep geri kalacaktır, karne eline geldiğinde sınıfta kalacaktır işte din eğitimi de böyledir. Hele de bir çocuğumuzun arkadaşı sahile yaylaya gittiyse çocuk camiye gittiğinde hocayı bir hasmı gibi görüyor, cami ortamını kendisine zindan olarak görüyor. Buna hakkımız yok. O nedenle eğitimi bütün seneye yaymalıyız, camileri de bu kıvama getirmeliyiz. Çocuk geldiğinde hem okul dersini burada yapabilmeli, kuranı burada öğrenebilmeli, onu sıkmadan nefret ettirmeden sevdirerek oyun alanını burada oluşturarak, çocuk oyununu cami etrafındaki güzel alanlarda oynamalı. Kötü arkadaşa takılmadan hem din hem okul eğitimini camide alabilmeli. Çocuğun bir ayağı evde, bir ayağı okulda bir ayağı da camide olmalıdır. Bu anlamda berat camiimiz önemli bir görev yapıyor.” diye konuştu.